Şu basit oyuncak parçasına bir bakın. 2 x 4’lük bir LEGO brick -yapım parçası-
Bunlardan sadece 6 tanesini kullanarak kaç çeşit şekil yapabilirsiniz? 6 sayısını da bu soruyu da özellikle seçtim ve hikayesini anlatacağım.
Ama önce bunlara benzer irili ufaklı 7541 parça bir araya gelince neye dönüştüğünü göstereyim:
- Tadaaa! İşte buna dönüşüyor.
Tıpkı atomlar gibi. Tıpkı atomların maddenin yapı taşı olması gibi bunlar da tam 90 yıldır oyunların yapı taşı. Ben kişisel olarak yıllardır zaten oynuyordum ama ailece ciddi ciddi oyun oynamaya 9 yıl önce başladık. LEGO kutusundan şapka yaparak…
- Takıyor musun? Şapka mı o?
Burada 100 LEGO parçası var. Dünyadaki toplam LEGO parçası sayısı bunun 8 milyar katı. Yani gezegende yaşayan her bir insan için 100 tane LEGO parçası var. Yarım milyar insanın bu oyuncaklarla oynayarak büyümesine şaşırmamalı.
Böyle bir parça nasıl oldu da yaratıcılıkta ve hayalgücünde bir çığır açtı? Bunu anlayabilmek için dünyanın en büyük LEGO setlerini yapmaya karar verdik.
Bu bir okul. Harry Potter’ın gittiği Hogwarts. Oğlumuz Sufi 8 yaşında bir yandan onun kitaplarını okurken bir yandan da bu seti yapmaya başladık. Adeta kitaptaki evrenin bizim dünyamıza bir uzantısı gibi oldu. Yapımı aralıklarla 1,5 yıldan uzun sürdü. İşin keyfi biraz da orada. Ailece herhangi bir ekrana bakmadan, dijital bir cihaz kullanmadan ortak olarak yapılan bir proje. Üstelik sonucu kadar süreci de eğlenceli. Her akşam güneş battığında içine yerleştirdiğimiz ışıklar otomatik olarak açılıyor ve hem salonumuzu hem de hayalgücümüzü aydınlatıyor.
Bu kez bir hız rekoru denemesine girişelim dedik. En büyük LEGO setlerinden birini en kısa sürede yapma challenge’ı. Uzun süredir istediğimiz bir şey bu. Ama Sufi’ye ne yapacağımızı henüz söylemedik.
Bu Millenium Falcon. Galaksinin en ünlü uzay gemisi. Gerçeğinin boyutları 34 metre civarında. Gerçeği derken, anladınız işte…
LEGO’nun doğum yeri Danimarka. Hani şu Andersen masallarının da doğduğu yer.
- Bir dakika… Masallar ve oyuncaklar 🙂
Marangoz Ole Kirk Kristiansen Danimarka’nın Billund şehrinde ahşap oyuncaklar yapmaya başlamış.
- Kamyonlar, trenler, ördekler, at arabaları…
Ta o zamanlar LEGO ismini bulmuş. Bu isim Danca’da İyi Oyna anlamına gelen ‘Leg Godt’ın kısaltması. Ole daha sonra ilk plastik enjeksiyon kalıp makinesini satın almış. Başlangıçta kol gücüyle çalışan bu makineyle daha önce yaptığı oyuncakları yapmaya devam etmiş. Ama sonra oğlunun aklına dahiyane bir fikir gelmiş.
- Küçücük tuğlalarla koskoca binaları yapıyoruz. Hımmm…
Oğlu Godtfred için sistemli olmak çok önemliymiş. Bir oyun sistemi geliştirmek için LEGO brick yani bu meşhur yapım parçasını tasarlamış. Bu parçalar tek başına çok basit. Ama bir araya geldiklerinde olasılıklar sonsuz. İşte bu harika fikir yüzyılın oyuncağını doğurmuş.
- Ta 1955’te üretilen bir parça, bugün üretilen başka bir parçayla uyumlu.
Ama daha da heyecan verici gelişme mini figürlerin ortaya çıkmasıyla başlıyor. Çünkü artık sadece bir şeyler yapmakla kalmıyor, o şeylerin içinde rol yapabilmeye başlıyorsunuz. Hikaye anlatıcılığının özü bu. Ve sonrasında tema setleri ortaya çıkıyor. Kasabalar, kaleler ya da uzay üsleri. Bir başka deyişle hikaye evrenleri.
Danimarka’nın bir kasabasındaki marangoz atölyesinde başlayan hikaye, dünya çocuklarının hayalgücü sayesinde 90 yıllık bir eğlenceye dönüştü. Hesaplamalara göre dünyada yarım milyar insan bu oyuncaklarla oynayarak büyüdü.
- Ya da oynayarak büyümeye devam ediyor diyelim.
Oynamak neden önemli?
İlk akla gelen cevap elbette yaratıcılık. Özellikle çocuklar dünyadaki yerlerini anlayabilmek için onun küçük bir maketini yaparlar. Sonra da o küçük maketin içinde kendi hikayelerini anlatmaya başlarlar. Bu biz insanların soyut fikirleri anlayabilmek için uydurduğumuz somut bir yöntem.
Çocuklar oyun yoluyla, yeni, heyecan verici fırsatları yakalamak için her şeyi çözebileceklerini hissederler. Kendilerine olan güveni yerine getirir. Duygusal becerilerini geliştirir.
Şimdi söyleyeceğim fayda sadece çocuklar için değil. Birlikte oyun oynayan herkes için geçerli. Çünkü sosyal beceriler en çok oyunlarla gelişir. Sorunları çözmek için birlikte çalışırsınız. Fikirleri ortaya koyarsınız. Başkalarını dinlemeyi ve hatta müzakere etmeyi öğrenirsiniz! Bu beceriler, çocukların okulda ve daha sonra iş yaşamında daha iyi olmalarına, ömür boyu arkadaş edinmelerine ve aileleriyle iyi geçinmelerine yardımcı olur.
- Sufi bu yıl hem ortaokula başlıyor, hem de LEGO takımına katılıyor. Arkadaşlarıyla birlikte kendi projelerini geliştirecekler.
Blokları dengelemek, ince parçaları yerleştirmek gibi maket yaparken kullanılan el becerisi teknikleri, ince motor becerilerini geliştiren fiziksel oyunlardır.
Öğrenme eğlenceli olduğunda, çocuklar stratejiler ve çözümler oluşturmaya kendilerini o kadar kaptırırlar ki beyin hücrelerini genişletmek isterler! Bu sayede bilişsel becerileri gelişir. Karmaşık akıl yürütme, hafıza ve konsantrasyon tekniklerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Bu set LEGO’nun web sitesine göre şu anda satışta olan dünyanın en büyük setlerinden biri. Ama bir de LEGO ustalarının yaptığı özel projeler var. İlginç bir şekilde şimdiye kadar yapılmış en büyük model yine aynı evrene ait. Star Wars LEGO yıldız savaşçısı seti #9493’ün gerçek boyutlu versiyonu. Tam 5,335,200 parçadan oluşuyor. Bizlerin bir mağazadan alabileceğimiz gerçek LEGO versiyonunun 42 katı büyüklüğünde. Çek Cumhuriyeti’nde 32 “usta inşaatçı” 17.336 saat çalışarak yapmışlar gerçek boyutlu bu X-Wing modelini.
Biz Legoland’e her gidişimizde en çok o minyatür dünyalardan etkileniyoruz. Bu kadar küçük temel parçalarla insanların hayalgücü birleşince ortaya kaç çeşit konfigürasyon çıkabilir ki?
Aynı şeyi bir matematik profesörü de merak etmiş. Kızıyla beraber Legoland’e giden bu matematikçi orada LEGO’nun kurucusu Ole’nin oğlu Godfret’in bu parça için aldığı patenti görmüş. Hani çok sistemli biri diye anlatmıştım ya. İşte patent memuru ona bu parçalardan 6 tanesiyle kaç çeşit şey yapılabilir ki diye sormuş. O da hala hesaplamaya çalışıyoruz ama ben evden çıkarken en son 102.981.000 gibi bir sonuca ulaşmıştık demiş. İşte Legoland’e giden matematikçi bu tahmini sayıyı kesinleştirmeye karar vermiş. Ama göründüğünden çok daha zor bir matematik problemi bu. Çünkü bu parçaları sadece üst üste koyup kule yapmıyorsunuz. Yan yana da dizebilirsiniz, yatay, dikey pek çok kombinasyon oluşturabilirsiniz. İşte tüm bu olasılıkları matematikçinin biraz da yavaş olan bilgisayarı 1 haftada hesaplamış. Çıkan sonuç ilk tahminden çok daha fazla:
915.103.765
Sadece 6 parçayla neredeyse 1 milyar farklı şekil yapılabiliyor. 7 parçayla kaç tane yapılabileceğini de varın siz hesaplayın. Ya da sadece oynayın. Ama iyi oynayın 🙂
Bunu da bitirdiğimizde göre artık Dünyanın en büyük setini yapmaya başlayabiliriz. Tam 11695 parçası var bu setin. Yani olasılıklar Dünya kadar. Zaten yapacağımız şey de o. Çünkü dünyanın en büyük LEGO seti, Dünyanın haritası…