Kategoriler
Tasarım

100 yıl önceden 2000’li yılların ilginç resimleri – İmkansız tahminler

“Tahmin zordur. Özellikle de gelecek söz konusu olduğunda…”Bu sözleri söyleyen fizikçi ve filozof Niels Bohr henüz 14 yaşındayken Fransa’da bir grup sanatçı geleceği tahmin etmeye çalışıyordu. 1900 yılında Paris’te yapılan “Dünya Sergisi” için 21. yüzyılda Fransa’yı resmettiler. Yani 100 yıl sonrasını…

2000 yılıyla ilgili tahminlerle dolu bu resimleri internette WikiMedia sitesinde buldum.Ama benden önce Isaac Asimov bunları keşfetmiş ve kendi yorumlarıyla bir kitap olarak bastırmış: Futuredays – Gelecek günler. Maalesef bu kitap bende yok ama resimlere bakıp da yorumlamamak mümkün değil.

Bu resimlerdeki fikirlerin çoğu mekanik araçlardan oluşuyor. Ya da uçan araçlardan. Bu mekanik araçları gösteren resimlerden bir kısmı isabetli tahminlerde bulunmuş. Tarımda otomasyon araçları tam olarak böyle gözükmese de buna yakın çözümler var. Tipik bir sıcak hava balonu sepetinin üstüne pervane takarak helikopter tahminini de doğru yapabilmişler. Gerçi Da Vinci o işi 1493’te yapmıştı. Gerçek helikopterden 450 yıl önce.

Evin içini dolaşıp otomatik olarak temizleyen bu cihazın sadece boyutları biraz büyük o kadar. Günümüzde bir iRobot Roomba alarak evinizin temizliğini otomatik hale getirebilirsiniz. Sadece hizmetçi konusunda biraz yanılmışlar. Biz o işler için artık köpekbalığı kıyafeti giymiş kedileri kullanıyoruz.

Sanatçıların günümüzdeki eğitim sistemi hakkındaki tahminlerine ne demeli? Kitapları öğüttüğünüz bir makine onları kablolar üzerinden doğruca beyninize aktarıyor. Tam bir “Zihni Sinir Projesi.” Eğer bugün hanımlar böyle aletler kullanıyor olsaydı YouTube’daki makyaj kanalları aynı zamanda teknoloji incelemeleri de yapardı. Ya da erkekler “berber videosu” adı altında yeni bir kategori oluşturabilirdi. Aslında hiç fena fikir değil.

1900’lü yıllarda herkes çay bahçesine giderken, 2000’li yıllarda çay bahçesi size geliyor. Ulaşımdaki gelişmeler sadece bundan ibaret değil. Neredeyse herkes uçabiliyor. Hatta postacılar bile. Yıl olmuş 2000. İnsanları her türlü uçurabilmek mümkün hale gelmiş. Ama hala elektronik postayı keşfedememişler. O yüzden postacıyı uçuruyorlar. Bu kadar çok uçan kişi olunca, sıkışan trafiği kontrol edebilmek için trafik polislerinin de uçması gerekiyor.

İşin ilginç yanı 100 yıl sonrasını hayal eden bu sanatçıların, uçmakla bu kadar haşır neşir olup uzay yolcuğuna dair hiç bir şey çizmemiş olmaları. 1900’lü yıllarda bunu hayal edebilen pek az kişi vardı anlaşılan. Daha önce size geleceği tahmin eden romanlardan bahseden bir video hazırlamıştım. Orada Jules Verne’den ve onun “Aya Seyahat” adlı romanından bahsetmiştim. Bu resimleri çizen Fransız sanatçılar anlaşılan kendi ülkelerinde yazılmış kitaplara bile Fransız kalmışlar. Neyse ki 2 yıl sonra 1902’de bir başka Fransız sanatçı konuyla ilgili bir bilimkurgu filmi çekti: A Trip to the Moon.

Resimlerde uzaya dair pek bir şey yok ama denizlerle ilgili epeyce ilginç hayaller var. Mesela balıkçılık yerine kuşçuluk diyebileceğimiz yeni bir meslek türü var. Deniz kıyısından balık avlamak yerine, denizin dibinden martı avlanıyor. At yarışları da deniz atı yarışına dönüşmüş. Denizin altında kroket oynayanları ya da Pasifik’te balık yarıştıranları gösteren resimler de var. Denizlerle ilgili en ilginç gelecek tahmini bir “balina otobüsü.” Buna benzer bir hayal gücünü ben bir de Totoro’da görmüştüm. Aslında bu resim insanların geleceği hayal ederken günün şartlarından nasıl etkilendiklerinin bir göstergesi. Çünkü balina otobüsü bir at arabasıyla zeplinin karışımı. O yıllarda geleceğin ulaşım teknolojisine en büyük aday olarak zeplinler gösteriliyordu. Aslında 20-30 yıllık bir dönem için öyle de oldu. Ta ki 1937’deki Hindenburg faciasına kadar.

Sizi bilmem ama ben 100 yıl önceki insanların içinde yaşadığımız zamanlar hakkındaki tahminlerine, hayallerine bakınca kendi gelecek vizyonumu da genişletme ihtiyacı hissettim. İnsanlık olarak geleceğe doğru ilerlerken bazen ilginç sapmalar ya da atlamalarla bir anda yön değiştirebiliyoruz. O yüzden Niels Bohr’a hak vermemek mümkün değil. Hele içinde bulunduğumuz çağda bırakın 100 yıl sonrasını tahmin etmeyi, 10 yıl sonrası için bile kestirimde bulunmak çok zor. Peki ya tahmin yapmak yerine hayal etmeyi denesek? Etrafımıza bakıp zeplin gördükçe “gelecekte çok daha büyük zeplinler olacak, her yerde zeplinler olacak, hatta denizin altında bile” diye tahminler savurmak yerine “acaba nasıl bir şey yapılırsa zeplinden daha hızlı, daha verimli ve güvenli olur” diye düşünsek… Sizce de bu geleceği tahmin etmenin en iyi yolu değil mi?

“100 yıl önceden 2000’li yılların ilginç resimleri – İmkansız tahminler” için bir yanıt

Ne desem bilemiyorum. Günde onlarca saatini bilgisayar başında geçir, sonra da böylesine etkili bir YouTube yayıncısıyla karşılaşma. Şu günlerde After Effects dersleri alıyorken sizin videolarınızda içerikten öte tasarıma odaklanmak bana çok fazla şey katıyor diyebilirim. En azından çalıştığım kuruluş için videolar hazırlarken kullandığınız tekniklere dikkat ederek hazırlıyorum. İyiki keşfetmişim. Teşekkür ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir