Kategoriler
Teknoloji Uzay

Uzay Merkezi’ne Yolculuk

Siz bu videoyu izlemeye başladığınızda ben muhtemelen bir uçakta olacağım. Peki nereye gidiyorum? Kennedy Uzay Merkezi’ne.

Kanalımı ve Instagram hesabımı yakından takip edenler hatırlayacaktır, 2 hafta kadar önce NASA’dan bir e-mail aldım. Space X’in Uluslararası Uzay İstasyonu’na göndereceği Falcon 9 roketinin fırlatışını izlemek üzere beni Florida’ya davet ettiler. Normalde 25-26 Nisan tarihleri için bir planlama yapılmıştı. Ancak roketlerin fırlatışlarını etkileyen pek çok faktör olduğu için bu tür tarihler ve saatler sık sık değişebiliyor.

Bu gerçeğin farkında olarak beklemeye ve bir yandan da hazırlıklarımı yapmaya başlamıştım ki çok önemli bir gelişme yaşandı gideceğim yerde. Space X’in uzaya astronot taşımak için üzerinde çalıştığı Dragon mürettebat kapsülünde yer testleri sırasında bir anomali meydana geldi. Yapılan açıklama bu yönde ama muhtemelen ateşleyicilerinden kaynaklanan bir problem nedeniyle patlama oldu. Havaya yayılan zehirli gazların kilometrelerce uzaktan görüldüğü söyleniyor. Kapsülde herhangi bir kişi olmadığı için ölen ya da yaralanan yok ama bu tür durumlar pek çok planın gecikmesine ya da aksamasına sebep olabilir. Bu arada bu kapsül benim izlemek için gideceğim kapsül değil. Yine de ben bu haberleri duyunca bizim fırlatma kesin iptal edilir diye düşünüyordum. Ama iptal edilmedi. Sadece bir kaç gün ertelendi. Yeni fırlatma tarihi 30 Nisan Salı günü yerel saatle sabaha karşı 4:22 olarak açıklandı.

İşte bütün bu gelişmeler olurken ben de bir yandan bu Pazar videosunu düşünmeye başladım. Sizlere olabildiğince farklı alanlardan içerikler sunmaya çalıştığım için önümde çeşitli konu seçenekleri vardı. Mesela Mars’a gönderilen InSight uzay aracını hatırlıyor musunuz? Hem fırlatılırken hem de Mars’a inerken canlı yayınla birlikte izlemiştik. Bu uzay aracının oraya gitme amaçlarından biri gezegenin iç yapısını araştırmaktı. İşte geçen hafta ilk kez çok önemli bir ses kaydı yaptı InSight. Kaydı analiz eden bilim insanları rüzgar sesinin ardından duyulan bu sesin bir sismik aktivite olabileceğini düşünüyor. Bir başka deyişle ilk Mars depremini kaydetmiş olabiliriz!

Bilim dünyasından ilgi çekici bir başka konu da Sibirya’da bulunan 42000 yıllık bir tay. Bu küçük at yavrusu doğduktan 1 – 2 hafta sonra çamura saplanarak donmuş. İçinde bulunduğu bölgenin özel koşullarının da yardımıyla organlarının ve dokularının büyük çoğunluğu korunabilmiş. Hatta kuyruğu, saçları, burun kılları bile… Ve şimdi hazır olun. Bilim insanları hayvanın kalbinden kan örneği almayı başarmışlar. Daha önce buna benzer iyi korunmuş mamutlar da bulunmuştu o bölgede ancak üzerinden kan örneği bile alınabildiği için bu tay dünyada bulunan en iyi korunmuş Buz Devri hayvanı oldu.

Geçen hafta bence çok önemli olmasına rağmen pek gündeme gelmeyen bir konu daha vardı. Tesla “otonomi günü” düzenleyerek sürücüsüz arabalar konusundaki vizyonunu ve yol haritasını açıkladı. Üstelik oldukça ayrıntılı bir biçimde. Normalde size bu konuyu aktarmak için hazırlıklara başlamıştım ama yolculuk öncesi başka bir konuya konsantre olmak benim için epeyce zor olduğu ve vakit de daraldığı için bunu da ben ertelemek istedim. Yüzeysel anlatmak yerine “sürücüsüz arabalar nasıl çalışır” şeklinde bir araştırma hazırlayıp güzel görsel örneklerle size sunarım, bu yolculuktan döndükten sonra.

Şimdi sizlere böyle bir yolculuğa nasıl hazırlandığımı anlatmak istiyorum. Çünkü toplamda 2-3 dakika sürecek olsa bile benim için hayatta bir kez yaşanabilecek türde bir deneyim bu ve sizlerle bu deneyimin en önemli anlarını paylaşabilmek için günler öncesinden hazırlıklara başladım. Önce NASA’daki ilgili kişilerle irtibata geçerek oradan fırlatma öncesinde ve fırlatma sırasında canlı yayın yapıp yapamayacağımı öğrendim. İyi haber canlı yayın yapılmasına izin verdiler. Kötü haber o sırada başka gazeteciler ve televizyoncular da yayın yapacağı için internet bağlantısı zayıflayabiliyormuş. Bunun yapılıp yapılamayacağını, yapılabilirse ne kadar kaliteli olabileceğini sanırım ancak oraya gidince tam olarak anlayabileceğim.

Peki nasıl bir yere gidiyorum(z)? Gelin onu da video ve fotoğraf çekimleri yapmaya gitmeden önce kullandığım keşif aracıyla bir inceleyelim. Burası Florida. Atlantik Okyanusu’nun kıyısında ABD’nin güney doğusunda bir eyalet. Yaşlılar buraya sakin bir emeklilik hayatı yaşamak için, çocuklar da Disneyworld gibi tema parklarında eğlenmek için gidiyor. Benim için en önemli yeri şu kısmı. Bu bölgeye uzay sahili deniyor. Cape Canaveral İstasyonu ve Kennedy Uzay Merkezi burada kurulu. 1961’deki Mercury projesinden itibaren ABD’den yapılan tüm insanlı uzay uçuşları bu bölgeden gerçekleşti. 1969’da Ay’a giden astronotları taşıyan modül, Satürn 5 roketiyle buradan fırlatıldı. 2011’de uzaydan dönen son uzay mekiği Atlantis bu alana indi. Bugüne kadar izlediğim ve bir kısmını kanalımdan canlı olarak aktardığım Space X roketleri de yine bu alan içerisinden gönderiliyor ve geriye dönen roketler yine aynı bölgedeki özel alanlara iniyor.

İşte şimdi çözmem gereken en önemli probleme geldik. Bugüne kadar yaptığım canlı yayınlarda Space X’in resmi yayınını aktarıp üzerine açıklamalarımı ekliyordum. Şimdi oraya gidip kendi araçlarımla böyle bir canlı yayını nasıl gerçekleştirebilirim? Yanımda bir yardımcı götüremiyorum maalesef. NASA güvenlik gerekçesiyle davetin sadece bana yapıldığını, yanımda kimseyi götüremeyeceğimi ısrarla vurguladı. Bu durumda tek kişilik bir yayın ekibi olarak hem çekim yapıp hem de üzerine konuşmam gerekecek.

İkinci problem, fırlatma alanına olan uzaklık. Her ne kadar Kennedy Uzay Merkezi’nin içinden izleyecek olsam da fırlatma rampasının yaklaşık 4,5 km uzağında olacağım. Yine güvenlik gerekçesiyle fırlatma esnasında onun etrafındaki 3 mil çaplı bir dairede hiçbir insanın olmasına izin verilmiyor. Bu durumda her zaman kullandığım geniş açılı lens yerine bir teleobjektif kullanmak daha mantıklı olacak. 70-200 mm’lik bir lensim var ama bu da yeterli değil. Menzilini iki kat artıran bir extender’ım var. Onu da takınca 400 mm’lik bir lense dönüşüyor. Fotoğraflar için yeterli olabilir ama video yayını için daha fazlasına ihtiyacım var. Araştırmalarım sonucu bunun çözümünü yeni bir lenste değil süper yakınlaştırma (superzoom) özellikli bir kamerada buldum. Canon’un PowerShot SX70 HS adlı bu modeli görüntüleri optik olarak 65 kat yaklaştırabiliyor. Kendisi küçük ama işlevi büyük. Normalde daha çok doğa fotoğrafçılığı için tercih edilen bir model. Özellikle kuş gözlemi yapmak ve onların görüntülerini kaydetmek için tercih ediliyor. Geçenlerde balık yakalayan bir kartal çektim mesela. Kartalları böyle çekebiliyorsam “şahin” anlamına gelen Falcon roketini de çekebilirim diye düşündüm. Üstelik canlı yayın için aradığım çok önemli bir özelliği daha var: 4K çözünürlüğünde görüntüleri kaydederken bir yandan da HDMI bağlantısıyla dışarı aktarabiliyor. Dolayısıyla bunu bilgisayarıma bağlayıp kendime mobil bir yayın masası oluşturabilirim. Bilgisayarın üzerindeki kamera sunucuyu gösterirken Canon SX70 de roketi gösterebilir. Eğer gerekirse bir de harici webcam bağladım mı etraftaki başka noktaları da yayına alabilirim.

Yani plan şu: bir yandan genel çekimler ve fotoğraflar için Canon 5D Mark 4. Diğer yandan bilgisayar kamerası, webcam ve roket kamerası olarak da Canon SX70. İki elim olduğunu düşünecek olursak kontrolü kolaylaştırmak için bir şey daha yapmam gerekiyordu ve bunun için uzay mekiği taşıyan uçaklardan ilham aldım. Bu ikiliye kamera arkasını çekebilecek bir GoPro ve bir de mikrofon ekledik mi tamamdır. Bütün bu ekipman konusunda da tabiki başlıca ilham kaynağım efsanevi kameramanımız Cevat Kelle oldu 🙂

Şaka bir yana bütün bunları olası her ihtimale karşı hazırlıklı olabilmek için yapıyorum. Çünkü bildiğim kadarıyla şu ana kadar Türk gazetecilerinden ve televizyoncularından bile sahadan bu tür bir canlı yayını yapan hiç kimse olmadı. Bir de bunu tek başıma yapmak zorunda olduğumu düşünecek olursa her türlü olasılığı hesaplamaya çalışmadan duramıyorum.

Tüm bu yolculuğu elimden geldiği kadar her aşamasıyla kaydetmeye çalışacağım. Fırlatmadan bir gün önce 29 Nisan Pazartesi günü TSİ. 19:30 civarında Kennedy Uzay Merkezi’nden ilk canlı yayınımı yapmayı planlıyorum. Ertesi gün de yine TSİ. 11:00 civarında fırlatma aşamasını, geri sayımdan itibaren vermeye çalışacağım. Yaklaşık 22 dakika sonra 11:22’de fırlatma yapılacak. Yani yerel saatle sabaha karşı 4:22’de. Yani etraf karanlık olacak. O yüzden yanımda ışık da götürüyorum tabi kendimi ve kullandığım ekipmanı aydınlatmak için. Roket fırlatılırken etrafın epeyce bir aydınlanacağını düşünüyorum. Başta söylediğim gibi fırlatma esnasında başka televizyoncular da yayın yapacağı için telefonla kurmaya çalışacağım internet bağlantısında aksamalar, kesintiler olabilir. Bu konularda şimdiden anlayışınıza sığınıyorum. Amacım canlı olarak ya da kaydederek olabildiğince size de bu deneyimi yaşatmak. Belki de hep kurumsal ve profesyonel olarak yapılan yayınlardan farklı olarak bu daha kişisel bir bakış açısını yansıtır. Tüm bunlardan sonra konuyu özetleyen bir videoyu da kurgulayıp sizinle paylaşırım ama o zamana kadar aramızdaki iletişim kopuk olacağı için gelişmeleri anlık olarak Instagram hesabımdaki hikayelerden paylaşacağım.

Şimdilik benden bu kadar. Canlı yayın sırasında sizlerin mesajlarını göremeyeceğim. Ama merak ettiğiniz konular ya da oradaki yetkililere sormak istediğiniz sorular varsa şimdiden bu videonun altına yazmaya başlayın lütfen. Pazartesi günü oradaki çekimlerime başlamadan önce bu sorulara bakıp onların cevabını da bulmaya, vermeye çalışacağım. Şimdi bu yayınlar öncesinde benim roket çekimi alıştırması yapmak için biraz daha kuş görüntüsü çekmem lazım. Kısa süre sonra görüşmek üzere…

“Uzay Merkezi’ne Yolculuk” için 15 yanıt

Merhaba Barış Bey,
Size tüm yazacaklarımdan önce teşekkür etmek isterim.
Kardeşim vasıtası ile sizin YouTube sayfanız ile tanışıp, zaman içerisinde sunumlarınızın keyifle takipçisi oldum. Verdiğiniz bilgiler ve anlatım diliniz ile size bildiklerinizi tekrar etmeye gerek yok tabi ki ancak benim değinmek istediğim faydanız. Ülkemizin gittikçe geriye gittiği bir dönemde bir Türk gencinin asıl ilgilenmesi gereken konuları ısrar ve yüzünüzde hep aynı umut verici ifade ile, o bilgilerin içine harika hayat dersleri vererek sunuyorsunuz. Sadece kendi adıma değil tüm ailem, akraba, komşu, çalışanlarım özetle küçük büyük hepimiz sizin takipçiniz olduk. Çünkü hepimizin sizden temelde alması gereken şey Atamızın da bizden istediği gibi bilim insanı olabilmemiz, bu ülkeyi aydınlığa bilim ışığında taşıyabilmemiz. Sayenizde bilim belgesellerde değil, hayatımızın içinde nasıl yer edinmeli bunu öğreniyoruz. “Bana ne atılan uydudan” diyen bir genç, aslında o uydu bahane hayata nasıl bakması gerektiğinin dersini çıkarıyor. Bize sunulan yaşam ne olursa olsun, empoze edilmek istenen cahilliği geride böyle bilgilere sarılarak yeneceğiz. Siz duruşunuz, mesajlarınız ve azminiz ile emin olun bu amaca en iyi hizmet verenlerden birisiniz. İlerde siz ve sizin gibi bu gençliğe ve tüm dimağlara ışık tutmaya devam eden kişiler işte o damarlarında Asil kanın aktığı daimi gençler olacaktır. 38 yaşında bir diş hekimiyim, çok okuyan bir babanın kızı olarak hayatım boyunca özgürlükler içinde büyüdüm. Sizin gibi beynimizin açık denizlere yelken açılmasını sağlayan kişilere teşekkürü borç bilirim.
Her ne yapıyorsanız yapmaya devam lütfen, bu ülkenin siz gibilere ihtiyacı var..
Çok teşekkürler.

Aylin Öziş

Üstad, yol üstünde bir yerlerden Coolpix p900 ya da p1000 alma imkanı olursa 125x optik zoomu destekliyor 😉 youtube da Ay’a bile zoom testler mevcut.

Üstad, upload yönlü tek stream’le, aynı anda ~10+ platformda CANLI Yayın yapmayı sağlayan restream .io gibi servisler var. Yayın, youtube, periscob, ustream.. de yayınlanırken, eş zamanlı olarak dLive ve TWITCH de olursa, “Nasa konaklamayı desteklemiyor” cümlesi biter bitmez, gelen Donate’ler ile 1 ay bile kalmak mümkün olabilir. Bizler de tuz misali gibi yahut devasa wikipedi’ye 1 konu eklediğimizdeki gibi oyun parçası olmaktan mutluluk duyarız. Topluluğun gücü olmasa en iyi ihtimalle, Elon Musk, kod yazmaktan çökmüş gözleri ile yakıt kapsülüne kaynak yapmakla uğraşıyor olurdu hala. Üstelik Folkon 1 için 😉

Abi şu an canlı yayındasın ama canlı yayın açılmıyor canlı yayının sadece ilk 2 dakikası gözüküyor geri kalan kısımlar açılmıyor yaklaşık 2 saatir açılsın diye bekliyorum orada internetin kötü olduğunu zaten söylemiştiniz sonrasında wifi kullanmak yerine kendi internetinizi açınız ama yine değişiklik olmadı bu yüzden çoğu kişi izleyemiyor canlı yayını sonra lütfen kaydedin

Bu günkü canlı yayını izliyordum bazı sorunlar oldu sanırım yayın bir anda kesildi bekledim ama düzelmedi yarın yine canlı yayın yapmayı deneyecek misin Barış abi ?

Bariş abi. Ben Kennedy Space Center a 1 saat mesafede yasiyorum. Vaktiniz varsa eger ayarlayabilirsek gorusmek tanismak isterim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir