Teknoloji şirketlerinin yeni ürünlerini tanıtırken yaptığı etkileyici sunumları, demoları görmüşsünüzdür. Bunlardan bir tanesi var ki kelimenin tam anlamıyla çok havalı.
2012 yılında San Francisco’da yapılan bir etkinlikte Google’ın iki kurucusundan biri olan Sergey Brin yeni geliştirdikleri gözlüğü tanıtmak için sahneye çıktı. Canlı yayında aynı gözlüğü kullanan bir grup arkadaşına bağlantı yaptılar. Bu arkadaşları o sırada havadaydı. Gözlerine taktıkları garip görünüşlü Google Glass ile onlar da havadan bu etkinliği izliyorlardı. Sonra yine canlı yayında gözlerindeki kameraya bağlanarak onların bakış açısıyla havadan San Francisco’yu gördük. Bunun üzerine aşağıdaki Sergey Brin, arkadaşlarını etkinliğe davet etti. Onlar da bu daveti kırmayarak etkinliğin yapıldığı yere yaklaşınca atladılar! Aşağıdaki 5 farklı kamera açısını görüyor musunuz? Bunlar atlayışı yapan kişilerin gözlüklerinden aktarılan canlı görüntüler. Tüm bunlar saniye saniye, hiç kesintiye uğramadan, kurgulanmadan insanların gözü önünde gerçekleşti. Birkaç dakika sonra etkinliğin yapıldığı Mascone binasının çatısına indiler. Bitmedi. Paraşütlerini söker sökmez bisikletlere atlayıp akrobatik hareketlerle çatının kenarına geldiler. Taşıdıkları paketi orada bekleyen bir dağcıya verdiler ve dağcı da binanın kenarından aşağıya inmeye başladı. Etkinliğin yapıldığı üçüncü katın balkonuna geldikten sonra paket yoluna yine bisikletle devam etti. Salonun koridorlarında binlerce kişinin şaşkın tezahüratları arasında sahneye geldiler. Demonun başlangıcındaki ilk bağlantının kurulmasından sahneye gelmelerine kadar tüm bu olaylar sadece 7 dakika sürmüştü ve her şey onların gözünden canlı olarak yayınlandı.
Aradan 7 değil 9 yıl geçti ve o görüntüleri aktaran gözlükler hala ortada yok 🙂 Google Glass projesi beklendiği gibi gitmedi. Bunun nedenleriyle ilgili daha önce bir analiz videosu hazırlayıp paylaşmıştım sizlerle. Bugün konumuz bu değil. O demoyu yapan Google’ın kurucularından Sergey Brin’in bugüne kadar ustalıkla gizlediği yeni bir projesi var. Söylentilere bakılırsa kendisi dünyanın gelmiş geçmiş en büyük uçan aracını yapmaya çalışıyor. Bir hava gemisi.
Aslına bakarsanız az önce izlettiğim demodan bile bunun ipuçlarını yakalayabilirsiniz. Çünkü havadaki arkadaşlarını taşıyan o araç bir uçak değil bir zeplindi. Havada uçağa göre daha yavaş hareket eden bu tür bir araç sayesinde atlayıcılar canlı yayındaki zamanlamayı başarıyla tutturabilmiş ve tam zamanında etkinlik binasının çatısına konabilmişlerdi. Anlaşılan o ki Sergey Brin o zamanlardan beri daha gelişmiş bir hava aracı için kolları çoktan sıvamış.
Medya ilk olarak 2017’de Mountain View’daki NASA Ames Araştırma Merkezi’nde Brin’in bu devasa zeplin projesinin ipuçlarını yakaladı. O zamanlar büyük bir gizlilikle yürütülen projeyi geliştiren LTA şirketi geçen hafta bir iş ilanı yayınladı. Tecrübeli bir “Hidrojen Program Yöneticisi” arıyorlarmış. LTA “Lighter than Air” yani havadan daha hafif kelimelerinin kısaltması. İş ilanının detaylarından anladığımız kadarıyla LTA, bir hava gemisi için 1.5 megawatt’lık bir hidrojen itki sistemi yapmak istiyor. Aracın diğer özelliklerini bilemiyoruz ama sadece aradıkları kişilerin özelliklerine ve yaptıkları patent başvurularına bakarak böyle bir sistemle okyanus aşabilme kabiliyetine sahip bir araç yapabileceklerini tahmin ediyoruz.
Hidrojen yakıt hücreleri, lityum iyon pillerden daha hafif ve potansiyel olarak daha ucuz olduğundan “elektrikli havacılık” için çok çekici bir çözüm. Bugüne kadar uçan en büyük hidrojen yakıt hücresi, geçen Eylül ayında ZeroAvia’nın küçük bir yolcu uçağında kullanıldı. 0,25 megavatlık (250 kilovat) bir sistemdi bu. İşte LTA’nın Pathfinder 1 adlı ilk mürettebatlı prototip gemisi, muhtemelen bu yılın sonlarında havaya yükseldiğinde bunun 6 katı güçlü pillerle çalıştırılacak. Bu prototip araç 2019’da hazırlanmış ve kayıtları yapılmış. FAA’deki bu kayıtlara göre, Pathfinder 1’in 12 elektrik motoru var ve 14 kişiyi taşıyabiliyor.
Okyanusları aşarak insanları kıtadan kıtaya taşıyan dev hava balonları fikri yeni değil. Ancak 1937’deki Hindenburg faciasından sonra bu tür araçların kullanımına büyük oranda son verildi. Şu anda dünyada düzenli olarak insan taşıyan sadece bir tane Zeplin şirketi var. O da Almanya’da turistik turlar yapıyor. Kişi başı 450 Euro’ya Köln, Münih gibi kentlerin üzerinde uçabiliyorsunuz. Bu zeplinler 17 metre yükseklikte, 19 metre genişlikte ve 75 metre uzunlukta. Bu ölçüleriyle bile etkileyici bir büyüklükte gözüküyor ama neredeyse 100 yıl önce 1931’de yapılan Alman zeplini LZ 129 Hindenburg bunların 3 katı büyüklüğündeydi. 237 metre uzunluğuyla iki futbol sahasının gökyüzünde süzüldüğünü hayal edin.
Hani bazen 1969’da Ay’a gidildi, teknoloji gelişmesine rağmen niye bir daha gidilemedi şeklinde sorular akla geliyor ya… Benzer sorular havacılık endüstrisi için de sorulabilir. Bugüne kadar yapılmış en büyük hava araçları, en hızlı uçaklar hep geçen yüzyılda yapıldı ve kullanıldı. Şu anda bu büyüklükte ve hızda ticari araçlar yok. Teknolojinin dalgalar halinde geliştiğinden söz etmiştim daha önce. Üretilen bazı araçların kullanım grafikleri yükseliyor, ilk kullanım heyecanıyla konseptler ortaya konuyor ve sonra çeşitli sebeplerle bu grafikler aşağıya iniyor. Fakat aşağıya inmesi bir daha yükselmeyecek anlamına gelmiyor. Nitekim 2019’da yapılan bilimsel bir araştırmaya göre yeni nesil zeplinlerin güvenli olarak üretilmesi için tüm şartlar hazır. Hem de Hindenburg’un 10 katı büyüklüğünde yeni nesil zeplinler. Şimdi de neredeyse 2,5 km ile dünyanın en yüksek gökdeleninin bile 3 katı uzunluğunda bir geminin gökyüzünde süzüldüğünü hayal edin.
Süzülmek diyorum ama bunlar kelimenin tam anlamıyla hava gemisi olacak. Gökyüzündeki nehirlerde yüzecek. Evet, gökyüzünde “jet stream” adı verilen rüzgarlar var. Bu çok güçlü rüzgarlar dünyayı çepeçevre dolaşıyor. Az önce sözünü ettiğim araştırmayı yapan kişilerin hesaplarına göre 2,5 km uzunluktaki dev hava gemileri, bu rüzgarların yardımıyla 20.000 ton kargoyu dünyanın çevresinde 16 günde taşıyabilir. Jet stream sadece batıdan doğuya doğru estiği için bu dev gemiler de sürekli aynı yönde hareket ederek, örneğin Amerika’dan aldıkları yükleri Avrupa’ya bıraktıktan sonra Asya’ya geçip oradan yeni yükledikleri kargoyu yine doğuya doğru Pasifik Okyanusu üzerinden Amerika’ya getirebilirler. Üstelik bu dev araçlar tamamen otonom hale getirilerek güvenlik riskleri en az seviyeye çekilebilir.
Bu araştırmada sunulan teorik önerinin pratikte bir karşılığı olacak mı henüz bilemiyoruz. Ancak geçmişte Google’ı kuran Sergey Brin belli ki bu konuya da hem zamanını ve ilgisini hem de parasını yatırıyor. 90 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 9. Kişisi olan Sergey Brin için 150 milyon dolarlık zeplinler çok da büyük bir yatırım kalemi sayılmaz. Zaten LTA’nın websitesindeki açıklamalara göre yapılacak bu dev hava gemileri insani amaçlarla kullanılacak. Afet müdahale ve yardım çalışmalarında, özellikle sınırlı veya tahrip olmuş altyapı nedeniyle uçak ve tekne ile kolayca erişilemeyen uzak bölgelerde görev yapması hedefleniyormuş.
İleride bunu ticari hale getirebilirlerse, yani kargo ve insan taşımacılığı açısından da güvenli bir prototip yapabilirlerse, hiç emisyon üretmeyen çevre dostu uzak mesafeli taşımacılığın önü açılabilir. Bu yılın sonlarında yeni bir teknoloji demosu için sahnede yine Sergey Brin’i görebiliriz. Bu kez atlayış yapanların gözlükleri için değil, onları etkinlik alanına taşıyan dev zeplinlere daha yakından bakmak için…
“Google’ın kurucusundan gizli hava gemisi projesi” için 12 yanıt
Barış Abi sana çok teşekkür ederim. Bana her yönden motivasyon oluyorsun. Beni göreceğine şüphe duymuyorum. Eğer görürsen @afk_os7
adresi üzerinden yazdıklarıma bakar mısın?
Güzel bir yazı.
Merhaba, videonun sonunda kullandığınız müziğin ismi nedir acaba? Ayrıca bu videonuz da önceki içerikleriniz gibi aynı kalitesini koruyor, tebrik ve teşekkür ederim.
Bende Aynı Soruyu Soracaktım 😊
Barış abi videoların bizi bilgilendiriyor bir o kadar da umutlandırıyor. Videolarında büyük bir emek var. Bunlar gerek araştırma olsun, gerek montajlama, gerek kurgulama. İyi ki varsın. Videolarının kapanışında kullandığın şarkıları nasıl keşfediyorsun ? Bir de uzun zamandır makale yazmak ve kaliteli makaleler okumak istiyorum bunun için önerebileceğin siteler veya uygulamalar var mı ? Teşekkür ederim.
Videonun kalitesi için tek kelime edilemez zaten. 🙂
Sadece rica etsem kullanılan müziklerin isimleri ya da sizin yapımız ise linkleri ile paylaşmanız mümkün müdür?
Keşke seninle birebir konuşma imkanı ve nasıl basaracagima dair birebir konuşma imkanı bulsam. E-postalarima cevap vermen bile yeterli barış abi.
Birşeylere başladım. Ve bunun gidişatinda senden birkaç öneri almak istiyorum. Ve beni dinlemeni istiyorum sadece. Epostama cevap vermen beni sevindirir.
Matematik çalışmaya başladım. Üniversite için. Fakat sana kendimden bahsetmek istediğim şeyler var. Öneri ve düşüncelerini almak istiyorum
Keşke zamanın olsada sana kendimi anlatabilsem. Sende bana bir yol göstersen. Ama tabiki her insanın kendisine edindiği stresleri telkinleyebilecek kadar vaktin yok bunu biliyorum ve anlıyorum. Seni seviyoruz abi. Ama Instagram’dan cevap verebilirsin en azından. Boş vaktin olursa tabi
Sadece Instagram’dan cevap verirsen beni onure edersin.
Barış abi selamlar roman kitaplarıyla ilgili etkinlik yapar mısın ?
Şu koronavirüs döneminde iyi gider. Çok güzel seçmeler yapıyorsun.
Hayatta iyi şanslar………