Geçtiğimiz Cuma akşamı, ABD’de borsalar kapandıktan sonra teknoloji dünyasında son yılların en beklenmedik olaylarından biri gerçekleşti. ChatGPT, Dall-e gibi yapay zekanın en ileri örneklerini geliştiren Open AI’ın kurucusu ve CEO’su Sam Altman kovuldu. Haber önüme düşünce ister istemez 1 Nisan mı diye kontrol etmek zorunda kaldım. Ama hayır gerçekten de kovulmuştu. 1 saat sonra diğer kurucu ve başkan Greg Brockman da istifa ettiğini duyurdu.
İnanılmaz ani ve sıradışı bir şekilde gerçekleşen bu gelişmeler Silikon Vadisi ve teknoloji çevrelerinde şok etkisi yarattı. Bir zamanlar Steve Jobs’ın kendi kurduğu Apple’dan atılmasına benzer bir hikaye çok daha geniş ölçekli ve sert bir şekilde gerçekleşti. Çünkü yapılan açıklamada yönetim kurulunun kapsamlı bir inceleme sürecinin ardından bu kararı verdiği yazılmış. Kovulan CEO Sam Altman’ın yönetim kuruluyla iletişiminde tutarlı olmadığı ve yönetim kurulunun sorumluluklarını yerine getirme yeteneğini engellediği sonucuna varmış. PR diliyle yumuşatılmış olmasına rağmen oldukça sert bir açıklama bu ve resmen bazı şeyleri gizlediği ve yalan söylediği gibi imalarda bulunuyor. Diyor ki: “Yönetim kurulunun artık Sam Altman’ın OpenAI’yı yönetme yeteneğine güveni kalmadı.”
Takip ettiğim Twitter, Signal ve Slack gibi bir takım platformlarda böyle ani bir kararın muhtemel nedenlerine dair spekülasyonlar aldı başını gitti. Çünkü gerçekten de hiç kimsenin beklemediği böyle bir karar, iş dünyasında bir çeşit arkadan bıçaklanmaya eşdeğer bir tonda görüldü. Yani bir “sen de mi Brütüs” vakası. Peki Brütüs kim diyeceksiniz, ona az sonra geleceğim.
Benim bu videoda söyleyeceklerim de dahil olmak üzere kimsenin söylediklerinin ne kadar doğru olduğunu bilmiyoruz. Çünkü Open AI’ya milyarlarca dolar yatırım yapmış Microsoft yetkilileri bile konuyu neredeyse bizimle birlikte öğrendi. Diğer şirketlerden teknoloji yöneticileri, ortaklar ve yatırımcılar, kıdemli teknoloji gazetecileri veya anonim olarak içeriden bilgi veren kişiler bile doğru düzgün bunun sebebini izah edemiyor. Açıklamadan bir saat sonra, kovulan eski CEO Altman bu habere oldukça sakin görünümlü bir tepki veren bir tweet attı:
“OpenAI’da geçirdiğim zamandan çok keyif aldım. Kişisel olarak dönüştürücüydü, umarım dünya için de biraz öyledir. En çok da yetenekli insanlarla çalışmaktan zevk aldım. Sonraki adım için daha fazlasını söyleyeceğim.”
İşte bu tepkinin hemen ardından, Greg Brockman da bir tweet attı: “bugünkü haberlerden sonra istifa ediyorum.”
Her ikisinin de bu kamuoyu karşısındaki tepkilerindeki şaşkınlık hissi belki de en şaşırtıcı yön. Çünkü onlar da kovulmalarından dünyanın geri kalanıyla aynı anda haberdar olmuş gibi gözüküyorlar. Zaten bu olaydan saatler önce biri bir etkinlikte şirketi adına konuşma yapıyordu, diğeri de yeni gelişmeleri müjde veren tweet’ler atıyordu.
Şimdi kim kimi işten attı, nasıl taht oyunları dönüyor bunu bir analiz etmeye çalışalım.
OpenAI aslında tümüyle kar amacı gütmeyen bir organizasyon olarak kurulmuştu. Organizasyon şemasında da görebileceğiniz gibi sonradan aynı isimli ve kar amacı olan ticari bir şirket daha kuruldu ve Microsoft gibi yatırımcılar da bu organizasyona dahil oldu. Ancak en tepede bir yönetim kurulu var ve alttaki tüm yapıyı onlar kontrol ediyor.
Bu fotoğrafta toplam 6 kişiden oluşan yönetim kurulunun 4 üyesini görüyoruz. Sam Altman, kurucu ve CEO; Greg Brockman, kurucu ve başkan; Ilya Sutskever, kurucu ve baş bilimci; Mira Murati CTO.
İşte bu 4 kişiden en güçlü görünen ikisi artık orada değil. Bunlar 1 yıl önce teknoloji gündemini bir daha geri dönülmez bir şekilde değiştiren, tüm zamanların en hızlı büyüyen ChatGPT’sini duyuran insanlar. Duyurduklarından 5 gün sonra 1 milyon kullanıcıya ulaşarak bir rekor kırmıştı ChatGPT. Bir çok insanı işsiz bırakacak özelliklerle donatılmış bu ürünü tanıtan insanlar kovuldu. Yani yapay zeka nedeniyle işsiz kalan ilk insanlar olarak da tarihe geçtiler diyebiliriz.
Böyle bir karar için diğer yönetim kurulu üyelerinin hepsinin onların aleyhine oy kullanmış olması gerekiyor. Dolayısıyla bu fotoğraftaki diğer iki kişinin de. Zaten ilk olarak Arnavutluk asıllı Mira Murati’yi geçici CEO olarak duyurdular. Ama asıl mesele fotoğraftaki dördüncü kişi de düğümleniyor. Çünkü bu olaydaki Brütüs o gibi gözüküyor: Ilya Sutskever.
O da Open AI’ın kurucularından biri. Ama daha da önemlisi yapay zeka teknolojisi konusundaki asıl beyin o. 17 Kasım olayında da bu konuyu onun tetiklediğini düşünen kaynaklar var. Söylediklerine göre daha 6 Kasım’da gerçekleştirilen ve çok da başarılı geçen OpenAI development day etkinliğinin ardından Greg ve Sam 30 milyar değerindeki şirketi 3 kat daha büyütmek üzere kolları sıvamışlar. OpenAI’ın headhunterları (işe alım uzmanları) halihazırda Google çalışanlarını yılda 10 milyon 20 milyon dolarlık paketlerle arayıp, şimdi katılırlarsa bu değerleme artışından sonra 3 kat daha zengin olabileceklerine dair vaatlerde bulunmaya başlamışlar.
Sam Altman daha önce zaten bir Avrupa turu atarak liderlerle ikili görüşmelerde bulunmuştu. Bu kez Greg Paris’te bir yatırımcı toplantısına katılıp Avrupalı yatırımcıları da ikna etmeye başlamıştı. Bu sırada Sam, Londra’da Financial Times’a bir röportaj verdi ve GPT5 ile ilgili çalışmaların başladığını söyledi.
İşte bu noktada genellikle geri planda duran ve teknolojiye diğerlerinden çok daha hakim olan Ilya’nın aşırı öfkelendiği konuşuluyor. Bu yatırım toplama turu onu hem şaşırtmış hem de muhtemelen bunlardan haberi olmadığı için tedirgin etmiş olmalı. ChatGPT’nin kullanıcı sayısı hızla artıyor ve bu kapasiteyi kaldıracak yeterli sunucuları yok.
Zaten 14 Kasım’da tam da bu sebeple ChatGPT Plus üyelik alımlarını bir süreliğine durdurmak zorunda kalmışlardı. Ve ardından aylık 20$’lık üyelik ücretinin sonradan değil peşinen tahsil edileceğine dair bir email gönderdiler. Yani nakit akışında ve kaynaklarda bir problem yaşadıkları kesin.
İşte bu şekilde 17 Kasım Cuma gününe geliyoruz. Yine söylentilere göre bu toplantıda Ilya 2 genç mühendisine bir sunum yaptırıp bu hızlı ilerleyişin potansiyel tehlikelerini anlatıyor. Daha fazla yatırım toplamamaları ve genişlememeleri gerektiğini ve Sam’in yönetim kurulunun bilgisi olmadan ülke ülke dolaşıp bunu yapmasının yanlış olduğunu ifade edince de muhtemelen bir kavga çıktı ve yapılan oylamayla bu sonuca geldik.
Dediğim gibi tüm bunlar spekülasyonlardan ibaret. İşin gerçek yüzünü tüm derinliğiyle henüz bilmiyoruz. Yine söylentilere göre Sam Altman kişisel ilişkilerini kullanarak yeni bir yapay zeka şirketi kurmak için para toplamaya başladı bile ve hatta Pazartesi günü yeni şirketi kurduğunu anons edebilir diyorlar.
Ama olaylar henüz sıcakken, bugün baktığımızda Ilya Sutskever, OpenAI’nın bilimsel başarılarının ardındaki parlak zeka, ve aynı zamanda Altman’ın kovulmasının ardındaki ana karar verici gibi görünüyor.
Peki kim bu Ilya? Kendisi yapay zekanın olası tehditlerini bu dünyada en iyi bilen kişilerden biri. Bakın daha 2019 yılında iHuman adlı bir belgeselde ne demiş?
“Gelecek ne olursa olsun yapay zekalar için iyi olacak; insanlar için de iyi olsaydı hoş olurdu.”
Evet bunu OpenAI’ı kurduktan sonra daha ChatGPT’yi geliştirirken söylemiş. Söylemesi de gayet normal çünkü OpenAI zaten bu olası tehditleri araştırmak için kurulmuştu. Yani kendisi bu konuların yavaş ve güvenli bir şekilde ilerletilmesinden yana.
Yine başka bir yerde aynen şunları söylüyor:
“İnsanlardan aktif olarak nefret edecek ve onlara zarar vermek isteyecek değil, ama çok güçlü olacak ve insanların hayvanlara davranış şeklinin iyi bir benzetme olacağını düşünüyorum. Hayvanlardan nefret ettiğimizden değil. İnsanların hayvanları çok sevdiğini ve onlara karşı çok şefkatli olduğunu düşünüyorum ama iki şehir arasına otoyol yapma zamanı geldiğinde hayvanlardan izin almıyoruz. Bunu sadece bizim için önemli olduğu için yapıyoruz. Ve bence varsayılan olarak bu, gerçekten özerk olan ve kendi adına faaliyet gösteren AGI’lar ile bizim aramızda olacak türden bir ilişkidir.”
Şu anda bu konuyu hızlı ilerleme taraftarlarıyla güvenli ilerlemeyi savunanların bir çatışması olarak okuyabiliriz. Her ne kadar ben Ilya’dan yana olsam da olayın gerçekleşme biçimini doğru bulmuyorum. Böylesine büyük bir potansiyel taşıyan organizasyonun çok daha temkinli hareket etmesi gerekir. Zaten iki hafta kadar önce Guardian’ın hazırladığı bir başka mini belgeselde yine bizzat kendisi şöyle demişti:
“Yapay zeka harika bir şey çünkü yapay zeka bugün sahip olduğumuz tüm sorunları çözecek. İstihdamı çözecek, hastalıkları çözecek, yoksulluğu çözecek ama aynı zamanda yeni sorunlar da yaratacak. Sahte haber sorunu milyonlarca kat daha kötü olacak, siber saldırılar çok daha aşırı hale gelecek, tamamen otomatikleştirilmiş yapay zeka silahlarına sahip olacağız. Yapay zekanın sonsuz istikrarlı diktatörlükler yaratma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyorum.”
İşte belki de bu düşünceleri şiddetli bir kaygıya dönüştü ve bunun önelmeini almak için böyle bir harekete geçti. Şimdi soru, bu inanılmaz etkili olayların OpenAI, Yapay Zeka ve teknoloji dünyası için sonuçlarının neler olacağı.
Ilya kontrolü tam olarak ele alırsa daha güvenli ve temkinli bir yol mu izlenecek?
%49 ortak olan Microsoft yöneticileri ne düşünüyor. Gerçi Satya Nadella, OpenAI ile anlaşmanın güvende olduğunu söyleyen nötr bir açıklama yaptı ama düşünsenize 10 milyar dolar yatırım yaptığınız geminin kaptanının kovulduğun tüm dünyayla birlikte öğreniyorsunuz.
Bu bölünme, Yapay Zeka güvenliğini önemseyenlerle ne olursa olsun onu hızla büyütelim diyenler arasında süregelen mücadeleyi nasıl etkiler? Bunu bilmiyoruz.
Tek bildiğimiz, OpenAI yönetim kurulunun Altman’ı kovmasının bir gecede Yapay Zeka endüstrisini ve topluluğunu kökten değiştirdiğidir. Yakında daha birçok değişikliği de bekleyebiliriz.
“Bilim insanları bir süredir Tanrı’yı oynayarak Tanrı’yı oynamakla suçlanıyor, ancak şu ana kadar yarattıklarımızdan çok farklı bir şey yarattığımıza dair gerçek bir his var. Evet, yani kesinlikle kendi hedefleri olan, tamamen özerk varlıklar yaratabileceğiz. Ve bu çok önemli olacak, özellikle de bu canlılar insanlardan çok daha akıllı hale geldikçe, bu canlıların hedeflerinin bizim hedeflerimiz ile uyumlu olması önemli olacak.”
“OpenAI, Sam Altman’ı Neden Kovdu? Yapay Zeka Dünyasında Sırada Ne Var?” için 3 yanıt
gerçektende sen olmasan hayatım bu kadar değiştiremezdim sen konuş biz dinliyelim sen de biz yapalım senin yıllar önce başlattığın 40günerkenkalk etkinliği bu gün hala yapıyorum sen kalbimize dokundun ve bizi hayallerimize inandırdın iyiki varsın BARIŞ ÖZCAN
Genel olarak bilim ve teknolojiye meraklıyım ama bunlar kadar olmasa da az çok sanatı da takip etmişliğim var . Bilim kurgu romanlarını andırıyor yaşananlar kurgu olan hikayeler artık yavaş yavaş gerçek olmaya başladıkça daha yapay zeka hakim olmadan insanlar onu kullanmak ve kullanmamak üzerine ikiye bölünüp savaşmaya başladı Bir de kendisi ile insanlar arasında nasıl bir savaş olur tahayyül bile edemiyorum belki de bundan sonraki Savaş yapay zekayla ultra yapay zeka arasında o 4K ile 8k arasında biz de evcil hayvanlar gibi sadece karnımızın doymasına ve dopamin hormonunun bizi tatmin etmesini bekleriz kafeslerimiz de absürt geliyor ama bu yaşananlar absürt değil miydi Bir zamanlar
Not : bu mesajı yazmadan önce makaleyi hem okudum hem de videosunu izledim 😁