Kategoriler
Müzik

Dünyanın En Sıra Dışı Müzik Enstrümanları Nasıl Ses Çıkartıyor?

“Bu gerçek hayat mı? Yoksa sadece rüya mı? İki arada kalmış, gerçeklerden yok kaçış.” Müzik belki biraz bunu sağlayabilir. Duyduğumuzda bizi büyüleyen sesler. O sesleri çıkartan enstrümanlardan en sıra dışı olanlarını duymak ister misiniz? O zaman gelin bugün sanat için yapılan en ilginç tasarımlara bir bakalım.

Dünyanın bilinen, bulunan en eski enstrümanı flüt. Yani nefesle müzik yapmak. İnsan nefesiyle. Peki ya dünya büyük bir insan olsa ve nefesi de rüzgar olsa onun flütü nasıl olurdu? İngiltere’de bununla ilgili bir deneme yapmışlar ve “şarkı söyleyen ağaç” adındaki bu yarı heykel yarı müzik enstrümanı ortaya çıkmış. Pendle tepesi diye rüzgarlı bir tepeye yerleştirilmiş. Dünyanın nefesi üflenince işte böyle bir müzik işitiliyor. Bu tepeyle ilgili bir de rivayet var. Vakti zamanında burada Pendle cadıları yaşarmış. Tasarım, müzik, efsane ve işte size nefis bir hikaye.

Benzer bir mantıkla çalışan başka bir enstrüman daha var. Aeolus. Anlaşılan gezegenimizin müziği gerçekten de bilimkurgu filmlerinin müzikleri gibi.

Goethe’nin çok sevdiğim bir sözü var: “Mimari, dondurulmuş müziktir.” Bazıları bu sözü “dondurulmuş” değil de “doldurulmuş” olarak algılıyor ve mimari yapıları doldurabilecek büyüklükte enstrümanlar tasarlıyor. William Close bunlardan biri. Kendisi bir enstalasyon ya da başka bir deyişle yerleştirme sanatçısı ve bugüne kadar 100’den fazla müzik enstrümanı tasarlamış. Bunlardan bir tanesi “Earth Harp.” Dünyanın çalınabilen en uzun enstrümanı olarak rekorlar kitabına girmiş. Mekanları müziğin bir parçası haline getirebiliyor. Daha önce ayrıntılı bir videosunu hazırladığım Jean Michel Jarre bu telleri de ortadan kaldırıp lazer ışınlarıyla müzik yapıyordu hatırlayacaksınız.

Buna benzer bir başka örnek çello dörtlüsü Kronos Quartet’e ait. Deneysel bir eserlerinde “dikenli telleri” enstrümana dönüştürüp çalmışlardı.

Aslına bakarsanız bunu hangimiz yapmayız ki? Mesela ben lise sıralarını darbukaya dönüştürmüştüm zamanında. Ama bir albüm çıkarmayı bir türlü akıl edemedim. Kendimi geliştirseydim ritm yeteneğimi şu seviyeye getirebilir miydim bilemiyorum.

Böyle kova, tava, tencere filan çalabilen ve bunu görkemli bir gösteriye dönüştürmeyi başarabilen belki de en meşhur grup Stomp’tır. Yaptıkları şu müziğe ben olsam “fırça senfonisi” derdim.

Müzik dediğimiz şey etrafımızda sürekli var. Fakat biz var olan bu müziği her zaman duyamıyoruz. Enstrümanlar bunları toplayıp bize aktaran araçlar adeta. Onları duyulabilir kılıyor. İnsanla evren arasında bir köprü kuruyor. Köprü kurmayı çok seven insanlar olarak bizlerin de icad ettiğimiz sıradışı enstrümanlar var.

Mesela bunun adı “Yaybahar.” Gördüğünüz gibi çalgının gövdesiyle telleri arasında kurulan bir köprü. Ses kaynağı davullar. Onu tasarlayan Görkem Şen dokundukça telde oluşan titreşimler, esnek yayın taşıyıcılığı vasıtasıyla davula ulaştığında akustik bir şekilde bu duyduğunuz sesler meydana geliyor.

Sıradışı enstrümanlar deyince akla gelen belki de en önemli isimse Okay Temiz. İstanbul’da ritm atölyesi yaptığı stüdyoya girince sizi dünyanın dört bir tarafından topladığı enstrümanlar karşılıyor. Bunların bazıları kendi icadı bazıları da koleksiyonunun bir parçası.

Elektronik müzik diye bir tür var artık biliyorsunuz. İcad edilen yeni enstrümanların çoğu bu tür müziklerin icrasında kullanılıyor. Mesela benim de alıp denemek istediğim en yeni klavyelerden biri Seaboard RISE. Piyano gibi gözüküyor ama gitar gibi de çalınabiliyor. Yine de ortaya çıkan müzik elektronik. Bir de elektrikli bir müzik aleti var. Kelimenin tam anlamıyla elektrikli! Zeusaphone adlı bu çalgı, bir Tesla bobini kullanarak müzik yapmanızı sağlıyor. Bunu deneysel bir müzik aleti sanmayın, şu anda satışta, isteyen alıp evinde elektrikli müzik yapabilir, sonra da komşularıyla birlikte mutlu mesut yaşayabilir. Ama gerçek mutluluk ve huzur hayatın anlamını bulmakta ve meşhur bir fıkrada da belirtildiği gibi hayatın anlamı “su”dur.

Bildiğiniz gibi dünyanın da vücudumuzun da büyük bir kısmı su. Dolayısıyla müzikal titreşimleri duymanın ve hissetmenin yolu sadece kulaklardan geçmiyor olabilir. Ve yine bildiğiniz gibi geçmişimizde müzikle tedavi ve su terapisi gibi yöntemler kullanılmıştı. Bunu geleceğe taşımak isteyen birisi suyla müzik yapmaya karar vermiş. Hydraulophone parmaklarınızın suya temasıyla çalınıyor ve sesleri akustik olarak değil hidrolik olarak üretiyor.

Şimdi epeyce tuhaf bir kaç enstrümandan söz edeceğim. Küçük müzik kutularını ve onların çalışma prensibini hepimiz biliriz. Şimdi aynı prensibi alın ve bir iş makinesine uyarlayın. Eğer bu enstrüman yaygınlaşırsa inşaatlarda gürültünün de önüne geçilebilir belki.

Yine aynı prensibi kullanan ama çok daha fantastik bir enstrüman da bu! Adı misket makinesi. Çünkü müzik yapmak için 2000 tane misket kullanılıyor. Yapımı 14 ay sürmüş. Wintergatan adlı İsveçli bir müzik grubu bu enstrümanı icad etmiş ve onu kullanarak albümler yapıyor, konserler veriyor. Ne diyelim uzun kış gecelerinin bereketi olsa gerek bu tür fikirler.

Şu ana kadar hep cansız nesnelerden yapılan enstrümanlar gördük. Bir de canlı çalgı çalan (aslında güzel bir müzik grubu ismi olabilir 🙂 insanlar var. Viyana’nın “Sebze Orkestrası”yla tanışın. Bu orkestranın üyeleri konserden önce pazara gidiyor ve sebzelere bir başka gözle bakıyor. Çünkü onlardan enstrüman yapıyorlar. Konserde bir güzel çaldıktan sonra akşama evde enstrüman çorbası pişiyor. Böyle bir konsere ben olsam solist olarak ne eklerdim biliyor musunuz? Bir pazarcı. Pazarda dolaşırken hiç dikkat ettiniz mi? En güncel konuları büyük bir pazarlama ustalığıyla birleştirip en yanık sesleriyle biz tüketicilere konserler veriyorlar.

Neyse, bitkilerle enstrüman yapılır da hayvanlarla yapılmaz mı? Şimdi size göstereceğim çalgının önce çok kısa tarihçesinden bahsetmeliyim. Bu kişi Rus profesör Leon Theremin. Elinde tutmadığı ve buna rağmen tutmadan çaldığı enstrüman da kendi adını taşıyor: Teremin. Öndeki antenler aleti çalan kişinin ellerinin pozisyonunu algılıyor. Bir elle titreşim dalgaları gönderilirken diğer elle sesin şiddeti ayarlanıyor.

Yeterince ilginç ve sıradışı gelmedi mi? O halde bunun yeni bir versiyonuyla tanışın: Badgermin. Yani “porsuk teremini.” Antenler ölü bir porsuğun içine yerleştiriliyor. Duyduğum ve gördüğüm en tuhaf enstrüman bu. Açıkçası bitki de olsa hayvan da, canlıların cansız hallerine bile biraz daha saygılı olmak gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte de buna benzer garip hayvan enstrümanları yapılmış. “Kedi piyanosu” bunlardan en ilginci. Piyanist tuşlara bastıkça kedilerin kuyruğu sıkıştırılıyor ve miyavlatılarak müzik yapılıyor. Anlayacağınız kedi videolarından önce kedi müzikleri popülerdi.

Gelelim gelmiş geçmiş en iyi tasarlanmış müzik enstrümanına. Bence bu enstrüman insan vücudu. Ama bu şekildeki kullanımından bahsetmiyorum. Bundan da bahsetmiyorum. Tam olarak şundan bahsediyorum. “Gözünü aç, gökyüzüne bak ve gör” diyen Queen. Ya da diğerleri… Ses tellerini ustalıkla kullanan ve nefesini ilham verici bir sanat eserine dönüştüren bütün müzisyenleri kastediyorum. Bana göre tüm zamanların en sıra dışı müzik enstrümanı ünvanını, binlerce yılın birikimi yüzlerce müzik enstrümanının karşısında bile tek başına vücudunu müziğe dönüştürmeyi başaran insan kazanacak.

“Dünyanın En Sıra Dışı Müzik Enstrümanları Nasıl Ses Çıkartıyor?” için 5 yanıt

Sevgili Barış Özcan,
Bu haftaki videonuzda Queen’e dair bir şeyler görmek beni çok mutlu etti. Bu yüzden teşekkür etmeyi kendime borç bildim. Teşekkürler 🙂

Metninizde yazım hatası oluşmuş

Şu ana kadar hep cansız nesnelerden yapılan enstrümanlar gördük. Bir de canlı çalgı çalan (aslında güzel bir müzik grubu ismi olabilir

Yaptığınız her video evrene,doğaya ve insana bakış açımı şekillendiriyor.Size minnettarım iyi ki varsın Barış abi,iyi kii araştırmacı ruhunun bencil hiçbir yanı yok ve bizi de aydınlatıyorsuun. Başarılarının devamını dilerim.

The Big bang Theory dizisine hiç yer verdiğiniz videonuz oldu mu?
takıp ettiğim şeyler: gökhan özcan, the big bang theory, prison break, diriliş ertuğrul, breaking bad, 2 broke girls ve siz

bunları da videolarınızda kullanırsanız çok mutlu olurum. her videonuzu merakla izliyorum ve üstte yazdıklarım şeylere videolarınız kadar değer veriyorum. belki de hayatta sadece onlara değer veriyorum.
saygılarımla. hayatıma kattığınız şeyler için teşekkürler

biliyordum sizin gibi birinin Queeni dinlediyine.Bohemian Rhapsody.👍🏻tesekkur ederim.bence daha bi video onlarin sarkisi konusunda olmali.onun ne kadar dunya hayat sever biri olmasi konusunda

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir