Bir çölün kenarında yerden 828 metre yükselen bu bina adeta sahip olduğumuz tasarım ve teknoloji bilgisinin vücutlaşmış bir heykeli gibi. Eyfel Kulesi’nin 3 katı yüksekliğindeki 163 katlı bu gökdelen 24000 cam panelle kaplanmış. Binanın tasarımı için milyarlarca dolar harcanarak milyonlarca saatlik çalışma yapılmış ve hemen her şey düşünülmüş. Bir şey hariç. Camların temizliği.
Geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren yapılmaya başlanan gökdelenlerdeki cam temizliği o zamanlarda da çok büyük bir problemdi. Bu problemi geçici gibi gözüken çözümlerle aşmaya çalıştılar. Camlardan asılan insanlar temizlik yaptılar. 1938’de kaydedilen bu görüntüleri o bakımdan anlayabilmek kolay. İmkanlar kısıtlıydı.
Peki 2010’da tamamlanan dünyanın en yüksek binasında camları temizlemek için nasıl bir yöntem kullanılıyor dersiniz?
Aynı şey. İnsan gücü ve bildiğiniz amonyaklı su. Sizin evinizin camları da dünyanın en yüksek evinin camları da aynı yöntemle temizleniyor. Aradaki tek fark bu camları temizlemek için bir dağcı gibi donanımlı olmak gerekiyor. Bir de elinizdeki aletleri düşürürseniz aşağıdakilerin vay haline. Yerçekimi sadece aletler için değil onu kullananlar için de bir tehlike. Ama asıl sorun kuvvetli rüzgarlar.
Bu görüntüler 2005 yılında Denver Place Plaza Kulesi’nde kaydedildi. Sabah saatlerinde yaşanan küçük bir aksaklık destek halatının kopmasına neden oldu. Rüzgara kapılan platform, içindeki iki temizlikçiyle birlikte bir salıncak gibi sallanmaya başladı. Yüksek binalar rüzgarla karşılaşınca farklı etkiler oluşturuyor. Özellikle şehir merkezlerinde birden fazla bina arasında meydana gelen venturi etkisi saatteki hızı 50 km’ye varan rüzgarlara sebep oluyor. İşte temizlikçileri taşıyan bu platform böyle bir rüzgar nedeniyle dakikalarca binanın etrafında sürüklendi. Neyse ki binanın pencerelerini kıran bir itfaiyeci tarafından sağ salim kurtarıldılar.
- Yüzyılda uzaya astronotları gönderip aylarca yaşayabilmelerini sağladık ama gökdelenlerin camlarını hala ilkel yöntemlerle temizliyoruz. Yapay zekadan, robotlardan söz ediyoruz, ama bir cam temizleyici robot yapamıyor muyuz? Galiba yapamıyoruz.
Geçmişte pek çok şey denenmiş. Mesela 11 Eylül’de yıkılan ikiz kulelerde robot temizleyiciler varmış. Ama çok iyi temizleyemiyorlarmış. Hatta işi iki kez yapmak zorunda kalıyorlarmış. Mekanik sistemin yaptığı temizlikten sonra bir de insanların kontrol edip kirli kalan yerleri temizlemesine çalışıyorlarmış.
Bir başka problem de kirliliğin çok çeşitli olması. Camlarda sadece toz ve çamur türü pislikler yok. Kuş pisliği var. İnsan pisliği var. İnsan pisliği derken, yanlış anlaşılmasın, eski gökdelenlerde yüksek katlarda da camlar açılabildiği için insanlar her türlü çöpü atıyorlar. Kışın bu pislikler camlara yapışıp donuyor. Robotlar ya da mekanik araçlar böyle farklı türdeki pislikleri temizleme konusunda yetersiz kalıyor.
Gökdelenlerin tasarımları da birbirinden çok farklı. New York’taki Hearst Kulesi’ne bir bakın. Adeta bir mücevher gibi tasarlanmış. Görünüşü harika. Ama tasarım sadece dış görünüşten ibaret değildir. Bu enfes mimari eser bittikten sonra fark etmişler ki pencerelerini otomatik olarak temizlemek için yeterli bir teknoloji yok. 3 yıl ve 3 milyon dolar daha harcayarak bir temizleme mekanizması kurmuşlar ancak yine de insan temizleyiciler çalışmak zorunda.
Bi başka garip tasarımlı gökdelen “bir piramit gökdelen” bir başka çölde. Mısır’da değil, Las Vegas’da. 45 derece çöl sıcağında koyu renkli camların üzerinde yumurta kırsanız pişer. Sonra o yumurtanın pisliğini temizlemek için yine insan gücüne ihtiyaç var. Bu işçiler bir ellerinde serinlemek için buz kovaları, diğer ellerinde sabunlu sularıyla koca piramidi temizlemeye çalışıyor.
Şu ana kadar geliştirebildiğimiz hiçbir teknolojik çözüm yok mu? Şöyle bir şey var ama buna ileri teknolojiden çok uzun bir teknoloji diyebiliriz. Küçük makineler de yapılmış. Ancak sadece düz yüzeylerde işe yarıyor ve çok yavaş. Yüksek binalar söz konusu olduğunda dronelar akla geliyor. Ama onların da uçuş süresi kısıtlı.
Kendi kendini temizleyen cam teknolojileri üzerinde çalışılıyor. Titanyum dioksitle kaplı cam paneller UV güneş ışığıyla karşılaşınca, elektronlar salınıyor ve bunlar da havadaki su molekülleriyle etkileşime geçiyor ve hidroksil açığa çıkarıyor. Bunlar da karbon bazlı moleküllere saldırıp onların kimyasal bağlarını çözerek çok daha küçük parçalara ayırıyor. Yağmur yağdığı zaman da bu küçük parçalar temizleniyor. Ancak bu işlem yavaş gerçekleştiği için gökdelenlerde kullanılamıyor.
Teknolojik açıdan henüz tatmin edici bir çözüm üretilemediği için pek çok ülkede yasal düzenlemelerle cam temizleyicilerinin güvenliği arttırılmaya çalışılıyor. Örneğin New York’ta bir gökdelenin camlarını temizlemeden önce 216 saatlik teorik ve 3000 saatlik pratik eğitim almak zorundasınız. İtfaiyeciler de sürekli olarak bu tür gökdelenlerden cam temizleyici kurtarma tatbikatı yapıyorlar. ABD’nin en yüksek binası olan yeni Dünya Ticaret Merkezi’nde böyle bir tatbikattan 10 gün sonra yaşanan bir kaza bu şekilde insan hayatına mal olmadan atlatıldı.
2017’de yapılan gökdelenlerin yarısı Çin’de inşa edildi. Dolayısıyla aynı problemler orada da yaşanıyor. Çin’de işi sadece cam temizlemek olan 400.000 kişi var. Bu işi daha pratik hale getirebilmek için yeni kurulan bir teknoloji girişimi bir kez daha robotlardan faydalanmaya çalışmış. Bu gördüğünüz prototipi geliştirmişler. 150 farklı sensör, camlardaki kiri tespit ediyor ve 6 farklı temizlik aletiyle temizliyor. 2018 yılı itibariyle elimizdeki en gelişmiş cam temizleme teknolojisi işte bu prototip.
Gelecekte yapay zeka ve robotlar işimizi elimizden alacak deyip duruyoruz ya. Belki de robotlar tarafından ele geçirilemeyecek mesleklerden biri de cam temizleyiciliğidir. Buradan teknoloji girişimi yapmak isteyenlere sesleniyorum. İşte size bir tasarım problemi. Eğer bunu çözerseniz bir çölün kenarında yükselen dünyanın en yüksek binasını ancak 3 ayda temizleyebilen 36 kişinin hayatını kolaylaştırabilirsiniz.
Başka bir çölün kenarında 2020’de tamamlanacak yeni bir bina dünyanın en yüksek binası ünvanını alacak. 1000 metre yüksekliğindeki Cidde Kulesi yine camlarla kaplanacak. Çöl gibi geniş bir alanda neden bu kadar yükselmeye ihtiyaç duyulur orası ayrı bir tartışma konusu ama o camların temizlenmeye ihtiyaç duyacağı kesin. Bakalım 1 km bina yapmayı başaran insanlık, o zamana kadar insanları bu temizlik çilesinden kurtarabilecek mi?
“Gökdelen camlarını neden hala insanlar temizliyor?” için 14 yanıt
Barış Bey, aslına bakarsanız biz bunu yaptık, benim bu konuda patentli bir projem var. Sadece cephe temizliği yapmakla kalmıyor ve cephe yüzeylerini de boyayabiliyor. Rüzgardan etkilenmeyen akıllı bir robot. Ancak ekibimiz de olmasına rağmen projeyi hayata geçiremedik çünkü prototip yapmak çok pahalıydı. Bu sebeple Tübitak’a başvurduk ve sonucu tabii ki tahmin edersiniz. İZTO’dan 50k TL hibe almaya hak kazandık ancak öyle şartlar var ki sadece gereksiz masraflara gidiyor tüm para. Yani anlayacağınız biz dünyayla yarışacak eşi benzeri olmayan ileri teknoloji bir robot yaptık ancak fazla garp aklıyla düşünmüşüz şark kurnazlıklarını hesap edemedik.
Problem de tam da orada. Insanlar kaliteli ve ucuz isterler
merhaba abi son videonu izledim gökdelen camlari ile videonu benim bir fikrim var bu camların nasıl silineceği hakkında
aynı arabalardaki sistemi buraya getircez arabalardaki silecekleri gökdelenlerdeki camların kenarlarına çerçeve kısmına yerleştircez üst kısmılardaki çerçevenin icindeki otomatik sistemdeki suları yukardan bırakacaz ve otomatik olarak su hasasiyeti alan silecekler camları silecek
umarım anlatabilmişimdir
Bende aklıma araba silecekleri geldi bi an önce bi çözüm bulup patentini çıkarmalıyım
Yazıda yararlandığınız kaynakları belirttiniz mi acaba bulamadım da, teşekkürler.
Yukarıdaki yazıda altı çizili kelimelere tıklayarak kaynaklara ulaşabilirsiniz.
Abi şu rndüstri 2.0 – 0.3- 0.4 ile ilgili bi çalışma yapsan ne nedir öğrensek. Birkaç kanaldan izledim ancak anlaşılır değildi.
1km uzunluğunda bir gökdelen yapılacak olmasi gerçekten hayret verici
Selamlar bu konu üzerinde eksikleriniz olmakta, sadece insanları bilgilendşrmeyi seven bir insan olduğunuzdan bu uyarıyı yapmayı düşündüm umarım yanlış anlmazsınız.
Camları ip(videoda halat demişiniz) ile temizleyen insanlar, dağcı değildir ve dağcılıkla uzaktan yakından alakası yoktur. Kullanılan malzemeler dağcılıktan oldukça bağımsızdır, tüm teknikler ve malzemeler mağaracılık(speleology) sporundan devşirilmiştir. Yine iple bu işi yapan insanlar için, hiçbiri işçi değildir, iple erişim teknisyenidir, işçiler genelde sepetle çalışır ve asıl orada tehlike başlar. İş tanımı endüstiriyel dağcılık değildir, iple erişimdir.
İple erişim sektöründe yaşanan kazaların hemen hemen hepsi, eğitim almamış veya kurallara uymamış insanların başına gelmektedir. Bu arada eğitimler cam temizliğinden bağımsız sadece iple erişim teknikleri üzerinedir ve 3 seviyeden oluşur, bunların ilki ipte güvenli hareket edebilmek, ikincisi sorunsuz ankraj kurabilmek ve ipteki insanı ipten alabilmek, üçüncüsü sedye ile ip sistemleri kurup insan kurtarabilmek için alınan eğitimlerdir. İpe girmek için level 1 olmanız yeterlidir.
İtfaiyeler iple erişim teknisyenini kurtaramaz, kurtarabilmesi için level 3 iple erişim teknisyeni olması gerekir, level 3 için geçerli 3000 saat çalışma imkanını yakalayamayacakları için böyle bir şey imkansızdır, dahası sepette kalan işçileride sadece iple erişim teknisyenleri kurtarabilir itfaiyeciler iple erişim teknisyenlerinin komutları doğrultusunda sadece yardım edebilir.
Ülkemizde kazaların yaşanmasının başlıca sebebi, resmi olarak iple erişim belgesi olmadan sadece adına yüksekte çalışma belgesi denilen ve resmiyet dışında hiçbir işe yaramayan o belge ile çalışabiliyor olmalarıdır. Ayrıca bu mesleği insanlar dağcılık ile karıştırdıkları için Türkiye Dağcılık Fedarasyonu yandaşlarına para kazandırabilmek için bu mesleği üstlenme çabası altına girmiştir, daha fazla ölüm yaşanmaması için hem dağcılık federasyonunun uzak durması hemde insanların bilinçlenip teknisyenlerin bu işi yaptığını dağcılıkla alakalı hiç bir şey olmadığın bilmeleri lazım.
Konuşmalarınız gayet güzel ve bilinçli bir insansınız, izlenme sayınız çok yüksek, videoda dağcılık olarak nitelendirdiğiniz meslek insanların daha fazla ölmesine sebep olacaktır, iple erişim teknisyenliği belkide hiç bir zaman ülkemizde resmi meslek olmayıp, dağcılık federasyonunun oyuncağı olacaktır.
İyi niyetinizden dolayı bildirmek istedim, insanları bilgilendiren bir insan olarak gereğini en iyi şekilde yapacağınıza güveniyorum.
Baris bey videoda parcalarini kullandiginiz filmi ismi nedir acaba
Guzel ve bilgilendirici video olmus yine herzamanki gibi
Tesekkurler
Bilmiyorum denenmişmi veya düşünülmüşmü ama camın üst yüzeyinde düşük frekansta ve binanın statikini etkilemiyicek ama kirlerin yüzeye yapışmasını engelliyecek düzeyde titreşim uygulanırsa temizlenmeye gerek kalmayabilir.
Aslında çözüm son derece kolay ama neden yapılmadığını anlamadım gereken tek şey camları pivot cam denilen camlarla değiştirmek böylelikle camlar 360° dönebilecek ve iki tarafı da içeriden temizlenebilecek. Hem temizlikçiler işini kaybetmemiş olacak gene onlar temizlik yapacak hem de canları güvende olacak.Benim fikrim budur bence mantıklı olanı budur.
Merhaba Barış abi. Seni youtube’da yaklaşık 2 haftadır takip etmekteyim. Paylaşımlarını büyük bir beğeni ile izliyorum. Şimdiye kadar 47 videonu izledim ve indirdim. Senden bir ricam olacak abi. Geçmişte Abd’de yürütülen MK ULTRA projesi ile ilgili video hazırlayabilirsen müteşekkir olurum. Saygı ve sevgilerimi sunarım. Kal sağlıcakla.
Merhabalar Barış bey. Videonuzda da alıntılar yaptığınız filmin adı nedir acaba?