Hababam sınıfında bir “Külyutmaz öğretmen” vardı ya… Onun sınıfında dalga geçmek, kopya çekmek imkansızdı hani. Öğrencilerin dikkatini başka yerlere vermemesi için adamcağız sıraların üstüne çıkıp dolaşırdı.
- Sağa bakmak yok! Sola bakmak yok! Sen, dön önüne! Sen, kımıldama! Gözünü önünden ayırma! Yutmam! Yutmam! Kimse yutturamaz bana! Ben kül yutmam!
İşte bu külyutmaz öğretmen 42 yıl önce değil de bugün yaşasaydı, böyle sıraların üstüne çıkıp dolaşmasına gerek kalmazdı. Tek yapması gereken internette Çin’deki alışveriş sitelerinden birine girip 2999 yuana şu kafa bandını sipariş etmek olurdu. Sonra da bunu öğrencilerin kafasına geçirdi mi tamamdır.
Evet böyle bir kafa bandı gerçekten de var ve geçtiğimiz günlerde Çin’de satışa çıkarıldı. Focus 1 adlı bu kafa bandının amacı -kendi söylemleriyle- eğitimi yeniden tanımlamak. Bunu yapmak için de öğrencilerin kafasına takılıyor. Sonra da onların yüzünde böyle anlamsız bir gülümseme oluşuyor. Yok yok sadece onların beyin dalgalarını okuyor. Bir çeşit elektroensefalogram yani EEG cihazı.
Dünyanın ilk giyilebilir beyin-makine arayüzü. Takılan kafalardaki odaklanma ve dikkat seviyesini ölçüyor. Beyin-makine arayüzü konusunda daha önce Elon Musk’ın şirketi Neuralink hakkında bir video hazırlamıştım hatırlarsanız. Orada anlattıklarım hala geliştirilme aşamasında idi. Bu cihaz ise satışa çıktı bile.
Peki eğitimi nasıl dönüştürmeyi hedefliyor? Tipik bir sınıftaki en büyük problemlerden biri nedir? Öğrencilerin dikkatini derse vermesini sağlamak. Konsantrasyon. Arka sırada kaynatanlar. Ön sırada uykusu gelenler.
Oysa bu cihazı kafanıza takınca işler değişiyor. Hemen beyin dalgalarınızı okumaya başlıyor. Alfa, beta ve teta dalgalarını analiz ediyor. Özel bir algoritma yardımıyla bu analiz bir sayıya dönüştürülüyor. Yani derse ne kadar konsantre olduğunuzu sayısal olarak size gösteriyor. Sadece size de değil. Ortasındaki ışıkla herkese. Mavi ışık sizin hiç oralı olmadığınızı gösteriyor. Kırmızı ışıksa tüm benliğinizle kendinizi derse verdiğinizi. Öğrencilerin tüm bu sayısal odaklanma bilgileri öğretmenin önündeki bir bilgisayara gönderiliyor. Böylece öğretmen hem de gerçek zamanlı olarak sınıfın ortalama dikkat değerlerini görebiliyor. Eğer bu değer düşmeye başlarsa öğrencilerin dikkatini toplayabilmek için gereken tedbirleri alabiliyor.
Öğrencilerin dikkatini çekebilmek için ne yapabilir mesela? Sıraların üstüne çıkabilir. Külyutmaz öğretmen 42 yıl önce keşfetti bu tekniği 🙂 Şaka bir yana eğer öğretmen o anda sınıfın ilgisini çekemiyorsa öğretmek için kullandığı yöntemleri değiştirebilir. Bakın nasıl da döndü mavili, kırmızıya 🙂
Öğrencilerin dikkat seviyelerini sayısal bir değere dönüştürerek ölçmek başka ne anlama gelebilir? Karne notu. Öğrenciler kendi aralarında yaptıkları takım çalışmalarında bile kafalarında bu bant olduğu müddetçe öğretmenler onları takip edebilir. Okul müdürleri toplanan bu “big data”yı kullanarak okullarını daha iyi hale getirmeye çalışabilir. Bu bilgiler birleştirilip, dünyanın en büyük beyin dalgası veritabanına dönüştürülebilir ve bu veritabanı da hastanelerle paylaşılarak beynin nasıl çalıştığı konusunda araştırmalar yapılabilir.
Bu anlattıklarımla ironi yapmaya çalıştığımı düşünüyorsanız aldanıyorsunuz. Söylediklerimi bizzat Focus 1 adlı bu cihazın tanıtım filminden aldım. Filmin sonu da şöyle bitiyor.
Focus 1. Eğitimi yeniden tanımlayacak. Her şeyi değiştirecek.
Size de bazen “Black Mirror” dizisinde yaşıyormuşuz gibi geliyor mu?
Özellikle teknoloji ve mahremiyet arasında çok ilginç bir mücadeleye tanık oluyoruz. Çin dünyanın yapay zeka lideri olma konusunda çok hızlı adımlarla ilerliyor. Parayı ortadan kaldırıp, sadece yüzlerle alışveriş yapmak. Yüzleri tanıyıp o yüzlerin ait olduğu bedenleri takip etmek. Bunlar çoktan uygulamaya aldıkları teknolojiler. Yeni neslin daha iyi bir eğitim alabilmesi için de çok hırslılar. Anaokullarına yerleştirilen robotlar öğrencilerin sağlık durumunu kontrol ediyor. Bazı okullarda öğrencilerin üniformalarına çip yerleştirilmiş durumda. Öğrencilerin okula kaçta girip çıktıkları ve her an nerede oldukları takip edilebiliyor. Bazı özel kameralar yardımıyla öğrencilerin ne kadar sıklıkla telefonlarına baktıkları da ölçülebiliyor. Bundan endişe duyanlar olsa da deneylerin yapıldığı okullardaki eğitimciler ve yöneticiler bu konuları önemsiyorlar.
- Eğer ülkemizin araştırması ve geliştirmesi için yapılıyorsa problem olduğunu düşünmüyorum.
Devlet çok büyük yatırımlar yapıyor. Teknoloji şirketleriyle okulları biraraya getirerek ortak çalışmalarına zemin hazırlıyor.
Şangay’daki bu okulda öğrenciler kafa bantlarını kullanmaya başlamışlar bile. Derslerden önce meditasyon yaparak beyinlerini rahatlatıyorlar. Cihazın üstünde üç tane elektrod var. Biri önde, alnın üstünde, diğer ikisi de kulakların yakınında. Bu elektrodlar beyindeki nöronların ürettiği elektrik enerjisini yakalıyor ve gerçek zamanlı olarak öğretmenin bilgisayarına gönderiyor. Öğretmen de matematik problemini çözerken kim dikkatini veriyor, kim vermiyor görebiliyor. Çin’deki bu uygulamada verileri sadece öğretmenler değil, veliler de görebiliyor. Yani akşama evde şenlik var.
Şimdi sizleri 2019’da yapılan dünyanın en büyük tüketici elektroniği fuarı CES’e götüreyim.
Kafa bantlarını geliştirenler işte bu gençler. Fuarda bu cihazın demosunu yapıyorlar. Mesela bilgisayardaki bu araba yarışını sadece beyin dalgalarınızı kullanarak kontrol edebiliyorsunuz. Beyninizi ne kadar odaklarsanız araba o kadar hızlı gidiyor. Aynı oyunun fiziksel bir uygulaması da var. Bu arabaları da elinize aldığınız bir kumandayla değil, kafanıza taktığınız o bantla hızlandırıp yavaşlatıyorsunuz.
Demoda söyledikleri önemli bir şey var. Diyorlar ki “tarihteki en büyük gelişmelere baktığınızda hepsinin ortak bir noktası olduğunu görürsünüz. Hepsi de sayısal ölçümlerle ortaya çıkmış ve gelişmiştir. İster mimari alanda ister tıpta olsun yapılan hassas ölçümler yeni ilerlemelerin önünü açmıştır.” İşte “bu yüzden” diyorlar “eğitimde odaklanma gücünü ölçebilmek çok önemlidir. Hatta devrimseldir.” Kafa bandıyla birlikte geliştirdikleri yazılım dikkati sadece ölçmekle kalmıyor. Onu kontrol edebilmeyi kolaylaştıran bazı yöntemler de sunuyor. Az önce gördüğümüz Çinli öğrencilerin derse hazırlık sırasında beyinlerini rahatlatmak için kullandıkları yöntem gibi.
Fuarda standı ziyaret eden 5 kişiyle bir deney yapıyorlar. Şu anda arkadaki ekranda bu kişilerin dikkat değerlerini sayısal bir grafik olarak görüyoruz. Ortalamanın üzerinde bir konsantrasyona sahipler. Demoyu yapan kişi onlardan gözlerini kapatıp sakinleşmelerini istiyor. Bunu kolaylaştırabilmek için nefes alıp vermelerini yavaşlatmaya çalışıyor. Miyagi-san gibi “nefes al, nefes ver.” Arkadaki grafik gerçek zamanlı olarak katılımcıların beyin dalgalarındaki değişimi gösteriyor. Gördüğünüz gibi nefes alıp verdikçe yavaş yavaş azalıyor. 29-28-27… Eğer benim 4-7-8 nefes alma tekniğini kullansalardı o değer 2’lere 3’lere kadar düşerdi. Nefes egzersizinden sonra beyin faaliyetleri tekrar artmaya başlıyor.
İşte bunu bu şekilde sayısal olarak görebilmenin, aklımızı kontrol edebilmek açısından önemli faydalar sağlayacağını söylüyorlar. Eğer 20’ye kadar düşürüp sakinleşebildiysem bir sonraki sefere başka bir yöntem deneyip sonucu kontrol edebilirim. Daha iyi çıkarsa o yeni yöntemle devam ederim. Daha kötü çıkarsa başka bir yöntem ararım. İşin özü bu. Deneyin sonunda katılımcılara kişisel bir karne veriyorlar. Burada kendi değerlerinizi diğerlerinin ortalamasıyla kıyaslayabiliyorsunuz.
Çin’deki sınıfta bu yöntemle öğrencilerin dikkatini arttırmayı başarmışlar. Sınavlarda daha yüksek notlar almalarını sağlamışlar. Çok güzel. Onlar ermiş muradına… Dur bakalım öğrenciler ne düşünüyor bu konuda?
Çinli öğrencilerin bir kısmı aldıkları yüksek notlardan dolayı mutlu. Ama bazıları da dikkatlerini yeterince veremedikleri için evde ana-babaları tarafından cezalandırıldıklarını söylüyor. Zaten gencecik omuzlarında yeterince baskı, stres yokmuş gibi şimdi bir de odaklanma notlarını yüksek tutmak zorundalar.
- Herkesin 95 aldığı bir sınav düşünün. Ama siz 85 almışsınız. Geride kalmış gibi hissetmez misiniz?
Öğrencilerden toplanan beyin verilerinin nerede nasıl kullanıldığını ise henüz bilen yok. Devlet destekli araştırma projelerine gittiği söyleniyor. Peki oralara giderken anonimleştiriliyor mu? Yoksa bu gençler mezun olduktan sonra konsantrasyon skorları da onların CV’lerinin bir parçası haline mi gelecek? Hadi geldi diyelim. Bu cihazların doğru düzgün çalıştıklarından emin miyiz? Ya yanlış ölçümler yaparak sizi, beyninizi yanlış okuyorsa? 3 elektrodla beynin konsantrasyonu anlaşılabilir mi? Bu soruların cevapları tartışmalı. Ha bir de külyutmaz teknoloji geliştiricileri bu bantları tasarladılar da, hababam sınıfının öğrencileri de boş durmayacak. Bir yolunu bulup onları hackleyemezler mi?
Her zaman olduğu gibi gelişen teknoloji bir bıçak gibi beynimize saplanıp buna benzer soruları deşip ortaya çıkartıyor. O bıçak bizi tehdit de edebilir, tedavi de…
“Bu cihaz öğrencilerin beynini okuyor!” için 7 yanıt
Merhaba Barış abi ben 12 yaşındayım ve ileride girişimcilik ile ilgili bir şey yapmak istiyorum sen bu konuda bana ve benim gibilere ne tavsiye edersin cevaplarsan sevinirim .İyi günler.
Barış abi merhaba çok müzik sinleyen biriyim hemen hemen hayatımın her yerinde müzik var senden istediğim bir müzik videosu çekmen güzel müziklerini deelediğin sürekli dinlediğin müzikleri paylşırsan çok sevinirim.
Çini anlatmaya başladığınızda giren o klasik müziğin ismi nedir ?
Sevgili Barış Özcan, öğrencilerin bilmesi gereken programları anlatan bi video da yayınlar mısınız. Örneğin Office programları dışında iş hayatında karşımıza çıkacak örnek veriyorum Spss , Eviwes gibi
Merheba barış abi.Ben Azerbaycanlıyım.ve biz Azerbaycanlılar size başarılar diliyoruz.yaptığın videolar çok güzel.Hiç vaz geçme işine devam et.Bizdede sizin gibi kişiler çok.amma bizde onları deyerlendirmiyorlar.ve buna çok üzgünüm.keş ki bizdede uzay ile ilgili işler yapıla…azərbaycanda siyasi sorunluluk var😔. ve çok zor😔😔😔.ya vallah bir yandan siyasi dözümlülük bir yandan karabağ sorunu…bilemiyorum ne olucak.inşallah hər şey yoluna gider…
Merheba Barış abi Azerbaycandan selamlar..videolar çokk guzelll.ve Azerbaycanda neredeyse çoxumuz sizi izliyoruz.sene başarılar diliyoruz qardaş.ya keş ki bizde siyasi sorunluluk biter ve bizde uzay ile,teknoloji ile ilgili bazı şeyler yapsak….😢
300$’a 5 sensörlüsü var (+Geliştirme yazılımı da geliyor). Çinli kardeşlerimiz yine çakmasını yapmışlar gibi duruyor: google. com/search?q=emotiv+ted
Zira 8-9 yıl önce Emotiv’den Tan Lee, bi’ TED konuşmasında Kafa Seti ile odaklanma ve böylece başka şeyleri kontrol etmeyi göstermişti.
Tan Lee: youtube. com/watch?v=Qz2XR3xcx60
TED: ted. com/talks/tan_le_a_headset_that_reads_your_brainwaves