Bu video iPhone X’in teknik bir incelemesi değil. Eğer bu amaçla geldiyseniz sizi teknoloji kanallarına alalım. Onlar binlerce dolar harcayarak bu incelemeleri benden çok daha iyi yapıyorlar. Ben yeni iPhone’da gördüğüm en önemli özellik hakkında konuşacağım. Yüz tanıma teknolojisi. Çünkü bu teknoloji hayatımızı öyle ya da böyle derinden etkileyecek. iPhone kullansak da kullanmasak da!
Yüzümüz kimliğimiz olacak. Önce akıllı telefonumuzu açmaya yarayacak, sonra banka hesaplarına girmemizi. Bunun arkasındaki teknoloji bizi sokakta bile takip edebilecek.
Yüzünüzü bu kadar iyi tanıyabilen bir teknoloji sizin sokaktaki hareketlerinizi de tanıyacak. Davranışlarınıza göre sizi kategorize edecek. “The Economist”in hazırladığı rapora göre 2018’den itibaren pek çok alanda kimlik beyanı için yüzümüzü kullanmaya zorlanmaya başlayacağız. Size çok garip gelmiş olabilir. Ama bundan 10 yıl önce herkesin elinde parmak izini tanıyabilen bir cihaz olacağını söyleselerdi buna da inanmazdık.
Ondan da önce şöyle bir soruyu soranlara mahallenin delisi gözüyle bakıyorduk:
“Zeki Müren de bizi görecek mi?”
Artık Zeki Müren de bizi görebiliyor. Sadece öbür taraftan değil, rahmetli yaşıyor olsaydı cep telefonundan görüntülü görüşebilecektik demek istiyorum. İşte “Yüz tanıma teknolojisi”yle artık sadece insanlar değil makineler de bizi görüp tanımaya başlayacak.
Size de enteresan gelmiyor mu? iPhone X’deki parmak izi tanıma teknolojisi kaldırılıp yerine yüz tanıma teknolojisi getirildi. Ve haberlere bakılacak olursa parmak izi meselesi bir daha geri gelmeyecek. Yüz tanıma teknolojisi başka telefonlar tarafından da kullanılmaya başlamıştı ama iPhone’un geleceğindeki tek teknoloji olması demek bunun “ana akım haline gelmesi” demek.
Şu parmağın izini uzaktan tespit edemezsiniz ama yüzleri yüksek çözünürlüklü kameralarla metrelerce öteden tanıyabilirsiniz. O kameraların arkasındaki öğrenen makinelerle davranış analizleri yapmaya başlayabilirsiniz. Buralar komplo teorisi kokmaya başladı ama bu söylediklerim teori değil.
Bazı alışveriş merkezlerinde bu teknolojiler kullanılarak müşteri davranışları analiz edilmeye başlandı. İngiltere’deki bir okulda öğretmenlerin boş zamanlarında ne yaptıkları izleniyor. Çin’de bu konu çok daha ileri bir noktaya geldi. Hükümetin elinde Çin nüfusunun yarısının, yaklaşık 700 milyon kişinin yüz bilgilerinden oluşan bir veritabanı var. İnsanlar restoranlarda ödeme yaparken bile yüzlerini kullanıyorlar. Hatta umumi tuvaletlerdeki tuvalet kağıtlarını çalanlar bile bu yolla takip edilebiliyor.
İnsan yüzünün inanılmaz özellikleri var. Birisinin yüzüne baktığınızda onun hakkında pek çok şeyi öğrenebilirsiniz. Doğuda ilm-i sima olarak bilinen “fizyonomi”nin tam olarak bilim mi yoksa sanat mı olduğu binlerce yıldır tartışıla dursun bugün konuyla ilgili kurulan teknoloji şirketleri var.
Face-Six bu tür şirketlerden biri. Tel Aviv’in varoşlarında kurulu bu şirket dünyanın en gelişmiş “yüz tanıma teknolojisi”ni geliştiriyor. Müşterileri arasında kumarhaneler de var, kiliseler de. Pazar ayinlerine kimlerin katılıp katılmadığını bu teknolojiyle takip eden kiliseler varmış. Yaptıkları şey herhangi bir yüz görüntüsünü bir veritabanıyla eşleştirmek. Bunun için “machine learning – makine öğrenimi” yöntemini kullanıyorlar. Yani bir makineye insan yüzünü okumayı öğretiyorlar. Person of Interest dizisindeki bilgisayarın adı da makineydi. İronik değil mi?
iPhone’un Face ID’si yani yüz tanıma teknolojisi gözlerinizin arasındaki mesafeyi, dudaklarınızın genişliğini ve burnunuza olan mesafesini ve buna benzer yüzlerce ölçümü yapıp size özel bir kimlik üretiyor. Üstelik kandırılması çok zor. Kılık değiştirseniz de, yüzünüzün fotoğrafını gösterseniz de, size benzer bir maske yaptırsanız da çalışmıyor. Hatta aynı gün doğmuş kardeşiniz bile telefonu yüzüyle açamıyor. Tabi tek yumurta ikiziyseniz başka…
Yani teknoloji bu kadar gelişmiş durumda. Sadece iPhone’daki değil tüm yüz tanıma teknolojilerinin arkasındaki sistemler milyonlarca yüz arasından sizinkini saniyeler içinde tanıyabilecek duruma geldi.
Önümüzdeki yıl satılacak milyonlarca iPhone sayesinde parmak izi yerine yüzümüzle telefonları açmaya başlayacağız. Güvenlik gerektiren tüm işlemleri yüzümüzle yapacağız. Başlarda biraz garip gelecek belki ama sonra alışacağız. Bizim yeni normalimiz haline gelecek. Parmak izi verirken bunun farkında olarak bu işlemi yaparken artık farkına bile varmadan etrafımızdaki cihazların bizim kim olduğunu anlamamıza izin vereceğiz. Özgürlüğümüzden ve mahremiyetimizden biraz daha ödün vermiş olacağız. Ve o zaman sakal bırakmak bile işe yaramayacak.
O günler geldiğinde daha özgür yaşayabilmenin, anonim bir insan olarak kalabilmenin tek yolu belki de o şiiri hatırlamak olacak: Remember remember the 5th of November!
“iPhone X’in yüz tanıma teknolojisi en kötü kabusumuza dönüşebilir mi?” için 5 yanıt
Paylaşım için teşekkürler.
Bu yazıyı okurken bir anlık hikmetli teknolojiyle teknolojinin hakimiyeti arasında gidip gelmeler yaşadım.. Sonra alıştım gitti.. Velhasıl teknoloji git gide bizden gençleşiyor..:) Herkese mutlu ve umutlu yüzler..
İnsanoğlu kendi sonunu hazırlıyor.
Keşke biri dünyanın tüm bu internet kablosunu kesse de eski halimize dönsek.
Teknoloji yavaş yavaş ‘gereğinden fazla ileri’ gidiyor,malasef bu durum artık insanlığın yararına değil zararına olmaya başladı.Korkarımki 15-20 sene sonra bu durum insanoğlunun dünyadaki yaşamını doğrudan etkileyebilir,yani hayatın düzenini bozabilir seviyeye gelebilir.Bu hızlı gelişmeye kontrolü sağlama açısından bir önlem alınmalı,özellikle yapay zekaya…
Merhaba Barış abi, ben bir takipçinim Özbekistandan videolarından bir kaçını özbek diline çevirerek özbekçe video yaparsam olur mu?
Benim kanaldaki videolara Özbekçe altyazı ekleyebilirsin. Onun dışındaki yöntemlerin benim açımdan takibi zor olduğu için tercih etmiyorum.