(Telefon konuşması)
- Ya ben de yeni hoparlör almayı düşünüyorum ama hangi modeli alsam bir türlü karar veremedim. Senin önerdiğin bir şeyler var mı?
- (Telefondan) Tabii, abi bak. Sana şu yeni çıkan…
—
(Bilgisayardan yapılan “en iyi kablosuz hoparlörler” araması. Gelen sonuçlar. Masada hareket eden fare ve ekranda hareket eden imleç.)
—
(Televizyondan Yüzüklerin Efendisi filmindeki Sting sahnesi izlenirken…)
—
Yoksa… Büyük birader gerçekten var mı? Bir makine tarafından izleniyor muyum? Hiç şüpheniz olmasın!
Artık her birimizin iki hikayesi var: Biri kendi anlattığımız hikaye. Aynaya baktığımızda kendimizde neyi görüyorsak onun hikayesini anlatıyoruz. Kendi kimliğimiz.
Diğeri de dijital dünyada yarattığımız hikaye. Dijital kimliğimiz. Bunun sadece bir kısmını biz anlatıyoruz. Sosyal medyada yaptıklarımızla… Cep telefonumuzdaki uygulamalarla… Profilimizi oluşturuyoruz. Yazıyoruz, çiziyoruz; başkalarının yazdıklarını beğeniyoruz, çok beğenirsek paylaşıyoruz. Bu daha ilk katman. Orada yüzeysel yüzeysel kendimizce en mükemmel halimizi göstermeye çalışıyoruz. Ama bizi gözetleyen o makine bunu yemiyor, çünkü bunlar yani bizim kontrol ettiklerimiz gerçeği tümüyle yansıtmıyor 🙂
O yüzden makine kasamızın kilidini kırmak için ikinci bir katmanı daha inceliyor. Davranışlarımızı gözlüyor. Bilinçli olarak yapmadığımız şeyler. Tam olarak kontrol edemediğimiz meta veriler. Hatta muhtemelen paylaşmayı istemeyeceğimiz türde bilgiler. Gerçek zamanlı konumumuz. Başka profillerle aynı evde, aynı odada, aynı yatakta olup olmadığımız. Ne izlediğimiz, ne dinlediğimiz, nerelerde alışveriş yaptığımız… Daha da ileri gidiyor. Mesela klavyedeki yazma hızımızı ölçüyor. Ne kadar hata yaptığımıza bakıyor. Sayıları, harfleri hangi sırayla kullandığımızı takip ediyor. Bu sayede ruh halimizin depresif olup olmadığını bile anlayabiliyor.
İşte kontrol ettiğimiz ve edemediğimiz bu iki katmanın ötesinde bir de üçüncü bir katman var. Orada bu ilk ikisi birleştirilip yorumlanıyor. Verilerimiz çeşitli algoritmalar tarafından analiz ediliyor ve anlamlı istatistiksel korelasyonlar için diğer kullanıcıların verileriyle karşılaştırılıyor. Kasanın kilidini açmak için kullanılan bu son katman sadece ne yaptığımızla değil, kim olduğumuzla ilgileniyor. Zayıflıklarımız, psikometrik profilimiz, IQ düzeyimiz, aile durumumuz, bağımlılıklarımız, hastalıklarımız, ayrılmak üzere olup olmadığımız veya yeni bir ilişkiye girmek üzere olup olmadığımız, küçük saplantılarımız… Bırakın bunları kontrol etmeyi, farkında bile değiliz.
E sonra bir de bakıyorum Sting, New York’ta konser verecekmiş. Ne tesadüf, çok da severim, Son zamanlarda onu dinlemiyordum bile… Nasıl da önüme çıkıverdi bu haber (!)
E peki ne yapacağız?
Dijital kimliğimize sahip çıkacağız. Benim bilgilerim önemli değil, korusam ne olur korumasam ne olur demeyeceğiz. Mahremiyetimizi korumak için gereken tedbirleri alacağız.
Ne gibi tedbirler bunlar?
Güçlü ve Benzersiz Şifreler Kullanın: Her hesap için farklı ve karmaşık şifreler kullanın. Şifre yöneticileri, bu şifreleri hatırlamayı kolaylaştırabilir.
İki Faktörlü Doğrulama Kullanın: İki faktörlü doğrulama (2FA), hesaplarınızı daha da korumaya yardımcı olur. 2FA, hesabınıza giriş yapmak için hem bir şifre hem de ikinci bir doğrulama adımı gerektirir, genellikle bir SMS mesajı veya bir uygulama tarafından oluşturulan bir kod.
Güncellemeleri Yapın: Cihazlarınızı ve uygulamalarınızı düzenli olarak güncelleyin. Güncellemeler genellikle güvenlik açıklarını düzeltir.
VPN Kullanın: VPN (Sanal Özel Ağ), internet bağlantınızı şifreler ve IP adresinizi gizler, böylece çevrimiçi etkinliklerinizi takip etmek daha zordur.
Gizlilik Odaklı Tarayıcılar ve Arama Motorları Kullanın: Örneğin, Google yerine DuckDuckGo gibi gizlilik odaklı bir arama motoru kullanmayı düşünün. Ayrıca, çerezleri ve izleyicileri engelleyen tarayıcılar kullanın.
Sosyal Medya Ayarlarınızı Gözden Geçirin: Sosyal medya platformlarındaki gizlilik ayarlarınızı düzenleyin ve sadece gerekli bilgileri paylaşın.
Kişisel Bilgilerinizi Koruyun: Kredi kartı numaraları, sosyal güvenlik numaraları ve diğer kişisel bilgileri sadece güvenilir kaynaklarla paylaşın.
Phishing Saldırılarına Karşı Dikkatli Olun: Bilgilerinizi çalmak için sahte e-postalar ve mesajlar gönderen dolandırıcılara karşı dikkatli olun. Bilinmeyen kaynaklardan gelen e-postaları açmaktan kaçının ve bilgilerinizi isteyen herhangi bir siteye dikkatli bir şekilde yaklaşın.
—
Uzmanların sıraladığı öneriler bunlar… Orada bir VPN kısaltması geçti. Eğer hangi VPN’i kullansam diye düşünüyorsanız size NordVPN’i önerebilirim. Aynı zamanda bu videonun sponsoru da olan mahremiyet odaklı NordVPN ile çevrim içi verilerinizi en üst düzey şifreleme ile koruyabilirsiniz. Dünya genelinde 5600’den fazla NordVPN sunucusu arasından dilediğinizi seçip favori içeriklerinize gittiğiniz her yerde erişebilirsiniz. NordVPN sizi “izinsiz izleme saldırısı”, “kimlik avı”, “parola saldırıları”, “DDos”, “fidye yazılımı” gibi en yaygın siber güvenlik tehditlerinden korur. Herhangi biri kimlik bilgilerinizi sızdırırsa Dark Web Monitor sizi bilgilendirir. Meshnet, cihazlarınıza uzaktan ve güvenli bir şekilde bağlanmanıza yardımcı olur. Threat Protection kötü amaçlı yazılımlara, takipçilere ve reklamlara karşı sizi korur. Gezegendeki en hızlı VPN ile hiç yavaşlamadan gezinmek için NordVPN.com/BarisOzcan adresini ziyaret edin ve bu kanala özel 30 günlük para iadesi garantili fırsatı yakalayın. Ekstra aylar kazanın, daha uzun süre güvende olun.
—
Şimdi aklımdaki en önemli soru şu: Sting Konseri’ne gidecek miyim, gitmeyecek miyim? Bu kararı ben mi veriyorum, yoksa bana mı öyle geliyor?
Bu videonun amacı aklımızı karıştırmak ya da korkutmak değil. Farkındalık uyandırmak. En değerli maddi varlıklarımızı yatak odasındaki bir kasanın içinde, kilitli kapıların ardında saklıyoruz. Sonra da aynı yatak odasındaki başucumuza cep telefonumuzu bırakıyoruz. Kilit ve anahtar yan yana.
Hayır o cep telefonuyla o kasanın kilidini açıp içindeki paralarınızı, altınlarınızı kimse çalamaz. Ama asıl değerli şeyler orada değil, burada. Sizin sahip olduğunuz bilgi, o kasadakilerden daha değerli. Bunun farkına varmanızı istiyorum.
Çünkü farkına varırsak, onu da koruruz. Dijital kimliğimizi…
Nasıl yolda yürürken elimizle para saçmıyorsak, internette gezinirken de oraya buraya bilgi saçmayacağız.
İnternette attığımız her adım, geride bir iz bırakıyor. Eğlencesine çözdüğüm şu hangi kebapsın testi. Yaşımı paylaştım, arkadaş yakınlıklarımı paylaştım, mental halimi paylaştım… Bakın bunları yaparken ağzımdan bir sözcük dahi dökülmedi. Klavyeye dokunmadım bile. Sadece elimle tık, tık…
O sırada makine bizi adeta bir psikolog gibi gözlüyor, analiz ediyor. Bizim ihtiyacımız olanları da hemen önümüze koyuyor. En önemli fark: arada bir danışan-doktor gizliliği yok. Evet, bazı gizlilik bildirimleri var ama kaçımız sitelerin altında çıkan o çereze çubuğunu dikkate alıyor? Ya da bir siteye kaydolurken bize sunulan gizlilik sözleşmesini kabul etmeden önce okuyor?
Ben hep okurum (!) En son Paypal’ın yeni gizlilik bildirimi yayımlanmış. Göndermişler, hemen okuyup, anlayıp, kabul ettim. Sözleşme 36 bin kelimeden oluşuyor. Şu kitap kalınlığında 🙂 İçinde hukukçuların bile anlamakta zorluk çekeceği karmaşıklıkta bir dille yazılmış. Çok sürükleyici 🙂
Basıp geçiyoruz, başka bir seçeneğimiz yok ki!
Yoksa var mı? WhatsApp’ın Avrupa’ya ayrı, Türkiye’ye ayrı gizlilik ilkesi uyguladığı bir dönem olmuştu hatırlarsınız, bir videosunu da yapmıştım o zamanlar. Biz hiçbir şey paylaşmadığımızı sanarken bile, basit bir metin ile ismimiz dahil birçok detayın metadata adıyla nasıl dolaştığından kısaca bahsetmiştim.
“Ben hiçbir şey paylaşmıyorum ki” diye bir şey yok. Böyle düşünüyorsanız, muhtemelen en çok siz paylaşıyorsunuz. Çünkü bunu yapmamanın yolu, neleri paylaştığınızı iyi bilmek. Asıl kasanın burada olduğunun farkına varmak ve içindekileri korumaya çalışmak.
Yatmadan önce kapıları, perdeleri kapatmak, kasanın kilidini kontrol etmek kadar önemli artık bu mesele: Dijital mahremiyeti önemsemek.
Nasıl gerçek kişiliğinize bağlı maddi varlıklarınızı korumak için her türlü tedbiri alıyorsanız, dijital kimliğinizi korumak için de benzer şeyleri yapmalısınız.
Bunun için elimizde çok güçlü bir seçenek var: Talep etmek.
Dijital dünyanın tüm aktörlerinden… Teknoloji şirketlerinden, yazılım-donanım üreticilerinden… Sadece onlardan da değil bu alanları düzenleyen yasa koyuculardan, regülatörlerden, denetçilerden…
WhatsApp’a kısa bir geri adım attıran talebimizden bahsediyorum. Bu uygulamalar, bizim taleplerimizle bu noktaya geldikleri gibi, bizim taleplerimizle de giderler. Bugün biri varsa, yarın başka biri olur. Bize düşen görev, en temel insan haklarımızı, mahremiyetimizi koruyanları talep etmek.
Unutmayın en değerli varlığımız burada. Eskiden onun içindekilere ulaşabilmek çok zordu. Birilerinin sizin verilerinizi inceleyip bundan anlamlı bir sonuç çıkarması için çok uğraşması gerekiyordu. Fakat artık yapay zeka ne kadar karmaşık olursa olsun tüm profilimizi çıkarabiliyor. Politik görüşümüzü, alışveriş alışkanlıklarımızı, tuttuğumuz takımı, nelere sinirlendiğimizi, bizi neyin mutlu ettiğini… Üstelik bunu saniyeler içerisinde yapıyor. Bütün bu saçtığımız veriler, bizim hakkımızda bizim bile anlayabileceğimizin ötesinde bir anlam taşıyor. Yarın bir gün bu gücü elinde tutanların potansiyelini iyi değerlendirmeliyiz.
O yüzden… Henüz fırsat varken… Hala çok geç değilken…
“Biri bizi gözetliyor!” için 3 yanıt
Henüz fırsat varken ve geç değilken diyerek bizi harekete geçirmek istediğiniz noktayı anlamaya çalışıyorum.Evet, birçok konuya değinilmiş ancak neredeyse dünyadaki bütün insanların en özel bilgilerini internet ile bir başkasına gönderdiği yine internette olur olmadık her yerde gezindiği göz önüne alınırsa;büyük biraderin yada arkamızda bıraktığmız online kişiliğimize ait izlerin ne önemi kalır?Bizi neyden ve kime karşı korumak istiyorsunuz?Bu bilgiler ile bize kim ne yapabilir,yaptırabilir? Eminimki sorduğum sorulara nisbi cevaplar bulabilirim yazınızda,ancak bu konuda doymak istiyorum.Teşekkürler.
Merhaba
Videoda sahneleri kullanılan filmleri öğrenebilir miyiz ?
(Sadece yüzüklerin efendisi ismi verilmiş)
Bana göre sanal dünyamızda asla butun bilgileri koruyamayacağız ne yaparsak yapalım.. Bilgilerimiz zaten en başından çalıyor gibi