Kategoriler
Tasarım

Google’ın yeni logosu

Google’ın yeni logosu. Sevdiniz mi? Yoksa nefret mi ettiniz? Neden bu konu bu kadar önemli? Çünkü birileri her gün milyarlarca kez görülen bir şeyi değiştirmeye kalktı da ondan…

Markalar da tıpkı insanlar gibi bir hayat yaşıyor. Onların da değişmeye, kendilerini yenilemeye ihtiyacı var. Google, bir marka olarak neredeyse internetle özdeş. İnternet çok değişti, Google neden değişmesin?

Google’ın ilk logosunu kurucularından Sergey Brin tasarladı. 1998’de henüz Stanford Üniversitesi’nde bir doktora öğrencisiyken bilgisayarındaki ücretsiz grafik tasarım programı GIMP’i açtı, yazıtiplerinden Catull’ı seçti ve Google’ın logosunu tasarladı. Aynı logo, renklerine ve tipografisine yapılan küçük makyajlarla bugüne kadar geldi.

Şöyle düşünün… 17 yıldan beri neredeyse her gün, hem de günde bir kaç kez gördüğünüz çok samimi bir arkadaşınız var. Bir Eylül sabahı yine kapınızı çalıyor ve onu görünce şok oluyorsunuz! Çünkü saçlarını kazıtmış, 0 numara, artık kel! İlk tepkiniz ne olur? Ne söylersiniz? Google şunu söylemenizi bekliyor: “Ooo, ne kadar sade (simple), düzenli (uncluttered), renkli (colorful) ve arkadaş canlısı (friendly) olmuşsun :)”

Bu tasarım değişikliğine tipografik açıdan baktığımızda en önemli değişiklik “tırnaklı” yazı tipinden “tırnaksız”a geçiş. Başka bir video/yazıda bu konuya değinmiştim hatırlayacaksınız. Bu değişimin bana göre çok sembolik bir anlamı var. İlk logo tırnaklıydı. Köklerini basılı yayıncılıktan, kitaplardan alıyordu. Çünkü Google akademik bir ortamda doğdu. Başlangıçta sadece yazılardan oluşan bir interneti “aramak için” akademik dünyanın kurallarını kullandı. Eğer web sayfanızda yazdıklarınız “özgün”se, başkaları tarafından “referans” olarak gösteriliyorsa, bu önemli bir yazıdır ve aranınca daha kolay bulunmalıdır. İşte bu ilk logo, akademik dünyanın pek sevdiği kitaplarda çokca kullanılan tırnaklı yazı tipinden ilham almıştı. Otoriter bir “G”, arkasından gelen çekici küçük “oo”lar, nedense daktiloyu hatırlatan bir “g”, seçkin bir “l” ve nihayet düşünceli bir “e” harfi. Baktıkça kitapların kokusunu bile duyabilirsiniz.

Artık yıl 2015 dostum. Kitapların kokusu, elektronik mürekkebin kokusuna karışmaya çoktan başladı. İnternet artık bir kitap değil, bir televizyon. Eskiden sadece masaüstündeki bilgisayarımızdan girip okuduğumuz internete, artık cebimizdeki telefondan, evimizdeki televizyondan, kolumuzdaki saatten, hatta arabımızın ön panelinden ulaşıyoruz.  Onu sadece okumuyoruz, dinliyoruz, izliyoruz.

Google’ın yeni logosuna ya da arkadaşınızın kel kafasına bakarken sadece estetik olarak değil başka açılardan da bakıp değerlendirmek gerek. Markalar kendi kimliklerini ifade ederken eskiden çok daha statiktiler. Devir mobilite devri. Artık daha dinamik olmak zorundalar. Eskiden bir logo tasarlanırken kağıt ya da tabela üzerinde nasıl durduğu herşeyden daha önemliydi. Artık çok farklı büyüklük ve şekildeki yüzeylerde, ekranlarda nasıl gözükeceğini de düşünmek gerekiyor. Üstelik bu ekranlardan logoyla etkileşime girebilmek de mümkün.

Google’ın yeni logosuna bakarken bunu sadece Futura yazı tipinden etkilenen bir logotype olarak görmemek lazım. Pek çok alt markayla yan yana geldiğinde onları destekleyecek özel bir yazı tipi tasarlanmış: Product Sans.

Yeni logo, markanın ismi matematikle ilişkili olduğu için geometriden ve özellikle dairelerden yola çıkıyor. Dolayısıyla rahatlıkla bir abaküsün renkli boncuklarına dönüşebiliyor. Sizi dinleyebiliyor, sizinle konuşabiliyor, düşünebiliyor ve cevap verebiliyor.

Google logo daireler

Burada duralım biraz. Google, öğrenen bir makine değil miydi? Henüz yeni doğmuş, küçük bir yapay zeka? Sanırım şimdilerde okumayı öğrenen bir çocuğun yaşlarında. Önce alfabeyle (Alphabet) başladı, şimdi de bir ilkokul çocuğu gibi yazı fişlerine bakarak öğrenmeye çalışıyor.

Logonun bir başka görünümü, özellikle çok küçük yüzeyler için tasarlanan bir “G” harfi. Aslında bunun da noktalarla ve daireyle bir ilişkisi var. Bir noktayı alıp daire olacak kadar büyütün ve ucundan kesip bir kapı açın. İşte size çok sade ve renkleri sayesinde bize yine markayı hatırlatan bir G logosu: Google’ın “G”si.

Bu kadar açıklama, analiz, sembolizm hala sizi ikna etmedi mi? Yeni logoyu hala sevemediniz mi? Üzülmeyin, alışırsınız…

 

“Google’ın yeni logosu” için 5 yanıt

Açıkçası logoyu ilk bakışta biraz garipsedim. Zira günde öyle birkaç kez değil, onlarca kere gördüğüm bir şey, yani sanki bir parçam benden habersiz değiştirilmiş.
Videonuzda belirttiğiniz öğrenen Google, bu konudaki olumsuz düşüncemi değiştirmeye yetti. Zira bende bir derin öğrenme (deep learning) girişimcisi olarak makinelerin, nesnelerin internetinin yaygınlaşması ve görüntü ile ses analizindeki çarpıcı gelişimin hayatımızı ansızın değiştireceğini düşünüyorum.

Bence senin sunumun ve videon Google’ın logosundan çok daha etkileyiciydi. Vallahi çok beğendim, bravo.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir