Hemen hepimizin cebinde video çekebilen bir cep telefonu var. Ama onun video çekebilme potansiyelini ne kadar kullanıyoruz? Bu videoda en basitinden en gelişmişine kadar benim uyguladığım bazı teknikleri sizinle paylaşmak istiyorum. Şu anda Android işletim sistemli bir Samsung Galaxy S21 Ultra kullanıyorum ama göstereceğim tekniklerin bir kısmını kendi cep telefonunuzda da uygulayabileceksiniz.
Önce şu soruyla başlayalım: Neden profesyonel kameralarım varken bir cep telefonuyla da video çekmeye ihtiyaç duyuyorum? Cevabı çok basit. En iyi kamera o anda yanımda olandır. Bir kartopu savaşının ortasında haliyle cebimde bir sinema kamerası taşıyamıyorum. Cep telefonum su geçirmez olduğu için böyle zorlu koşullarda bile inanılmaz görüntüler yakalıyor. Cep telefonlarının benim gibi videografırlara en büyük katkısı bu oldu. Çekim konusundaki bazı kısıtlardan kurtararak özgürleştirmek. Kendini daha iyi ifade edebilmek.
İşte böyle zorlu koşullarda bile kolaylıkla video çekebilmek için ilk tavsiyem geliyor: Fiziksel butonları kullanın. Özellikle hızlıca çekimi başlatmayı gerektiren durumlarda telefona bakmadan kamerayı açabilmek çok önemli. 1-2-3 dokunuşla video kamerayı aktif hale getirip, çekim yapıp, sonra da onu sonlandırmak mümkün. Bunun için telefonumun açma-kapama düğmesine iki kez dokunuyorum ve ses düğmeleriyle kaydı başlatıp durduruyorum. Eğer sizin telefonunuzda da fiziksel butonların işlevlerini düzenleme imkanı varsa bu şekilde ayarlarsanız çok büyük faydasını görürsünüz.
İkinci tavsiyem cep telefonunuzda video ve fotoğraf için iki ayrı kısayol oluşturun. Kamera uygulamasının üzerine dokunduğunuzda açılan menüden videoyu seçip sürüklerseniz yeni bir kısayol elde edersiniz. Aynı işlemi fotoğraf için de tekrar ettiğinizde iki ayrı giriş noktası yapmış oluyoruz. Artık genel kamera kısayoluna ihtiyacımız kalmadı. Böylece daha kamera uygulamasını açmadan önce fotoğraf ya da video çekme kararını verebilirsiniz. Bu da oldukça zor bir karar öyle değil mi? Önünüzde kaçırmak istemediğiniz bir an var. O anın fotoğrafını mı çekeyim yoksa video olarak mı kaydedeyim?
Üçüncü tavsiyem işte böyle durumlarla ilgili. Önemli anların videosunu çekin. Eğer sanatsal estetik kaygılardan çok amacınız o anı ölümsüzleştirmek ve bir anıya dönüştürmek ise video ile bunu çok daha kolay yaparsınız. Normalde video çekim çözünürlüğünüz FHD ise böyle önemli bir anın öncesinde onu UHD yani 4K, hatta mümkünse 8K çözünürlüğüne çıkarın. Böylece videoyu çektikten sonra onun içinden en önemli anları seçebilirsiniz. Bir anlamda çektiğiniz videonun fotoğrafını çekebilirsiniz. O fotoğrafın daha kaliteli olabilmesi için kaynak videonun çözünürlüğünü mümkün olduğu kadar yüksek tutmalısınız. Her zaman bu kadar yüksek çözünürlüklü video çekmeseniz bile önemli anlar için buna değer. Bu tavsiyeye bir ek olarak “tek çekim” modunu da kullanabilirsiniz. Bu modda kısa bir süre çekim yaptıktan sonra yapay zeka, çekilen materyalden en güzel anları yakalayarak fotoğraf, video ve benzeri farklı formatlarda size sunuyor. Özellikle Instagram gibi sosyal medya mecraları için baştan tahmin bile edemeyeceğiniz ilginç görüntüler üretiyor.
Dördüncü tavsiyem, telefonun marka ve modelinden bağımsız bir çekim tekniği olacak. Bu tekniği en profesyonel kameraları kullanarak belgesel çekenler bile uyguluyor. Tekniğin adı “Üç birden büyüktür.” Bunun anlamı bir olayı video olarak kaydederken tek çekim yapmak yerine onu üç parça halinde bölerek çekmektir. Nasıl bir fikri yazıya dökerken giriş-gelişme-sonuç şeklinde en az 3 paragraf halinde ifade ediyorsak, görüntünün dilinde de en basit bir hareketi bile bu şekilde üçe bölerek anlatabiliriz. Elinizde cep telefonunu video kaydederken onu her yöne çevirmek sizin için eğlenceli olabilir ama o görüntüleri izleyenler için hiç de öyle olmaz. O yüzden tek çekimle konuyu anlatmak yerine üç açı belirleyin kendinize. 30 saniyelik tek çekim yapmak yerine 10’ar saniyelik 3 çekim yapın. Her çekimde konuya uzaklaşıp yakınlaşın. Eğer telefonunuzda varsa optik yakınlaştırma özelliklerini kullanın. Örneğin birinci açıda ultra geniş lensle mekanı tarif edin. İkinci açıda telefoto lense geçerek o mekanın içindeki karaktere odaklanın. Üçüncü açıda normal lensi kullanarak mekan ve insan arasındaki ilişkiyi vurgulayın. Böylece bir sekans oluşturdunuz. Bunu tekrar ederek görselliği zenginleştirilmiş bir video hikaye anlatabilirsiniz. Peki ya çekim aralarında o anı kaçırırsam ne olacak? Örneğin bir konseri çekerken kaydı durdurursam müzikte kesilmeler olur.
O yüzden beşinci tavsiyem böyle durumlarda benim kullandığım cep telefonundaki yeni bir özellikle ilgili olacak: Yönetmen bakışı. Telefondaki tüm kameraları aynı anda görebilmenizi ve kullanabilmenizi sağlayan bir yenilik bu. Ben üç ayrı senaryoda bunu kullanmayı düşünüyorum. Biri az önce de dediğim gibi konser ya da bir konferans gibi kesintiye uğramasını istemediğim bir anı üç ayrı ölçekte çekmeye devam etmek. Aslında bu farklı kadrajlarda yakınlaşıp uzaklaşma tekniğini YouTube videolarımda da kullanıyorum. Buradaysa dijital olarak değil optik olarak yakınlaşıp uzaklaşabildiğimiz için sonuç çok daha ikna edici oluyor. İkincisi röportaj yaparken ekranı ikiye bölüp aynı anda iki kişiyi de gösterebilmek. Bunun böyle bir yerlerde yayınlanmak üzere resmi bir röportaj formatında olması gerekmez, iki arkadaş sohbet ederken de kullanılabilir. Üçüncüsü vlog çekerken bir yandan anlatıcı olarak kendimi küçük bir resim şeklinde köşede gösterirken diğer yandan kameranın üç farklı lensini kullanarak etrafı çekip kaydetmek. Özellikle seyahatlerde çok kullanılabilecek bir yönetmen modu bu.
Altıncı tavsiyem belki de en basiti olacak ama emin olun çoğu zaman uygulamayı unuttuğumuz bir teknik bu. O yüzden basit değil de sade bir teknik diyelim 🙂 Özellikle görüntülü telefon görüşmelerinde, görüntülü toplantılarda, sosyal medya canlı yayınlarında telefonu elinizde tutmayın. Mutlaka bir sabitleyici kullanın. Telefonunuza alabileceğiniz en önemli aksesuar aynı zamanda en ucuz ve en uzun ömürlü olanı. Bir tripod ya da sabitleyici. Ben bunlardan birkaç tane alıp arkadaşlarıma hediye ediyorum, o derece önemsiyorum bu konuyu. Mesele spesifik bir aksesuar değil. Bir kitapla bile telefonunuzu sabitleyebilirsiniz. En profesyonel kameralara sahip görüntü yönetmenlerinin bile on yıllarca kullandığı tripodları vardır. Çünkü görüntüyü sabitlemek çok önemlidir. Bu kadar önemli olmasına rağmen çokca ihmal edildiğini gördüğüm için hatırlatmak istedim. Peki hiç mi hareketli görüntü çekilmemeli? Kesinlikle hayır. Tam tersine yeri geldiğinde ve bazı durumlarda kameranın sabit olması yanlıştır. Böyle hareket gerektiren durumlarda cep telefonunuzda varsa sabitleyici özelliğini aktif hale getirerek kullanabilirsiniz. Bu konuda da bir ince uyarı yapayım. Sabitleme özellikleri ikiye ayrılır: Optik ve dijital. Yine “optic image stabilization” özelliğini önceliklendirmelisiniz, çünkü o daha kaliteli sonuçlar verir. İkinci olarak bu özelliği aktif hale getirdiğinizde kadraj daralabilir ve daha çok ışığa ihtiyaç duyulabilir. O yüzden iç ortamlarda bu özelliği kapatıp, dış çekimlerde kullanmak iyi bir çözüm olabilir.
Yedinci ve son tavsiyem herkesin her cihazla kullanabileceği bir kompozisyon tekniği olacak. Daha önce de bahsettiğim “üçler kuralı.” Bazı telefonlarda bu tekniği kolaylaştırmak için ekrana yerleştirebileceğiniz çizgiler var. Bende “matris çizgileri” diye geçiyor. Bunu aktif hale getirince ekran yatay ve dikeyde üçerden dokuz bölüme ayrılıyor. Çekimini yaptığınız nesneyi ekranda hizalamak için bu çizgileri kullanabilirsiniz. Merak etmeyin bunlar sadece size kılavuzluk etmek için var, çektiğiniz videoda gözükmeyecek. Bir nesneyi ortaya yerleştirmek yerine sol ya da sağ çizginin üstüne yerleştirirseniz yeni ve daha güçlü anlamlar üretebilirsiniz. Bizim örneğimizde bir evrenotu sağdaki çizginin üstüne yerleştirirsek onun bakış boşluğunu yani gitmek istediği yeri vurgularız. Soldaki çizginin üstüne yerleştirirsek o zaman da arkasında boşluk bırakacağımızdan onun liderliğini, öncülüğünü vurgulamış oluruz. Bir de geniş açıyla cep telefonunuzu onun yüzünün altına yerleştirip yavaşça uzaklaştırırsanız… işte bu bir “hero shot” çekimidir. Hikayenizdeki karakteri kahramanlaştırmış olursunuz.
“Cep telefonuyla video çekim teknikleri” için 7 yanıt
Barış Abi videolarında kullandığın müzikler adına bir albüm paylaşma imkanın var mı?
Ayrıyeten eğer müzik zevkin aşağıda linkini vereceğim kanaldakilere uygunsa bakabilirsin ve eğer telifli değilse videolarında görmekten mutluluk duyarım.
Link: https://www.youtube.com/c/ScottBuckley/featured
Not: Eğer vakit bulabilirsen ”Müzikler” konusunda bir video çekebilir misin?
Konusu ”eğer yanlış hatırlamıyorsam” bir videonda söylediğin müzik kitaplığını nasıl oluşturduğun hakkında olabilir. Senin kararına bağlı…
Not 2: Sana YouTube yorumlarından ziyade buradan ulaşmak daha kolay olabilir diye buradan yazıyorum. Eğer rahatsız ettiysem affoluna.
İyi çalışmalar.
Bilgiler için çok teşekkürler Barış abi..
Abi videolarını hazırlarken hangi editleme programlarını kullanıyorsun, önerebileceğin bir uygulama var mı?
Merhaba Barış hocam ben 15 yaşında bir kızım ve hiç yakın hissettiğim bir arkadaşım veya dostum yok . Acaba ” Arkadaş Seçimi ” tarzın bir içerik üretir misiniz ? İnanın o kadar sıkışığım ki anlatamam , belki sizde arkadaşlık deneyimlerinize değenirsiniz . (:
🙂
okumak isteyenler için
Elon Musk’la yapay röportajım:
http://gptblog.media5x.com/meeting-at-the-time-machine/meeting-at-the-time-machine-2-elon-musk/
Baaaaaaarış Özzcaaaaaan
sen bir barışsın
senbir Öz sün
sen bir cansın
sen bir canansın
sen Barış Özcansın