Şimdiye kadar kaç insan yaşadı?

Hiç düşündünüz mü? Acaba şimdiye kadar bu gezegende toplam kaç kişi yaşadı? Kimler geldi, kimler geçti? 

Şu anda yeryüzünde 7 milyar 936 milyon insan yaşıyor. İçinde bulunduğumuz 2022 yılında 8 milyarı geçecek. Ben doğduğumda bunun yarısı kadar 4 milyar insan yaşıyordu. Hatta doğum gününüze göre tahmini dünya sıralamanızı gösteren şu siteye göre ben 4 milyar 39 milyon 379 bin 781. kişiyim.

Daha 11 yıl önce 7 milyara yeni ulaşmıştık. Bu sayıya ulaştığımız zaman Türk Havayolları çok güzel bir paylaşım yapmıştı Twitter’dan. “Dünyada 7 milyar insan var.” diyordu orada. “Her insanla bir saniye tanışsanız, herkesle tanışmanız 200 yıl sürer!” Paylaşımın altındaki görselde de çeşit çeşit insan yüzleri var. Peki dünya nüfusunu düşündüğümüzde sizce bu yüzlerden hangisi en tipik insan? Cevap: Hiçbiri! Bu gördüğünüz yüzlerin hepsi azınlığı temsil ediyor. 

İstatistiklere göre, 28 yaşındaki Han Çinlisi bir erkek şu anda gezegendeki en tipik insan. Ortalamalar bize bunu söylüyor. Bu en tipik insan solak değil, sağ elini kullanıyor. Ayda $1000’dan daha az kazanıyor. Cep telefonu var ama banka hesabı yok. Tümüyle bu özelliklere sahip tam 9 milyon insan yaşıyor. National Geographic araştırmacıları bunlardan 190.000 tanesinin fotoğrafını birleştirerek kompozit bir görsel oluşturmuşlar. İşte bu gördüğünüz yüz dünyanın en tipik insanı! 

Tüm insanlığın bir nüfus cüzdanı olsaydı üzerine bu resmi koymalıydık. Evet, dünyanın en büyük yaş grubu 28, en büyük etnik grup Çin’deki Han ulusu ve en kalabalık ülke de Çin. En azından 2050’ye kadar öyle. Sonrasında Hindistan olacak.

Sizin gerçek nüfus cüzdanınızla bu tipik dünya insanının nüfus cüzdanı arasındaki benzerlik sandığınızdan çok daha fazla. Kendimden bir örnek vereyim. Benimle aynı doğumgününü paylaşan 59304 Çinli var. Daha sonra 45135 Hint insanı geliyor. 

Bu bilgileri şuradan buldum. İstatistiklere dayanarak hayat yolculuğunuzu tarihler ve sayılar aracılığıyla ifade ediyor bu site. Doğum tarihinizi, doğduğunuz ülkeyi ve cinsiyetinizi giriyorsunuz, tam şu anda dünyada yaşayan kaçıncı insan olduğunuzu söylüyor. Mesela ben tüm insanların %72’sinden, Türkiye’deki insanların da %73’ünden daha yaşlıymışım. 

Nasıl, depresyona girmek için birebir değil mi? Yok canım, ben yaşımla da barışık bir insanım 🙂 Zaten şuraya bakın. Benden yaşlı 2 milyardan fazla insan var. Asıl ölüm tarihinizi öğrenince depresyona girebilirsiniz. Bir dünya vatandaşı olarak bu site benim 5 Ocak 2054’e kadar yaşayacağımı öngörüyor. Ama Türkiye’de doğduğum için ortalama yaşam süresine 864 gün daha ekleniyor. ABD’de yaşadığım için bu süre biraz daha uzuyor ve 11 Kasım 2057 olarak güncelleniyor. Tabiki bu site falıma filan bakmıyor. Tüm bunlar son yüzyılda toplanan verilerin ortalamasından başka bir şey değil. Yoksa şimdi şu kapıdan çıkıp da yürümeye başlayınca kafama bir piyano düşmeyeceğini kim söyleyebilir? Ayrıca girdiğiniz doğum tarihine göre hayatınızın önemli kilometre taşlarını da bulabilirsiniz burada. Bence zamanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatması açısından bu tür görselleştirmelere arada bir bakmakta fayda var.

Bir de dünya görüşünüzü zenginleştiriyor. Sadece etrafımızda her gün gördüğümüz, karşılaştığımız kişilerden ibaret olmadığımızı anlıyoruz. Çeşit çeşit insan yaşıyor bu gezegende. Eğer bir yaşgünü partisi yapsaydım ve bu partiye tam olarak benimle aynı gün doğmuş kişileri davet etseydim ne olurdu biliyor musunuz? 261.561 kişi gelirdi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Sinop’ta ya da Kırşehir’de bundan daha az kişi yaşıyor. Bu arada bu gösterim de çok güzel. En kalabalık kentleri bir bakışta algılayabiliyorsunuz. Düşünsenize bir günde Kars’ta yaşayan insan sayısı kadar kişi dünyaya geliyor. Bunların hepsini doğum günü partisinde ağırlamaya kalksam toplanacak yer bulamayız. Sadece benimle aynı saatte doğan 10898 kişiyi davet etsem belki bir stadyumda kutlama yapabiliriz. Fakat gördüğünüz gibi Türkçe konuşanların sayısı epeyce bir azınlıkta kalıyor. Benimle aynı gün aynı saatte doğan sadece 126 Türk var. Geri kalanlarla anlaşabilmek için ortak bir dil kullanmak gerekiyor. En tipik insan Çinli olduğuna göre konuşulan en tipik dil de Çincedir diye düşünüyor olabilirsiniz. Ama hayır dünyada en çok konuşulan dil 1 milyar 348 milyon kişiyle İngilizce. Her 100 kişiden 17’si bu dili konuşuyor. Dolayısıyla doğumgünüme davet ettiğim 10898 kişiden 126’sıyla zaten ana dilimde konuşuyordum, geri kalanlardan 1831 kişiyle de İngilizce konuşarak anlaşabilirim. 

Eğer siz de iletişiminizi en kısa yoldan en üst düzeye çıkarmak istiyorsanız zaman zaman sözünü ettiğim Cambly platformunu kullanabilirsiniz. Tavsiye ettiğim herkesin memnun kaldığı Cambly’de şimdi yılın en büyük indirimi başlıyor! Dolayısıyla bugüne kadar İngilizce öğrenmeyi ertelediyseniz, bugün yeni bir başlangıç yapmak için en doğru zaman. İster iş ingilizcesinden teknolojiye, sanata, bilime kadar, birçok farklı programla özel dersler alın; ya da isterseniz eğitmeninizle yalnızca sohbet edin. 1-1 derslerde sadece siz ve eğitmeniniz olacaksınız. Endişelenmenize, hata yapmaktan korkmanıza gerek yok; onun sizi ne sıklıkta düzelteceğini dahi kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Ayrıca derslerinizi sonradan izleyebilir, hatalarınızın üzerinden geçebilirsiniz. Bahara özel yılın en büyük kampanyasını kaçırmamak için açıklamalar bölümündeki bağlantıyı mutlaka değerlendirin. Düzenli bir pratikle kısa sürede öz güvenininizin nasıl geliştiğine siz bile inanamayacaksınız. 

Şimdi ilginç bir düşünce deneyi yapalım hep birlikte. Dünyada yaşayan tüm insanları Türkiye’ye davet etseydik, ne kadarlık bir alana ihtiyacımız olurdu? Bunun için önce statik kalabalık yoğunluğu hesabı yapmamız lazım. 1 metrekareye en fazla kaç kişi sığdırabiliriz? Bunun üst limiti 4.7 kişi olarak hesaplanmış. Hadi biz bunu 4 kabul edelim. Dünya nüfusunu da 8 milyara yuvarlayalım. Toplam 2 milyar metrekarelik bir alana ihtiyacımız olacak demektir. 2000 kilometrekarelik bir yere toplanabiliriz. En kalabalık kentimiz İstanbul’un kapladığı alanı ölçelim. Geniş geniş ölçüm yaptığımızda 4000 kilometrekarelik bir alan olduğunu görüyoruz. Demek ki sadece Avrupa yakasına bile tüm dünyayı ayakta sığdırabiliriz. Eğer bir binanın içine yerleştirmek istesek metreküp hesabı yapmamız lazım. 1 metrekareye 4 kişi sığdırmıştık. 2000 metre uzunluğunda 2000 metre genişliğinde bir bina yapsak bir katına 16 milyon insan sığar. Her kat 2 metre yükseklikte olsa toplamda 4 milyar metreküplük 1000 metre yüksekliğinde 500 katlı bu binaya 8 milyar insanı yerleştirebiliriz. Bu binayı kabaca İstanbul’un tarihi yarımadasına sığdırabiliriz. Aman diyeyim inşaatçıların aklına su kaçırmayalım, bu sadece bir düşünce deneyi!

Peki ya bugüne kadar yaşamış tüm insanlar? Demografi uzmanları insanlık tarihini 200.000 yıl öncesine kadar götürüyor. Modern homo sapienslerin yeryüzünde dolaştığı bu süre boyunca 109 milyar kişi yaşadı ve öldü. Konuştuğumuz diller, pişirdiğimiz yemekler, keyif aldığımız müzikler, kullandığımız araçlar… Tüm bildiklerimizi onlardan öğrendik. Bugün hayatta olan 8 milyarı da kattığımızda toplam 117 milyar yaşamdan söz ediyoruz. 

Bunu görselleştirmek için de bir kum saati kullanalım. Zamanı değil, gelip geçen insanları ölçen bir kum saati. 

Buradaki her kum tanesi 10 milyon insanı temsil ediyor: her yıl 140 milyon bebek doğuyor. Yani kum saatine 14 tane kum ekliyoruz. Her yıl 60 milyon insan ölüyor; bu da, 6 tanenin kum saatinden geçtiği ve geçmişte ölen pek çok sayıda insana eklendiği anlamına gelir. Biz şu anda buralarda bir yerdeyiz.

Alt tarafta bugüne kadar yaşayıp ölmüş 109 milyar insanı temsil eden 10900 kum tanesi var. Bunların da yaklaşık yarısı milattan sonra yani son 2000 yılda yaşayıp öldü. Milattan önce 399 yılında ölüme mahkum edilen Sokrates şuralarda bir yerlerde yatıyor. Kum saatinin alt taraflarındaki kişilerin yarısı çocuk. Çünkü modern zamanlardan önce doğan çocukların yarısı hayatını çok küçük yaşta kaybediyordu. Tarım ve hayvancılık yapmaya başlamadan önce sadece 9 milyar insan yaşayıp öldü. 

Bu son 2000 yılda yaşayıp ölen insanların nüfus artışıyla, önemli olayları eşleştiren çok güzel bir başka hareketli infografiği de AMNH hazırlamış. Onun da linkini her zaman olduğu gibi bu videonun tüm metni, kaynakları ve bağlantılarıyla birlikte web sitemde bulabilirsiniz. Bu arada oraya abone olamasınız da buraya abone olabilirsiniz. Belki bu yıl dünya nüfusu 8 milyara ulaşırken bu kanalın abone sayısı da onun binde birine ulaşabilir. Bunun için beğenmeyi, paylaşmayı ve hatırlatıcıları aktid hale getirmeyi ihmal etmeyin lütfen. Bakın sonlara doğru dünya nüfusu nasıl da artmaya başlıyor. Mısır patlağı gibi nüfus patlaması yaşıyoruz. 

Gelecekte kaç kişi doğacak? Bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var: Gelecek çok uzun sürecek, evren trilyonlarca yıl var olacak. Bu gerçeği, önümüzdeki o uçsuz bucaksız gelecekte kaç tane torunumuz olabileceğine dair bir fikir edinmek için kullanabiliriz.

Fakat bunu görselleştirmek için bir kum saati yetmez. Kumlarla kaplı bir sahili hayal etmemiz lazım. İnsanlığın ilk 200.000 yılı geçti. İlk 1 milyon yılı için gelecek 800.000 yılda bu kadar torunumuz olacak. Gördüğünüz her üçgen şu anki dünya nüfusu kadar kişiyi, yani 8 milyar yeni bebeği temsil ediyor. 

Yaşayacak insanların büyük çoğunluğu henüz doğmadı. Daha yolun başındayız. Geriye dönüp baktığımızda bize iyi şeyleri miras bırakan insanları hatırlayıp, bizden sonra gelenler için o iyi insanlardan biri olup olmayacağımızı kendimize sormamız gerek. Çünkü çok sayıda insanın atası olacağız. Nasıl bir ata olarak anılacağımız bize bağlı.