Kategoriler
Sanat

Pi Günü – Pi Sanatı

3. ayın 14. günü. Yani Pi günü. Bugün dünyanın tüm dairelerine bakın. Çevresinin uzunluğunun içinden geçen o uzun çap çizgisinin Pi katı kadar olduğunu göreceksiniz. Aslında bu oran başka günlerde de hep aynı. Tüm zamanların ve tüm mekanların en şaşırtıcı numaralarından biri.

Ben bugün onun güzelliğine bir göz atmak istiyorum. Pi sayısından ilham alınarak yapılan sanat eserlerine. Mesela şuna bir bakın. Pi sayısıyla nasıl bir ilgisi olduğu hakkında bir fikriniz var mı? Renklerle, sayılar arasında bir ilişki kurmaya çalışın. Çünkü her renk bir sayıyı işaret ediyor. Turuncu 3, Kırmızı 1, Sarı 4 gibi. Biyoinformatik, bilgisayar ve istatistik gibi konularda uzman Martin Krzywinski bu sayıyı sanatsal olarak böyle yorumlamayı tercih etmiş. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe

3.1415926535897932384626433832795028841971693993751058209749445923078164062862089986280348253421170679

Pi. Bir sayı. Ama ne sayı! Matematik dünyasının en gözde numarası.

Pi sayısı, dairenin çevresinin çapına olan oranıdır. Bir başka deyişle bu dünyada çapın 1’se çevren “pi”dir. Pi’ye baktığında aynı anda hem dairenin sadeliğini görürsün hem de sonsuz sayılar dizisinin çıldırtıcı karmaşıklığını…

Peki ne işe yarar? Güzel bir soru. Pi, irrasyonel bir sayı. Ondalık basamaklarında bir düzen yok, gibi gözüküyor, ya da henüz biz içindeki düzeni anlayamıyoruz. Virgülden sonra sonsuz sayıda rakam var ve bunlar içinde benzer bir dizilimi göremiyoruz. Sonsuza kadar giden ve kendini hiç tekrar etmeyen bir sayı. “Böyle bir sayıyı uydurmaya kalk” deseler uyduramazsınız. Evren kadar sonsuz ve benzersiz. DEVAMI ▷

Kategoriler
Genel

Çok gezen ne bilir?

Hayatımızın 15-20 yılını okullarda, sınıflarda ders çalışarak, “okuyarak” ve “oturarak” geçiriyoruz. Peki tüm bu okulları bitirip mezun olduktan sonra hayata hazır mıyız? Yoksa sadece sudan çıkmış balık mıyız? Bir şeyleri öğrenmek için bu kadar oturmak yeter, biraz da kalkıp gezmeye ne dersiniz?

Kendimizi geliştirmek için yapabileceğimiz en güzel faaliyetlerden biri gezmektir, seyahat etmek. Yeni yerler görmek, insanlarla tanışmak. Gezmek bize neler kazandırır biliyor musunuz?

Her şeyden önce yeni bir dil öğrenirsiniz. Hem de yaşayan halini. Sokakta konuşulan gerçek bir dil. Tamamını öğrenmek zorunda değilsiniz. Buna gerek de yok. İnsanlarla anlaşabilmek için vücudunuzla yapacağınız bir jest, yüzünüzdeki bir gülümseme çoğu zaman yeterli olacaktır.

Özellikle İngilizce öğrenmeye çalışanlara sesleniyorum. Bir dili konuşabilmek için önce onun bütün kurallarını mükemmel bir şekilde öğrenmeye çalışırsanız çoğu zaman yarı yolda sıkılıp  bırakırsınız. Seyahat etmek bu anlamda işinizi kolaylaştırır. Ana dili İngilizce olan insanların bile hiç de mükemmel konuşmadığını fark edersiniz ve kendinize olan güveniniz yerine gelir. DEVAMI ▷

Kategoriler
Genel

Japonya hakkında ilginç bilgiler

Japonya en çok merak ettiğim ülkelerden biri. Oraya yapacağım bir seyahat öncesinde ülke hakkında enteresan bilgileri araştırdım. Bulduklarım gerçekten çok şaşırtıcı.

Her şeyden önce Japonlar kendi ülkelerine Japonya demiyor. “Nihon” veya “Nippon” diyorlar. Bunun anlamı “güneşin yükseldiği yer.”

Japonya bir adalar ülkesi. 6852 ada var ama bunların 430 tanesinde insan yaşıyor. Toplam 127 milyon insan. Nüfus bakımından dünyanın 10. ülkesi. Tokyo etrafındaki alanlarla birlikte 35 milyon nüfusa sahip ve dünyanın en büyük metropol alanı. Ayrıca dünyanın en pahalı ikinci kenti.

Dünyadaki robotların yarısı Japonya’da. Japonlar teknolojinin pek çok alanında olduğu gibi robotlar konusunda da öncüler ve ASIMO gibi insana benzeyen robotlar yapma konusunda çalışıyorlar. DEVAMI ▷

Kategoriler
Müzik

Davullar kimin için çalıyor?

Dinle! Davullar kimin için çalıyor?

Mükemmeldi değil mi? Hayır. Değildi. Zaten o yüzden beğendik.

Şimdi sizinle bir deney yapacağız. Sizlere aynı ritmin iki farklı versiyonunu dinleteceğim. Hazır mısınız? İlki geliyor.

Bu da ikincisi.

Ritmi tanımışsınızdır. Popun kralı Michael Jackson’ın Billie Jean adlı parçasının girişindeki bas ve davul ikilisi. Peki sizce hangi versiyon daha güzeldi? Arada bir fark mı vardı ki der gibi bakmayın öyle bana. Her iki versiyon da bilgisayarla “düzenlenmiş” müzik parçalarıydı ama birinde diğerinden farklı bir “insanileştirme yöntemi” kullanıldı. DEVAMI ▷

Kategoriler
Genel

Sevgililer gününe mektup

Sevgili sevgililer günü. Bu satırları okuduğunda senin günün çoktan gelmiş, hatta belki de geçmiş olacak. En son ne zaman birinden mektup aldın bilmiyorum. Bak e-posta demiyorum. Mektup. Hani kağıtların üzerine kalemle yazılıp bir zarfa konulan türden gerçek bir mektup. Ben almayalı çok uzun zaman oldu.

Madem artık kimseden mektup alamıyorum, bari ben bir mektup yazayım dedim. Hem de hiç tanımadığım birisine. İşte okuduğun şu satırların yazılma nedeni bu. Senin gerçek olup olmadığını bile bilmiyorum. En son bu duyguyla İtalya seyahatimde karşılaşmıştım. Verona’da. Orada Juliet’in yaşadığı söylenen bir ev vardı. E sen sevgililer günü olduğuna göre Juliet’i kesin tanırsın. Evinin önü o kadar kalabalıktı ki. Dış kapıdan avluya zorlukla ilerlerken evinin duvarlarında binlerce ismin yazılı olduğunu gördüm. Sevgililerin isimleri. Söylenene göre bu duvara sevgilinin ismini yazmak şans getirirmiş. Şans getirdiği söylenen bir şey daha var ama senin yaşını bilmediğim için onu burada yazmayayım. Orada aşkını ölümsüzleştirmek isteyenlerin yaptığı başka bir şey daha var. Juliet’e mektup yazmak. Yani hiç tanımadıkları birine. DEVAMI ▷