Kategoriler
Teknoloji

NASA Mars’a bu aracı mı gönderecek?

Geçen hafta ünlü bir TV showunda New York sokaklarında dolaşan bir araç konu edildi. Aslında bu araç bir yıldan beri New York’un çeşitli yerlerinde görülebildiği için çok fazla önemsemedim ve programı izleyen diğer kişiler gibi sadece gülüp geçtim. Çünkü bu bir haber programı değil, komedi showuydu. Ama sonra basında ve sosyal medyada ciddi ciddi haberleri yapılıp paylaşılmaya başlanınca bu aracın gerçek hikayesini anlatmaya karar verdim. Çünkü bu hikaye “dikkat çekme sanatı”yla ilgili ve bu doğru yapıldığında o kadar da kötü bir şey değil.

Dikkat çekme sanatında NASA çok başarılı. Uzay kavramını öyle bir sahiplendi ki geçen haftalarda yaptığım asteroid videosuna gelen yorumlarda bile ona sövüp sayanlar var. Oysa asteroide robot indirenler Amerikalıların değil,  Japonların uzay ajansı JAXA. İster inanın ister inanmayın dünyada NASA’dan başka uzay ajansları da var. 2018 yılı itibariyle aralarında Türkiye’nin de (Tübitak Uzay) bulunduğu 72 ülkenin kağıt üzerinde bile olsa kendine ait bir uzay ajansı var. Bunlardan 14 tanesi çok ciddi çalışmalar yapıyor ve düzenli olarak uzaya roket gönderiyor. Aralarından Çin (CNSA), ABD (NASA) ve Rusya Federasyonu (ROSCOSMOS) uzay ajansları insanlı uzay uçuşu ve aya araç indirebilme kabiliyetlerine sahip. Hem bu üç ülke hem de Avrupa (ESA) ve Hindistan (ISRO) uzay ajansları 1971’den beri Mars’a uydu gönderiyor. Bakın Ay’a değil Mars’a. Hindistan bile 74 milyon dolarlık bir bütçeyle 2013’de Mars’a Mangalyaan adında bir uydu gönderdi. Ve bildiğiniz gibi son olarak Japonya (JAXA) uzay ajansı da bir asteroide robot indirdi. Ama biz hala “Amerigalılar uzaya gitmedi bizi kandırıyorlar” diyoruz. Uzayla ilgili duyduğumuz herşeyi NASA’dan biliyoruz. Buna “jenerik marka” olmak deniyor. Bilgisayar oyunu yerine “atari”, kağıt mendil yerine “selpak” demek gibi.

NASA’nın böylesi güçlü bir algıya sahip olmasının sebeplerinden biri bütçesi. Dünyadaki diğer tüm uzay ajanslarının yıllık toplam bütçesi 18,5 milyar dolar civarında. NASA’nın ki tek başına 19,5 milyar dolar. Bu Amerikalılar için bile çok yüksek bir bütçe. Ve ister inanın ister inanmayın Amerikalıların da neredeyse yarısı “yav bizim vergimizi böyle boş işlere harcıyorsunuz da ne oluyor, daha uzaya bile çıkmadık, kandırmayın bizi” diyor. İşte NASA’nın bu bütçeyi her yıl arttırarak almaya devam etmesi için PR faaliyetleri de yapması gerekiyor. Buna kamuoyu yaratmak diyoruz ya biz. Kamunun yani halkın verdiği paraların, vergilerin boşa gitmediğini, iyi bir amaç için harcandığını anlatması lazım.

Şimdi New York sokaklarında gezen bu aracın hikayesini birlikte kovalayalım. Üzerinde NASA’nınkinden başka bir logo daha görüyoruz: Kennedy Space Center Visitor Complex logosu. Burası NASA’ya ait olan Kennedy Space Center’ın hemen yanında. İşletmesi 2028 yılına kadar özel bir şirket olan Delaware North’a verilmiş. Bu şirket de orayı her yıl milyonlarca turisti çeken bir cazibe merkezi haline getirmeye çalışıyor. Geçtiğimiz yaz tatilinde biz de ailecek ikinci kez ziyaret ettik burayı. NASA’dan farklı olarak burası özel bir işletme olduğu için içeriye kişi başı 50 USD ödeyip bilet alarak giriyorsunuz. Bir de otoparka 10 USD verince biraz acıtıyor bütçeyi ama içerideki atraksiyonlar için buna değer. Çeşitli sergiler, filmler ve simülasyonlarla uzay meraklılarına gerçekten güzel deneyimler yaşatıyorlar. En büyük cazibe noktası da uzaya 33 kez gidip gelmiş olan uzay mekiği Atlantis’in olduğu bölüm.

Dediğim gibi burası özel bir işletme fakat her yerde NASA logosu gördüğünüz için yine bazı Amerikalılar “yahu bizim paralarımızı böyle oyuncaklı şeylere mi harcıyorsunuz” demesinler diye her yere “burası tamamen ziyaretçi biletleriyle fonlanmıştır, hiç vergi parası kullanılmamıştır” yazıyorlar.

Hatta uzun süre karlı bir işletme olarak kaldı. Ancak Disneyland, Legoland gibi tema parklarıyla meşhur Orlando’ya sadece 45 dakika uzaklıkta olduğu için oradaki atraksiyonlarla rekabet edemez hale gelince yeni atraksiyonlara yatırım yapma kararı aldı. İşletmenin operasyonlarından sorumlu Therrin Protze, “Summer of Mars” promosyonu kapsamında bir konsept araç yaptıracaklarını açıkladı. Bunun için de Hollywood filmlerine araçlar tasarlayan Parker kardeşlerin atölyesiyle anlaştılar. Onlar da kolları sıvadılar. Çok kısa bir sürede bu konsept aracı ve onu tanıtacak şu eğlenceli ve daha da önemlisi epik bir müziği olan videoyu hazırladılar.

Şimdi, arkadaşlar… Basbayağı Florida’daki bir oto sanayide üretilen bu araç Mars’a filan gitmeyecek. Teorik olarak bu aracın Van’daki öğrenciler tarafından yapılan şu araçtan pek de bir farkı yok. Güldünüz değil mi? Oysa az önce gösterdiğim aracı izlerken heyecanlanmıştınız. Ama ben ne birini yüceltmeye ne de diğerini küçümsemeye çalışıyorum. Peki pratikte iki araç arasındaki bu farkı yaratan şey ne? Bu kez teknolojiden çok tasarım ve sanat. Van’daki öğrenci arkadaşlarımızın kendilerini tasarım konusunda geliştirmesi gerekiyor. Bir de tanıtım videosunda iyi müzik seçmeleri…

Dediğim gibi amacım Mars Rover konsept aracını da küçümsemek değil. Tam tersine bize ilham vermesini sağlamak. Zaten bu tür konsept araçlar o yüzden yapılıyor. 2017 yazında “Summer of Mars” programı, astronot Scott Kelly’inin de katılımıyla açıldı. Daha sonra da kamuoyunun dikkatini çekebilmek için ABD’nin çeşitli kentlerinde dolaştırılmaya başlandı. Geçen yıl bu road trip’in New York durağında içine binen astronot Mike Massimino onun amacını şöyle açıklıyor: “insanları eğitmek, ilham vermek ve düşündürmek için.”  

Özellikle öğrencilerin dikkatini çekmeye çalışıyorlar. Bu konsept tasarımı yaptıran Kennedy Space Center Visitor Complex öğrenciler için yaz kampları düzenleyip onları astronotlarla tanıştırıyor. Eğitim programları düzenliyor. Bunun için de onların dikkatini çekebilmesi lazım. Bunun en kolay yolu da bir “TV show”u sunucusuyla popüler bilim konusunda dünyada ilk akla gelen isimlerden birini bu araca bindirip New York sokaklarında dolaştırmak. Benzer şeyleri yıllardır yapıyorlar. Ünlü İngiliz pop şarkıcısı Sting daha Sting olmadan önce ta 1979’da bakın müzik klibini nerede çekmiş.

Bunların hiçbirisi eleştirilecek şeyler değil. Siz Elon Musk’ın uzaya ağırlık olarak beton parçaları yollamak yerine neden Tesla aracını gönderdiğini sanıyorsunuz? Dikkat çekme sanatı. Bizim bunları eleştirmek yerine ilham alıp kendi işlerimize uygulamaya çalışmamız gerekir. Ama bu tür bir haberi ucundan yakalayıp, fazla araştırmadan yüzeysel çevirip bir haber yapınca, bir de bu haber sosyal mecralarda bir anda yayılınca ne oluyor biliyor musunuz? İki şey oluyor: Ya uzayla ilgili yapılan dünyadaki tüm çalışmaların Ameriga’nın oyunu olduğunu söyleyip reddetmek, yalanlamak yoluna gidiyoruz ya da aşağılık kompleksine kapılıp kendimizi yerden yere vurmaya başlıyoruz.

“Eller gidiyor Ay’a biz sonunda kaldık yaya” anlayışını yıkmamız lazım. Bu da ancak eğitimle, araştırmakla, sorgulamakla olur. NASA Mars için böyle bir araç yaptırmadı. Konuyla ilgili kendi web sitesinden yayınladığı tek resmi açıklamada az önce bahsettiğim serginin açılışına yardım etmesi için tasarlandığını söylüyor. Yani promosyonel bir araç olduğunu. Zaten Mars’a gönderdiği Rover araçlarını, Hollywood filmlerine konsept tasarım yapan insanlar değil, bilim insanları ve mühendisler tozdan arındırılmış özel laboratuvarlarda yıllar süren çalışmaların ardından üretebiliyorlar.

Ama üretmekle kalmayıp “dikkat çekme sanatı”nı kullanmaya başlıyorlar. Özel şirketlerle anlaşıyorlar. Mesela Pixar’ın Wall-e animasyon filmiyle işbirliği yapıp bu araçlara isim verme yarışması düzenliyorlar. Mars’a gönderdikleri tüm gerçek Rover araçlarının ismini öğrencilerin koyduğunu biliyor muydunuz? Astronot Massimino’nun dediği gibi onlara uzayı düşündürtmeye çalışıyorlar. Düş kurdurtuyorlar.

Çünkü önce hayal edersin. Sonra görselleştirirsin. En sonunda gerçekleştirirsin.

Bitirmeden önce bu videonun sponsoru Akare’nin sizlerin de ilgisini çekecek bir etkinliğinin duyurusunu yapmak istiyorum: Yılda iki kere Yurtdışı eğitim fuarı düzenliyorlar. 11-18 Ekim tarihleri arasında yurt dışındaki önemli üniversitelerin ve prestijli dil okullarının temsilcileri Türkiye’ye gelerek kendi eğitim imkanlarından bahsedip fuara özel burs ve indirim gibi bir takım fırsatlar sağlayacaklar. Her bütçeye göre bulunabilecek yurtdışı eğitim alternatiflerini görüp değerlendirmek isterseniz www.akare.com.tr adresinden ücretsiz online davetiye alabilirsiniz. Böylece eğitim konusunda önünüzdeki seçeneklerin sayısını arttırmış olursunuz.

“NASA Mars’a bu aracı mı gönderecek?” için 4 yanıt

İyi günler Barış bey, videonun outro ‘sunda çalan net olarak belirtmek gerekirse 11:34’ten itibaren çalmaya başlayan müziğin ismi ve sanatçısı kim acaba?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir