Belgeselleri çok severim. Belgeseller dünya ve yaşam hakkında bize pek çok şey öğretip derinlemesine düşünmemizi sağlar. Hatta bazıları yeniden düşünmemizi…
Yeniden düşün! Belgesellerini severek izlediğim National Geographic kanalı bir dönem yaptığı reklam kampanyasında bu sloganı kullanmıştı. Hatta anlattığı hikayelerden biri şöyleydi. Huzurlu görünen bir köyde yaşlı bir amca karpuzlarını eşek arabasıyla taşırken, yaşlı bir nineyi görüp selam verir. Tam o sırada bir ses duyulur ve bu sesten ürken eşek çiftesini savurur, araba devrilir ve içindeki karpuzlar aşağı dökülür. Muhtemelen az önce gördüğümüz yaşlı ninenin üstüne yuvarlanır. Beyazlaşan ekranda şu yazıyı görürüz: “Dünyada her yıl eşekler tarafından öldürülen insanların sayısı, uçak kazalarında ölenlerin sayısından fazladır. Yeniden düşün!”
Çok çarpıcı. Bu tür bilgiler üzerinde düşününce paradigmalarımız, dünyaya bakış açımız değişir. Normalde ilk düşündüğümüzde bize korkutucu gelen uçakla, adına şarkılar yazdığımız arkadaşımız eşek bir anda yer değiştirmiştir.
Doğru bildiğimiz yanlışlarla ilgili daha başka örnekler de sıralayabilirim.
Dünyanın en yüksek dağı Everesttir.
Hayır. Mauna Kea’dır. Zirvesi okyanus tabanından 10203 metre yüksektedir ama yaklaşık 6000 metresi okyanus altında kaldığından çok mütevazi görünür. Bu durumda Everest için gökyüzüne en yakın zirvedir diyebiliriz. O halde “yükseklik” kavramını yeniden düşün!
Amerika’yı Christopher Kolomb keşfetti.
Hayır. Colomb’dan önce Amerika kıtasına onun doğusundan yani Avrupa, Afrika ve hatta Asya’dan giden pek çok denizci oldu. Colomb sadece Amerika’ya giden Avrupalılardan en ünlüsü. “Keşfeden” değil “giden” diyorum. Çünkü orada zaten yaşayan insanlar vardı. O halde “keşfetmek” kavramını yeniden düşün!
İnsanın 5 duyusu vardır.
Hayır. Görme, koklama, işitme, tat alma ve dokunma dışında en az bir düzine kadar daha duyumuz olduğu bulunmuştur. Sadece dokunmayla ilişkilendirdiğimiz duyu organımız olan derimizde bile sıcaklık, soğukluk, acı, basınç gibi ölçümler yapan farklı algılayıcılar vardır. O halde “duyu” kavramını yeniden düşün!
Bir şeyi “yeniden düşünebilmek” için o şeyi önceden en az bir kez düşünmüş ve konu hakkında bir yargıya varmışız demektir. İşte “yeniden düşünmek” kafamızdaki bu yargıyı daha da derinleştirebilir ya da onun aslında bir “önyargı” olduğunu anlamamızı sağlar.
Belgeselleri sevdiğimi söylemiştim. Ancak onların bana öğrettiği “yeniden düşün” felsefesiyle bakınca bazı gariplikler keşfettim. Şu belgesel isimlerine bir bakalım:
- Great White Serial Killer – Büyük beyaz seri katil
- The Black Demon Shark – Siyah şeytan köpekbalığı
- Unbelievable Shark Attack Stories – İnanılmaz köpekbalığı saldırı hikayeleri
- Alaskan Killer Shark – Alaska katil köpekbalığı
- Australia’s Deadliest Shark Coast – Avustralya’nın en ölümcül köpekbalığı sahili
Sadece bu başlıkları bile düşününce, bir köpekbalığı cenazesinde size “merhumu nasıl bilirdiniz?” diye sorsalar ne derdiniz? Dünyanın en ölümcül hayvanı ölmüş ne diyelim? İlk düşüncede doğru gibi görünüyor. Oysa bu ve benzeri belgeselleri yayınlayan kanalın dediği gibi “yeniden düşünmek” için araştırınca köpekbalığı saldırılarının bir veritabanı olduğunu buldum. Buna göre 1580’den bu yana 2778 kez köpekbalığı saldırısı olmuş ve bunlardan 497 tanesi ölümcülmüş. 497! Muhtemelen bugüne kadar bu sayıdan çok daha fazla köpekbalığı belgeseli çekilmiştir. Yeniden düşün!
Dünyanın en ölümcül hayvanı bu büyük, beyaz, şeytani seri katiller değilse nedir peki? Çocukluk masallarımızın korkulu kahramanı kurtlar mı? Hayır. Kurtlar ve köpekbalıklarının yılda öldürdüğü insan sayısı sadece 10. Dünyanın en iri kara hayvanı olan filler mi? Yoksa ormanların kralı aslan mı? Hayır. Bunların öldürdüğü insan sayısı yılda ortalama 100. Belgesellerimizin baş aktörlerini elediğimize göre kim bu katiller? Tanıştırayım yılda ortalama 475,000 kişinin ölümüne insanlar ve 725,000 kişinin de ölümüne sivrisinekler sebep oluyor. Yeniden düşün!
Bu durumda “Dünyada her yıl eşekler tarafından öldürülen insanların sayısı, uçak kazalarında ölenlerin sayısından fazladır. Yeniden düşün!” cümlesini de yeniden düşünmeye karar verdim. Fakat ilginçtir, dünyada her yıl eşekler tarafından öldürülen insan sayısına dair bir bilgi yok. Üstelik buna benzer “doğru bilinen yanlışlar”ı listeleyen bir web sitesine göre sadece bir efsane. Peki bu önermenin kaynağı nedir? Biraz daha derinlemesine araştırınca bir araştırmacı gazetecinin 1987 yılında London Times gazetesinde yazdığı bir makaleye ulaştım. Makalede geçen ifade aynen şöyle: “Bir uzman (?), dünyada eşek tepmesi sonucu ölen insanların uçak kazasında ölenlerden daha fazla olduğunu tahmin ediyor (!)“.
O halde gazeteleriyle, televizyonlarıyla, belgeselleriyle medya kavramını, uzman ve eşek kavramlarını yeniden düşün!
“Yeniden düşün” için 6 yanıt
Barış bey, Black swan teorisini bir de sizin üslubunuzla dinlemek isterim..
Barış bey, sunumlarınızın içeriği ve sunum tarzınız kısa, etkili ve anlaşılır. Sunumlarınızı rehberlik saatlerinde öğrencilerimle paylaşmaya ve üzerinde konuşmaya karar verdim. Emeğinizle tanışmak beni güçlendirdi. İyiki varsınız, emeğinize-yüreğinize sağlık.
Çok teşekkürler. Öğrenciler için de faydalı olabileceğini bilmek beni çok mutlu etti.
Sivrisineklerin öldürdüğü 700 000 küsur insanın da yeterli sağlık donanımı olmayan Afrika gibi yerlerde yaşadığı gerçeğiyle yeniden düşün!
Barış abi, insanların hayatını olumlu etkilemenin seni ne kadar mutlu ettiğini biliyorum. Bu yüzden seninle benim hayatımdaki olum etkini paylaşmak istiyorum:) Senden aldığım ilhamla her hafta düzenli olarak ”yeniden düşün” başlığı altında blog yazıyorum. Vakit ayırıp vesele olduğun eseri okuman beni çok mutlu eder abi 🙂 https://plus.google.com/u/0/collection/8oFsVE buda linki abi 🙂
Barış abi ben seni keşfedeli yaklaşık iki hafta oldu. Keşif mi dedim? Yeniden düşünmeliyim. Ama bu iki hafta da bile daha olumlu bir bakış açısı içerisine girdim. 2 hafta da insan hayatında yapılabilecek en köklü değişiklik hiç şüphesiz bakış açısını değiştirmektir sanırım. İnsanlığa hizmetin büyük, Allah daim etsin ve bize de nasip etsin abi çok teşekkür ederiz 🙂