Geleceği hepimiz merak ederiz. Başımıza neler geleceğini, Dünya’nın nasıl bir yer olacağını… Bilinmeyeni bilmek isteriz.
- Gelecekteki bazı şeyleri bilebilme şansımız olsaydı ne olurdu? (Spielberg)
Bilim-kurgu filmleri çoğu zaman bunu tahmin etmeyi dener. Geleceği göstermeyi sever. Bazen kötümser -distopik-, bazen de iyimser -ütopik- bir dünya resmi çizer. Kameranın icadından çok kısa bir süre sonra ta 1902’de yapılmış filmlerde Ay’a yolculuk kehanetinde bulunuldu. Ve bu kehanet kendini gerçekleştirdi.
Bundan ötürü mü Ay’a gidildi yoksa zaten gidilebileceği için mi bu fikir önce insanların aklına düştü ve bununla ilgili romanlar yazdılar, filmler çektiler? Tavuk mu yumurtadan çıkar, yoksa yumurta mı tavuktan? Benzeri bir paradoks gibi gelmiştir bana bu durum.