Kategoriler
Eğitim Genel Motivasyon

Demek dünyayı değiştirmek istiyorsun… O zaman ARK yap!

Dünyayı nasıl değiştirebiliriz? 

Yani biz. Sıradan insanlar… 

Ne yapalım?

  • Bir ARK (Gemi) yapmanı istiyorum.
  • Bir ARK (Gemi) yapmamı istiyorsun.

Bir ARK. Gemi. Şöyle bir uzay gemisi mi? Dünyayı değiştirmeye çalışanlar böyle şeyler yapıyor da. Biz ne yapalım. Sıradan insanlar?

ARK nasıl yapılır? Bunun bir yolu yöntemi, bir kitabı filan var mıdır?

Hayır, çoğumuzun gücü buna yetmez. Böylesine büyük bir şeyi inşa edip canlıları kurtarmaya çalışmak bizi aşar. Bunun başka yolları da olmalı. Çekilen acılar karşısında bizim de yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.

Fiziksel bir acı yaşadığınızda, beyninizin belirli bir bölgesi aktive olur. Fakat sadece bu da değil. Eğer ben sizin bu acıyı çektiğinizi görürsem, benim beynimdeki aynı bölgede de aynı aktivite olur. Sanki birbirimize görünmez bir şeyle bağlıymışız gibi. Aslında bu benzetme pek de yanlış değil. Çünkü insanlık olarak, hayatta kalabilmek için topluluklar kurduk. Ateşin başında toplandık, hikayelerimizi paylaştık. Başkalarının deneyimlerini, kendi deneyimimiz gibi algılamayı öğrendik. Öğrendik ki, kendi başımıza gelmek zorunda kalmasın. Paylaştıkça, daha akıllı ve daha güçlü olduk. 

Bugün de öyle bir gün. Bugün Paylaşma Günü.

2012 yılından beri her Kasım ayının son Salı günü, bir toplumsal farkındalık yaratmak için, hep birlikte paylaşıyoruz. Bu yıl 90’dan fazla ülkede kutlanacak. Öyle paylaşmak deyince de hemen aklınıza sadece maddi şeyleri paylaşmak, para vermek, bağışta bulunmak gelmesin. Kim ne sunabiliyorsa… Bu bazen bir zaman ayırmaktır, bir yeteneğini paylaşmaktır; bazen de sevdiğimiz birini arayıp sormak, yüzünü güldürmektir; yolda yürürken bir selam vermektir; bazen de bir bilgi paylaşımı yapmaktır.

Hatırlayın 2023 Şubat ayında çok acı bir felaket yaşadık. Yaşadığımız o acı daha çok sıcakken, bilim gönüllüleri olarak bir araya geldik ve aralıksız günlerce yayın yaptık. O zaman söylediğimiz bir şey vardı. Bunun uzun soluklu bir yardım maratonu olması gerekliliği. Paylaşmayı kişisel bir erdem ve toplumsal bir kültür haline getirmeyi… 

Birbirini belki de hiç tanımayan, sadece gıyabında duymuş kişiler bir gün içerisinde bir araya gelip kocaman bir grup oluşturdu. Burada farklı alanlardan gönüllüler, gece gündüz demeden bilgilerini paylaştılar. Bunlardan bazıları öğrenci kardeşlerimizdi. Aslında bizim onlara destek olmamız gereken öğrenciler, bize destek olmak için oradaydı. Ne yapabiliriz dediler, uyumadılar, bildiklerini anlattılar. Anlatmak istediler, istediler ki bunlar anlaşılsın bir daha yaşanmasın. Tıpkı o ateşin başındaki sohbetlerimiz gibi. Kesintisiz bir yayınla bağış toplamaya devam ettiler. 

İşte bu yayınlarda Turkish Philantrophy Funds aracılığıyla toplanan bağışlar, pek çok Sivil Toplum Kuruluşu’nun da iş birliğiyle birçok yüreğe dokundu. Fakat bunları yapabilmek için, böyle felaketleri beklemek gerekmemeli. Ateşin başındaki o sohbetlerimizden bir şeyler öğrenebilmeliyiz. İşte bu yüzden bugün yani Paylaşma Günü var. 

Biz paylaşmayı seven bir toplumuz. “İyilik et denize at, balık bilmezse Halik bilir” diye bir atasözümüz bile var. Sokak hayvanlarına olan sevgimiz, yiyeceklerimizi onlarla paylaşmamız, İstanbul’un kedileri bu yüzden tüm dünyada biliniyor. Çünkü paylaştığımızda sadece karşı tarafı mutlu etmiyoruz, aynı zamanda biz de mutlu oluyoruz. Tıpkı karşı taraf acı duyduğunda, bizim de acıyı hissetmemiz gibi. Mutluluğu da paylaşıyoruz, birken, iki oluyor.

  • Dünyayı nasıl değiştirirsin, biliyor musun evlat? Gelişigüzel iyilik (Act of Random Kindness) yaparak…

Evet ARK sadece gemi anlamına gelmiyor. Bu aynı zamanda iyiliğin bilimsel açıklaması: Act of Random Kindness yani ARK, gelişigüzel iyilik yapma eylemi. 

  • Her fırsatta gelişigüzel bir iyilik yap. 

Her gün bir ARK yapmak yalnızca stresi, anksiyeteyi, depresyonu azaltmıyor. Aynı zamanda hem sizin, hem de iyilik yaptığınız kişinin vücudunda mutluluğunuzu artıran hormonlar dolaşmaya başlıyor. Daha sakin, daha huzurlu, daha sağlıklı hissediyorsunuz. Üstelik paylaşmak bulaşıcı. Birisi size bir iyilik yaptığında, yaşadığınız mutlulukla, siz de başkalarına bir iyilik yapmak istiyorsunuz. Bir ARK başlatıyorsunuz. Ondan ona sıçrayan… Kelebek etkisi gibi. Burada yaptığınız ufak bir etki, dünyanın öbür ucunda bambaşka birinin hayatına dokunuyor. 

Üstelik düzenli olarak ARK yapanlar, daha çok arkadaş ediniyor, daha büyük bir çevreleri oluyor. Yardıma ihtiyacı olduklarında da daha az yalnız hissediyorlar. Eh, her şeyin en başındaki o ateş başı sohbetlerini düşününce, ne kadar da manalı. Bir aradayız, çünkü bir aradayken daha güçlüyüz. Paylaşıyoruz, çünkü paylaşmak çoğaltıyor. Öğreniyoruz, daha akıllı canlılar haline geliyoruz. Mutlu oluyoruz, huzurlu oluyoruz, daha sağlıklı hale geliyoruz. 

Dünyayı değiştirmek istiyorsak önce kendimizden başlayalım. Maddi gücümüz ölçüsünde bağış yapalım ama manevi gücümüzü de küçümsemeyelim. 

Gelin bugün, paylaşma gününde bir ARK başlatalım. Yolda yürürken tanımadığımız birine güler yüzle “Günaydın!” diyelim, akşam yemeğinde paylaştığımız sofrayı hazırlayanlara “Eline sağlık” diyelim. Bildiğimiz bir şeyi küçük de olsa paylaşalım, birbirimize zaman ayıralım… Kibar olalım. Yeter ki bir yerden başlayalım.

“Demek dünyayı değiştirmek istiyorsun… O zaman ARK yap!” için bir yanıt

Merhabalar Barış Abi, seni uzun süredir takip ediyorum. Konuşma tarzın, diksiyonun ve konuşma becerin beni oldum olası etkilemiştir. Geçen senelerde yaptığın gibi bu sene de 2024 için bir kitap öneri videosu yapar mısın acaba? Kendim için bi nevi bir “challenge” yapmak istiyorum. 2024’ün sonuna kadar önerdiğin tüm kitapları okumak istiyorum. Fakat bu sefer önerilen kitaplar şöyle olsun;
Yaşamımız boyunca mutlaka okumamız gereken kitaplar.
Şimdiden teşekkürler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir