Kategoriler
Teknoloji

İnsan Kontrollü Dev Robotlar

Pek çok filmde ya da animede görmüşsünüzdür. İnsanların bir kıyafet ya da bir zırh gibi giydiği robotları. Aslında bu yöntem bir robotu kontrol etmenin en kolay yolu gibi gözüküyor. Ama devasa bir robotu bu şekilde kontrol edebilmek gerçekten mümkün mü?

Giyilebilen robot deyince aklınıza hemen Iron Man gelmiştir herhalde. Ama ben daha büyük robotlardan söz etmek istiyorum. Bunlar için kullanılan özel bir tanım var. Mecha. Japonca. Mekanik kelimesinden türetilmiş. Bunlar devasa robotlar ama insana benzeyen uzuvları var. Dolayısıyla Iron Man’den çok onun düşmanlarından biri olan Iron Monger bu kategoriye giriyor.

Kurgusal hikayelerde bunları çoğunlukla savaş makineleri olarak görüyoruz. Ama bazen de ağır yükleri kaldırmak, polis ya da itfaiyeci olarak davranmak gibi  sivil amaçlara da hizmet edebiliyorlar.

Peki gerçek hayatta bu tür robotlar yapılabilir mi? Aslında yapılmaya başlandı bile. Peki kimler mi yaptı? Önce bunun hayalini kuranlar. Sonra o hayali kağıda çizenler, mangaya dönüştürenler. Sonra o çizimi canlandırıp anime haline getirenler. Ve sözlüklerine “Mecha” adında yeni bir kelime ekleyenler. Japonlar. Kuratas adında bir robot yaptılar. Şu anda bunu bir sanat projesi olarak görüyorlar. Biz de bir kez daha anlıyoruz ki sanatın, tasarımın teknolojiyle çok doğrudan bir ilişkisi var.

Kuratas adlı bu robot sanatsal bir tasarım olduğu için üzerindeki silahlar gerçek değil. Mermi yerine su şişesi fırlatıyor. Ateşleme yapmanız için kokpitte gülmeniz yeterli. O yüzden böyle bir robotla karşılaştığınızda komik olmamaya çalışın. Söylediğim gibi bu proje daha çok sanatsal, deneysel bir çalışma.

Bir de spor amacıyla çalışmalar yapmaya başlayan bir Amerikan şirketi var. 2014 yılında kurulan MegaBots adlı bu şirket 2015’te ilk prototipleri üretti. Gelecekte ringlerde dövüşen boksörler yerine, stadyumlarda dövüşen dev robotlar görebiliriz.

Bu robotlar her ne kadar çok büyük boyutlarda tasarlansa da aslında insan vücudu taklit ediliyor. Culham Bilim Mekezi’nden Rob Buckingham insan anatomisinin her türlü koşul için çok etkili olduğunu belirtiyor. Profesör Sethu Vijayakumar ise devasa boyutlardaki robotları kontrol edebilmek için onu kullanan pilotun düşüncelerine çok hızlı tepki veren otomatik sistemler olması gerektiğini söylüyor. Tıpkı Aliens filmindeki gibi.

Bu seviyede robotlar yapılabilirse eğer bu normal robotlardan bile daha etkili olabilir. Tamamen otomatik hareket eden robotlar yerine, insan kontrollü dev robotlar bir takım kritik karar gerektiren durumlarda daha çok işe yarar.

Bu boyutta bir robotun enerjisi nasıl sağlanacak? Pasific Rim filminde kullanılan robotlar nükleer reaktörlerle çalışıyordu. Ama gerçek hayatta bunu yapmak oldukça riskli. Bu durumda iş yine pillere kalıyor ama hepimiz cep telefonlarımızdan aşinayız. Dünyanın en yavaş gelişen, en …. teknolojisi bu.

Eğer insan formunu taklit ediyorsanız robotunuzun da yürümesini beklersiniz öyle değil mi? Ama dev boyutlarda bunu sağlayabilmek henüz mümkün değil. Büyük yolcu gemilerinde gyroscope kullanarak geminin kendi kendini dengelemesi sağlanabiliyor ama bu yürümekle aynı şey değil. Gerek az önce sözünü ettiğim Megabots projesi kapsamında üretilen prototip robot “Mark 2” ve gerekse Japonlar tarafından geliştirilen “Kuratas” adlı robotlar her ne kadar insan formunu taklit ediyor gibi görünseler de hala yürümeyi beceremiyorlar.

Ama olsun varsın. Önce hayal ettiler. Şimdi de en azından yapmayı deniyorlar. Burada işleri hızlandıracak en önemli şey “güçlü bir amaç” olabilir. Bu robotlar ne için üretilecek? Ağır işçilik gerektiren yerlerde taşımacılık yapmak için mi yoksa mesela büyük orman yangınlarını söndürmek için mi? Ben stadyumlarda birbiriyle dövüşerek insanları eğlendirme amacına bile razıyım. Yeter ki pek çok konuda olduğu gibi bu alanda da teknolojiyi geliştiren itici güç askeri amaçlar olmasın. Yeter ki bu robotların amacı savaşmak olmasın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir