29 Nisan’da dünyaya bir asteroidin çarpma olasılığı nedir? Bırakın 29 Nisan’ı bugün de böyle bir olasılık var. Dünyamızın atmosferine her gün irili ufaklı cisimler giriyor, sürtünmeden dolayı alev alıyor ve gece gökyüzüne bakanlara “a yıldız kaydı, hadi bir dilek tutalım” dedirtiyor. Bazı günler bunların sayısı o kadar artıyor ki bir meteor yağmuruna dönüşüyor. Fakat fazla büyük olmadıkları için yerin yüzeyine ulaşamadan daha da küçük parçalara bölünüyorlar. Atmosferimiz bir çeşit uzay kalkanı gibi çalışıyor. Yine de bu küçük parçalardan birinin üzerimize düşme ihtimali yok mu? Var.
Sizi dünyanın en şanslı şanssız şanslı şanssız kişisiyle tanıştırayım şimdi: Bayan Elizabeth. Şanslı. Çünkü 1954’ün soğuk bir Kasım gecesinde eski ahşap radyosundan müzik dinleyip uyuklarken çatısına bir taş düşüyor. Öyle böyle değil, uzaydan gelen bir taş ki bunların yeryüzüne ulaşanlarına meteorit diyoruz. Portakal büyüklüğündeki bu taş, dünyadaki bütün evleri bırakıp bu kadıncağızın çatısına ulaşmakla kalmıyor, onu delip geçiyor ve doğruca az önce müzik dinlediği ahşap radyosunun üstüne düşüyor. Şanssız. Çünkü düşmekle kalmıyor, oradan sıçrayıp kadının vücudunun yan tarafına çarpıyor. Kendisi dünyada dünya dışı bir cisim tarafından yaralandığı belgelenen ilk kişi oluyor. Hikayenin devamında Elizabeth’in başına şanslı ve şanssız iki olay daha geliyor ama konuyu dağıtmamak için o enteresan olayları videonun sonunda anlatacağım.
Kısaca dünyaya dünya dışı bir cismin çarpma olasılığı olduğu gibi bu cisimlerin küçük parçalarının başınıza isabet etme olasılığı bile var. Neyse ki dünyanın bir atmosferi var ve yine neyse ki üçte biri denizlerle kaplı. Yine de gördüğünüz bazı taşları taş diyerek geçmeyin, tanıyın.
13000 yıl önce dünyaya çarpan bu 15.5 tonluk meteorit sadece 2-3 metre çapında. Oysa bugün bile bundan çok daha büyük asteroidler dünyaya doğru hızla geliyor.
Burada önümüzdeki 60 gün içerisinde dünyaya yaklaşacak gök cisimlerinin bir listesini ve hangi tarihte bize en yakın konumda olacaklarını görüyorsunuz. Listenin sağ sütununda da cisimlerin büyüklükleri var. Gördüğünüz gibi çapları 4 metreden büyük cisimler bunlar ve sadece bu videonun yayına girdiği 5 Nisan 2020 tarihinde biri 18-40 m çapında diğeri de 150-340 m çapında iki cisim dünyamızın yakınından geçecek. Peki bu büyüklükteki bir cisim dünyaya çarparsa ne olur?
Bu sorunun yanıtını bundan 7 yıl önce 15 Şubat sabahı Rusya’da işine giden insanlar ve okuldaki öğrenciler yaşayarak öğrendiler. Saatte 60.000 km hızla atmosfere giren bir cisim, arkasında sıcak bir toz bulutu bırakarak yanmaya başladı ve güneşten daha parlak bir hale geldikten sonra şiddetli bir patlamayla parçalara ayrıldı. Oluşturduğu şok dalgası yüzünden çevredeki 6 şehirde 7200 binanın camları kırıldı ve 1500 kişi yaralandı. Yeryüzüne ulaşamadan parçalara ayrılan bu Chelyabinsk meteorunun 20 metre çapında olduğu tahmin ediliyor. Yani bugün dünyanın yakınından geçmekte olan küçük asteroid kadar. O gün yani 15 Şubat’ta bu olay olduktan tam 16 saat sonra 30 metrelik Duende adında bir başka asteroid dünyanın sadece 27.000 km yakınından geçti. Yani o gün de bugün olduğu gibi iki asteroid yakınlaşması gerçekleşti.
Bu bilgileri şu yüzden veriyorum. Videonun başında gösterdiğim o küçük meteorların dışında dünyaya yakın daha büyük cisimler olduğunu ve bunların hemen her gün bir ya da birkaçının çok yakınımızdan geçtiğini biliyoruz. 1980 yılından beri bu gök cisimleri gözlemleniyor, bir veritabanı oluşturuluyor ve cisimlerin yörüngesi takip ediliyor. Başta gösterdiğim listeye dönecek olursak Nisan ve Mayıs aylarında 28 tane asteroid dünyanın yakınından geçecek. Fakat bu listede öyle bir cisim var ki büyüklüğü diğerlerinden biraz daha farklı. Çapının 1.8 ile 4.1 km arasında olduğu tahmin ediliyor. Yani orta ölçekli bir şehir büyüklüğündeki bu taşın adı 52768 (1998 OR2). 1998 asteroidin keşfedildiği yıl. Yörüngesi de şöyle. Güneşin etrafında Mars’ınkinden bile daha uzun bir yol kat ettikten sonra hızla dünyaya yaklaşıyor. Bugün saat 14:00 itibariyle konumu bu. Bir kaç hafta içerisinde dünyaya daha da yaklaşacak ve nihayet 29 Nisan tarihinde 0.042 AU yakınımızdan geçecek.
O yüzden bazıları tarafından felaket senaryoları yazılmaya başlandı bile. Öyle komplo teorileri duyuyorum ki filmi yapılsa inanmazsınız: “Efendim NASA ve Vatikan böylesi bir asteroidin dünyaya yaklaştığını fark edince, insanların dikkatini bundan uzaklaştırıp gündem değiştirmek için COVID-19’u geliştirip bir salgına dönüştürmüşler!!!” Tabiki hiçbir dayanağı olmayan insanların bir taraflarından uydurduğu bir iddia. İşte insanlar üzerine oturacakları organla düşünecekleri organı karışıtırnaca böyle saçmasapan şeyler ortaya çıkıyor. Yaklaşan asteroidin adından bile saçmalığı rahatlıkla anlayabilirsiniz. Çünkü bu asteroid yeni fark edilmedi. 24 Temmuz 1998’de keşfedildiği ilk günden beri varlığını biliyoruz ve 2197 yılına kadar nasıl bir yörüngede ne gibi hareketler yapacağı saat saat hesaplanmış durumda. 29 Nisan’da 0.042 AU yakınımızdan geçeceğini söylüyoruz. Her ne kadar bu sayı çok küçük gibi gözükse ve içindeki 42 kısmını vurgulamaktan ayrı bir keyif alsam da, sonundaki AU yani astronomik birimi çevirirsek 6.289 milyon km yakınımızdan geçecek demektir. Ay’ın bize uzaklığının 16 katı bir mesafeden…
Dolayısıyla 29 Nisan’da dünyaya irili ufaklı pek çok taşın çarpma olasılığı %100 olmakla beraber 4 km çapındaki o asteroidin çarpma olasılığı hiç yok. Şimdi kocaman bir amaaa geliyor, hazır mısınız?
1980 yılından beri dünyaya yakın gök cisimlerinin takip edildiğini söylemiştim. Grafikteki artışın sebebi keşiflerin sayısının artması. Yani hala keşfedemediğimiz dünyaya yakın cisimler var. 7 yıl önce 15 Şubat 2013’te dünyanın 27.000 km yakınından geçen 30 metrelik Duende asteroidi bu grafiğin içindeydi. Yani onun farkındaydık ve yakınımızdan geçeceğini biliyorduk. Ama aynı gün 16 saat önce Rusya semalarında parçalara ayrılan 20 metrelik Chelyabinsk meteorunu kimse bilmiyordu. Sizlere gösterdiğim liste hala tam bir liste değil.
20 yıl önce bildiğimiz asteroid sayısıyla bugün bildiklerimiz arasında dağlar kadar fark var. 20 yıl sonra daha ne kadar yeni gök cismi keşfederiz, varın siz düşünün. Güneş sistemi sadece gezegenlerden ibaret değil. Şimdiye kadar yörüngesi dünyanın yakınlarından geçen çapı 100 metreden küçük 10000 tane asteroid keşfedildi. Bu iyi haber. Kötü haber, bu büyüklükte daha 5 milyon tane asteroid olduğu tahmin ediliyor. Bunlar keşfedilmeyi beklerken her an olmasa da belli bir olasılıkla Chelyabinsk’te olduğu gibi dünyaya giriş yapabilir.
Olasılıklar şöyle: Her gün toplamda 100 tonluk uzay materyali dünyaya çarpıyor ve yağmur gibi üzerimize yağıyor. Bunlar toz gibi küçük zerreler ama bazen aralarından portakal kadar biraz daha büyük ve ağır olanlar da çıkıyor. Her yıl en az bir tane 1 metre çapında asteroid dünyaya çarpıyor ve Hiroshima’ya atılan atom bombasına yakın büyüklükte bir enerji salınıyor fakat bu radyoaktif bir enerji değil. Her 10 yılda bir 10 metre çapında ve her 10000 yılda bir 100 metre çapında bir asteroid dünyaya çarpıyor. 29 Nisan’da dünyanın yakınından geçecek olan 4.2 km çapındaki bir asteroidin dünyaya her 300 milyon yılda bir çarptığı tahmin ediliyor. En son 65 milyon yıl önce bir tanesi çarpmıştı ve fiziksel olarak bizden çok daha büyük ve güçlü olan dinozorları yeryüzünden silmişti.
Peki biz ne yapıyoruz? Chelyabinsk olayından sonra bu konudaki araştırmalara hız veren ve bir gezegen savunma sistemi üzerinde çalışmaya başlayan bilim insanlarını değil, bizi soruyorum. Sıradan insanları… Bu tür potansiyel felaketler karşısında uyarılara kulak tıkamayı bir alışkanlık haline getirenleri. O günler geçtikten sonra da hemen unutanları.
Koyun can derdinde, kasap et derdinde… Elizabeth’e döneceğim şimdi. Dünyada dünya dışı bir cisim tarafından yaralandığı belgelenen ilk kişiye. Böyle bir ihtimalle karşılaşıp da ölümden döndükten sonra üzerine isabet eden bu taş meşhur oluyor. Abartmakta üstümüze yok. Zamanın parasıyla $5000 verip onu satın almak için insanlar kapısında kuyruğa giriyor. Bu büyük bir para. Aynı gece bahçesine düşen bir başka meteoriti satan yan komşusu kazandığı parayla kendine yeni bir ev ve araba alıyor, oradan hesaplayın.
Böylesi bir rant oluşunca insanlar da bunu nakde dönüştürmek istiyor doğal oalrak. Elizabeth de bir insan ama maalesef çok varlıklı değil. Oturduğu o evde kiracı. Tam üzerine düşen o taşı satacağı sırada ev sahibi taş benim evime düştü diye ona dava açmaz mı? Açar. O da insan! Yıllar süren davanın sonucunda Elizabeth ev sahibine $500 ödeyip taşın haklarını satın alıyor fakat aradan geçen bunca zaman içerisinde insanlar konuyu unutuyor ve onu almaya yanaşmıyor. Sonuçta Elizabeth uzaydan gelip de kendisini yaralayan bir taşın üzerine bir de para verip onu satın aldığıyla kalıyor. Sadece 70 yıl önce yaşanan ve tarihe geçen bu olay da, o taş da, Elizabeth de çoktan unutuldu. Bırakın böyle mikro felaketleri, her 10 yılda bir yaşanan makro depremleri, 100 yılda bir yaşanan salgınları unutmadık mı? Bugünler de geçecek, ve biz yine unutacağız.
Ne diyelim… En az dinozorlar kadar ilginç canlılarız.
“29 Nisan’da Dünyaya Asteroid Çarpma Olasılığı” için 11 yanıt
Komplo teorilerine kim sinirlenmez ki? Daha kötüleri var ki komplo teorileri ile bilimsel “teori” kavramını karıştıranlar… Uğraş babam uğraş. Söylediğiniz söz tam yerinde olmuş o komplo teorisini atan arkadaş için. 🙂
Öncelikle merhaba barış abi sana bir sorum var . Bizim bir yakınımız konyada 600kg bir göktaşı buldu. O yakınımız bu göktaşını üniversiteye götürdü ve gerçek olduğuna dair belge aldı . Abi biz bunu nereye satabiliriz biraz bilgi verebilir misin abi?
Kardeşim şimdi o hasarlıdır malum uzaydan düşmüş bi sanayiye götür ustalar bi tamir etsin anca o zaman kilosu 1000 dolara gider. Kolay gelsin NASA’ya satarsın.
sahibinden.com a ilan verin.
“Sahibinden az kullanılmış, evrakları tam, asteroid.” Şeklinde de açıklama yazdığın zaman tamam. 😁
Abi ben mucit gibi bişi olmak istiyorum hergun yeni bir şey aklıma geliyor ama ertesi gün bir bakıyorum yapılmış yaşım 16 ne yapmalıyım
Barış bey videonun sonundaki müziği biliyorum ancak sizin paylaştığınız versiyonunu bulamadım rica etsem yollar mısınız?
Barış Bey Merhabalar malum çok güvendiğimiz ilgiyle izlediğimiz bir isimsiniz. Mümkünse bu kafaları karıştıran 5 G ile ilgili sizden video istiyorum. Herşeye kafamız basmıyor ya da bassa bile manipülasyonlar insanı şaşkına çeviriyor. Bildiklerinizi unutuyorsunuz. Bu Corona ile iyice gündeme gelen 5G teknolojisinin Corona dahil olmak üzere bir çok hastalığı ölümcül hale getirdiğini ve getireceğini iddia eden teorisyenler dinledim. Ama hiç birini tanımıyorum. Ben sizi biliyorum size güveniyorum. Araştırmalarınızdan çok etkileniyoruz ve sizle büyüyoruz gerçekten. Herşey için çok teşekkürler.
abi düşen uçaklarla ilgili video yap
Abi merhaba büyük ihtimal görmesinde ben Baris Ozcan t-shirt alacağım virüs yüzünden siparişler durdumu? Kargolar nereden geliyor, virüs olur mu?
“İnsanlar oturacakları organla,düşünecekleri organı karıştırıyorlar”
Çok komik
Barış abi seni çok seviyoruz