Kategoriler
Felsefe

İki ayda iki yıl tatil yapmış gibi yapmak

Çocukluğumda yaz tatilinde okumayı en çok sevdiğim kitaplardan biri Jules Verne’in İki Yıl Okul Tatiliydi. Tam bir çocukluk fantazisi. Yaşları 8 ila 14 arasında değişen 15 çocuk ıssız bir adada mahsur kalınca iki yıl zorunlu tatil yapıyorlar. Tabi onlarınkine tatil denebilirse. Gerçi yaşadıkları maceraları düşünürsek kelimenin tam anlamıyla bir tatil olduğunu söyleyebiliriz. Daha önce hiç yapmadığın şeyleri yapmak. Bana göre tatilin en güzel tanımlarından biri bu.

Zaten o yüzden 2017’nin başında bu yılki Zinciri Kırma hedefimi şöyle açıklamıştım: “Her gün, daha önce hiç yapmadığım bir şeyi yapacağım.” Yılın ortasına geldiğimize göre bir değerlendirme yapmak lazım. Benimle aynı hedefi belirleyenlere soruyorum şimdi. Geçtiğimiz 6 ayda her gün yeni bir şeyler yapmak size ne hissettirdi? Kendi adıma cevap vereyim. Bir şarkıyı arka arkaya 17 kez dinlediğimde, 36 saatte 3200 km yol kat ettiğimde, hiç ilgim olmayan bir spor dalından meşhur bir oyuncuyla tanıştığımda, daha önce kitaplarını okuduğum bir yazarla sohbet ettiğimde, İngilizce bir video çektiğimde ya da video çekmek yerine bu ekranı size bıraktığımda hissettiğim en önemli şey yeninin gücüydü. Yeni.

Stanford Üniversitesi Profesörü David Eagleman, The Brain: The Story of YouBeyin: Senin Hikayen adlı kitabında yeni şeyleri denemenin, yeni şeyler yapmaya çalışmanın, yeni aktiviteler peşinde koşmanın zamanı genişlettiğini yazıyor. Daha önce yapmadığın bir şeyi yaparken, beynin o şeyle ilgili daha fazla bilgi toplamaya odaklanıyor. Dolayısıyla o deneyime dair daha fazla hatıra oluşturuyor. Daha fazla hatıra sanki daha uzun zaman geçirmiş gibi hissettiriyor.

Hepimizin arayıp da bulamadığı şey bu değil mi? Daha fazla zaman. Einstein zamanın göreceli olduğunu söylemişti. Sadece fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da bu doğru. Ya da nöro-psikolojik olarak.

Şimdi bir tatil mevsimine girdik. Çalışanlar bir kaç hafta, öğrenciler bir kaç ay tatil yapacaklar. Peki ya size iki ayda iki yıl okul tatili yapabileceğinizi söylesem? Jules Verne’in kitabındaki gibi fiziksel olarak değil -zaten çoğunuz bunu istemezsiniz- psikolojik olarak. Beyninizi hackleyerek. İyi anlamda. Bunun için psikolog Marc Wittmann’ın klasik tatil etkisi yöntemini uygulayacağız. Yazar bu etkiyi Felt Time: The Psychology of How We Perceive TimeHissedilen Zaman: Zamanı Nasıl Algıladığımızın Psikolojisi adlı kitabında şöyle tanımlıyor:

Eğer daha çok hatıra toplarsanız herhangi bir zaman aralığı daha uzun hissedilir. Hatırası güçlü deneyimler zamanı genişletir. Etrafınızda olan olaylardan kopuksanız, onlarla ilgili hatıra oluşturamazsınız. Duygular hafıza için bir yapıştırıcı gibidir.

Yani size tavsiyem kaliteli hatıralar biriktirin. Tatilde seyahate çıkacaksanız aşırı planlama yapmayın. Bunu yaparsanız aklınız hep planınızdaki bir sonraki adımla meşgul olur ve siz etrafınızda olup bitenlerden koparsınız. Elbette tamamen plansız olun demeye çalışmıyorum. Ama doğaçlamaya da bir pay bırakın. En güzel hatıralar, beklenmedik şeylerden çıkar. Çünkü onlar sizin için yenidir. Ve yeni güçlüdür. Daha önce yapmadığınız yeni şeyler yapmaya çalışırsanız, daha kaliteli hatıralar biriktirmiş olursunuz ve bu da size iki ayda iki yıl tatil yapmış gibi hissettirir.

Çocukluk hatıraları işte tam da bu yüzden unutulmazdır. Ne yaparsan yap hep yeni bir şeyler yapıyorsundur. Eğer bunu tüm bir hayata yayabilmeyi başarabilirsen ruhunu da hep genç ve diri tutmuş olursun. 800 yıldan beri duymamıza rağmen hiç yaşlanmayan şu söz bize boşuna yeninin gücünü fısıldamıyor: Dünle beraber gitti cancağızım. Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.

——————

Yeninin gücünü anlatmaya çalıştığım bu videonun bir sponsoru var. Bundle. Desteklerinden ötürü kendilerine teşekkür ediyorum.

Bundle, Türkiye’deki en fazla mecra çeşitliliğine sahip olan haber okuma uygulaması. Her kategoriden Türkiye’nin en büyük haber ve içerik sitelerini okuyucuya sunan; teknoloji, bilim, kültür, sanat, sinema vb. tüm alanlarda aklınıza gelebilecek her mecrayı bulabileceğiniz; bunun yanısıra şu ana dek karşılaşmadığınız ancak içeriklerinin kalitesiyle öne çıkan bir çok yeni mecrayı da keşfedebileceğiniz bir uygulama. En önemlisi ise, son dakika bildirimi gönderirken çok seçici davranmaları ve sadece gerçekten önemli haberleri size ulaştırarak bildirim kalabalığı yaratmamaları. Dolayısıyla tatilde bile kullanabileceğiniz türde bir uygulama.

Bu arada enteresan bir bağlantı. Haber kelimesinin İngilizcesi NEWS. Bunu yeniler, yenilikler olarak çevirebiliriz. Bu kelimeyi bir akrostiş olarak kabul edersek North, East, West, South yani Kuzey, Doğu, Batı ve Güney olarak da açabiliriz. Bunun böyle olduğunu söylemiyorum. Sadece kelimeye yeni bir bakış açısı getirmeye çalışıyorum. Bir dahaki sefere Bundle uygulamasını açıp haberleri okurken aklınızda olsun. Sadece haber değil Kuzeyden, Doğudan, Batıdan ve Güneyden yeni şeyler okuyorsunuz.

“İki ayda iki yıl tatil yapmış gibi yapmak” için 3 yanıt

Barış Bey. Bizim için bir sunum yapar mısın. Konusu iş hayatına ilk adım nasıl atılır, gelecek kaygısı nasıl yenilir, başarısız olma korkusu nasıl yenilir, iş arkadaşlarıyla ilişkiler nasıl olmalı, patronla olan iletişimimiz nasıl olmalı, bize dayatılan görevleri nasıl reddetmeliyiz (ki sonunda işsiz de kalmayalım, insanların kinini ve nefretini çekmeyelim), pazartesi sendromundan nasıl kurtulalım, asosyal bir tip nasıl iletişim kurmayı öğrenir, asosyal bir tip iş hayatında nasıl yolunu bulacak, asosyal ve çekingensen ve kaygıların varsa, insanlar seni hep eleştiriyorlarsa ve sen sadece doğruyu yapmaya çalışıyorsan insanların sivri dillerinden ve zalimliklerinden nasıl kurtulabilirsin, iş hayatındaki bireyler özel hayatına dahil olmalılar mı, en başta da çocukluğundan beri baskılanmış ve sınırlandırılmış kişilikler nasıl olacak da özgüven kazanacak, bu tip insanlar neden bir eleştiri veya hakaret veya iftiraya karşı kendilerini savunacaklarında çeneleri kilitlenir ve sinirleri o insanları neden bir taşa çevirir, hiçbirşey söyleyemezler, bu fiziksel tepki nasıl yenilir, şok tedavisi mi yapılmalı,VEYA BAŞKA TEDAVİLER Mİ bla bla. Özellikle Türkiye insanı nedense yeni tanıştığı kişilere alaycı birşekilde yaklaşırlar ve sülük gibi yapışırlar, sürekli uğraşırlar ve kendi ezikliklerini bizden çıkarmak isterler, bu tip insanlara verilecek cevap fiziksel mi olmalı. İnsanlar mı aptal biz mi dahiyiz. …… Kısacası ilk paramızı kazanmak için asosyal bir kişiliğin yapması gerekenler ve ilk adımlar nasıl olmalı. Lütfen mantıklı tutarlı cevaplar verin, detaylara inin, mesela şu şöyle dedi söyle yap, bu senin kötülüğünü istiyor, şu tavrı al, gibi detaylı tutarlı cevaplar bekliyoruz, AMA LÜTFEN GAZA GETİRİCİ,SEN YAPARSIN EDERSİN GİBİ CEVAPLAR OLMASIN. AYRICA HERŞEY GÜZEL OLACAK, HAYATIN DÜZENE GİRECEK, BAŞARACAKSIN, GİBİ MANTIKSIZ VE TEMELSİZ CEVAPLAR VERMEYİNİZ, FALCILIK YAPMAYINIZ. SİZDEN REÇETE İSTİYORUZ. UMARIM BİZİ KIRMAZSINIZ.

Bir de şu konuya girerseniz iyi olur: Hayatınızda tam herkesin gözüne girdim, hocalarım beni takdir ediyorlar, arkadaşlarımın gözünde başarılıyım, hatta bazısı çok kötü kıskanıyor ve arkamdan iş çeviriyorlar, o kadar başarılıyım, ardından kötü bir olay yaşanır ama sorumlusu sen değilsindir, hocalardan biri verdiği sözü tutmaz, sektördeki bir yöneticiye ricacı olursun, ama bu hoca bana bu konuda söz vermişti,size söylemedi mi vs dersin, adam olayı büyütür, sanki onu koltuğundan edecekmişim gibi veya tüm şirket sırlarını duyuracakmışım gibi yaygara çıkarır, kendi kendine kurar da kurar. Sonra seni arkandan herkese şikayet eder, en alakasız bir adam bile konuyu duyar ama çarpıtılmış, iftira atılmış halini herkese duyurur, bir anda herkes sana kuşku duyar, herkesin gözünde sıfırlanırsın, oysa hiçbir şey yapmamışsındır, sadece bir konuda bir adama ricacı olmuşsundur ve olaylar bir takıntılı kurgucu ahmağın yüzünden büyür de büyür. Sonra herkese durumu anlatırsın, anlamazlar, sanki aradıkları çelme planını uygulayacak platform olıuşmuştur. Ardından hocaların seni toplantıya çağırır, sen şöyle başarılıydın, böyle iyiydin, neden böyle yaptın, bak sana burs da verdik, deyip aşağılanırsın, bunun psikolojisini 3 yıl boyunca yaşarsın ve artık intikam alacağın planlar hazırlar ve beklemeye koyulursun. Bu birkaç günlük uydurma olay yüzünden sektördeki bu lanet firma ve yetkilisi paranoyak şahsiyet yüzünden sektörde imajın lekelenir, karalanırsın, firmadakiler seni okulunu bitirip bitirememek konusunda, hatta iş bulamamak konusunda tehdit ederler. Sen nerdeyse üniversitede öğretim görevlisi olacakken , birden bire ters düz olur ve işsiz, korkular ve kaygılarla dolu, intikamın ezici gücüyle şarj olmuş ama aklından çıkmayan koca bir 3 yıl geçirirsin. Toplantılarda verdikleri bursla ezerler, aşağılarlar, tek bir kelime bile fırsat vermezler, okulu bitirmen için sineye çekmen gerekir ama hayatın da bitmiştir. Hayallerin, projelerin, emeklerin uçup gittmiştir. İçinde çocukluğundan kalan izlerin yanına koca da bir vefasızlık ve ezilmişlik yaraları vardır. Hiçbirşey yapamazsın ama çok şey yapmak istersin, birikirsin, birikirsin, intikam yeminleri edersin, planlar yaparsın ve hepsinin kuyusunu sessizce kazarsın. Ama bunun yanında hayata başka bir alandan yeniden başlamak istersin ama yaşadığın durumun yaraları hiç kapanmaz ve bu psikolojiyle yeniden bir başlangıç yapamazsın, yeni bir iş, yeni bir okul, yeni bir hayata ilk adımı atamazsın, hep durduğun yerde durursun. Bu durumdan nasıl bir yol yapabilirim, hangi çorak araziye basmalıyım ki eze eze o araziyi yola çevireyim, bu psikolojiyi intikamsız yenmem imkansız, ne yapmalıyım, yeni yolumda bu gibi olaylardan nasıl korunurum ve geçmişe nasıl sorun bulurum. Geçmişi silemem, sert intikamlar alacak da değilim. sizce kara listemdekileri hakettikleri gibi güçsüz, parasız, makamsız bıraksam o zaman mı kendime gelirim ve yeniden başlayabilirim. Yoksa yeniden başlangıcı bir başka ülkeye gidip mi yapmalıyım.Ama bu yenilmişlik olmaz mı o zaman. Neden hakedenler ülkemde sefa sürerken ben gitmek ve dönmemek zorundayım. Bu durumu nasıl yenebilirim. Yeni yolumu nasıl inşa etmeliyim. Saygılar…

Kardeş içini dökmüşsün heralde çok uzun, okumadım da.
Buralara kimse uğruyor mu diye baktım ve böyle bir makale uzunluğunda iletişim kurmak isteyen arkadaş.
Barış bey [email protected] diye adres açmalı ve iletişim diye bu adresi verip en azından (tabiri caizse) bu kirliliği göz önünde bulundurmamalı.

Istemis oldugun durum, basa cikmakla ilgili ve deneyimler hakkinda bilgi istemek konusundan daha cok piskiyatrik bir tavsiye. Bu tarz istenen dusunceler daha cok piskiyatride uzmanlik saglayan doktorlarin yazdiklari kitaplar veya makalelerde bulabilirsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir