Kategoriler
Bilim

Mısır Piramitleri Neden Orion Takımyıldızıyla Hizalanıyor?

Tıpkı bir ip gibi dizilmiş üç devasa piramit… Keops, Kefren ve Mikerinos… 

Bu gizemli piramitlerden Keops ve Kefren neredeyse aynı yükseklikte, ama üçüncüsü yani Mikerinos onlardan daha küçük. Neden böyle? Acaba onu inşa ederlerken Mısırlıların kaynakları mı bitmişti? Yoksa tembellikten mi küçük yapılmıştı? 

Tabi bir ihtimal daha var. Acaba piramitler dizilimleri ve boyutlarıyla bize bir şey mi anlatmaya çalışıyorlardı? Şimdi kafamızı yerden, göğe çevirelim. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Eğitim

Neden Bütün Dünya Haritaları Hatalı?

Dünya’yı nasıl görüyoruz? Çocukluğumuzdan beri gördüğümüz haritalar, gerçeği ne kadar yansıtıyor? Bu video, size sadece coğrafya hakkında yeni bir bakış açısı kazandırmakla kalmayacak, aynı zamanda algılarımızın nasıl şekillendiğini ve gerçekliği nasıl çarpıtabileceğimizi de gösterecek. Hazırsanız, bildiğinizi sandığınız dünyayı yeniden keşfetmeye çıkıyoruz!

Okulda muhakkak böyle bir harita görmüşsünüzdür. Ülkelerin nerede olduğunu, ne kadar büyük olduklarını, birbirlerine uzaklıklarını hep buradan öğrendik. Bir de böyle üç boyutlu modelleri olurdu. İşte Afrika burada, Avrupa burada, Amerika da burada. Gözümüzün bu kadar önünde olmasına rağmen, nasıl bunu fark etmediğimize inanamıyorum. Bu harita ile bu harita aynı değil! Şu düz olan harita var ya, hani hep kullandığımız. Aslında son derece hatalı. Ve biz bunu gerçekmiş gibi kullanmaya devam ediyoruz… DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Felsefe

Olasılığı Kandırabilir Misiniz?

  • Bugün kendinizi şanslı mı hissediyorsunuz? Yoksa sadece şansın hüküm sürdüğü bu dünyada küçük bir taş parçası gibi mi? İşte bu soruların cevabını aramak için buradayız. Hoş geldiniz, dostlarım. Benim adım… önemli değil, adım ne olursa olsun. Bugün önemli olan, olasılığı kandırabilir miyiz sorusu… Bugün ilginç bir hikayeye tanık olacağız. Bir zamanlar, bir Monte Carlo gece kulübünde geçen bir hikaye… Bugün burada, bir oyun oynayacağız. Ama sadece bir oyun değil. Çünkü yaşamın kendisi de bir oyun gibi, bir dizi olasılıkla doludur. Her turda bir seçim yapmalı ve sonuçları kabul etmelisiniz. Ne kadar altın koymalı? Hangi rengi seçmeli? Bugün, belki de gerçekle hayal arasındaki çizgiyi bulabiliriz. Hazır mısınız, dostlarım? Olasılığı kandırabilecek misiniz?

Size bugün önemsizmiş gibi görünen, fakat hayatınızı kökünden etkileyebilecek bir olgudan bahsedeceğim. Bunun için, küçük bir oyun hazırladım. Video boyunca bir rulet oyunu oynayacağız. Gerçek hayatta bunu yapmanızı asla önermem, zaten bu videonun amacı da o. Neden böyle bir şeyi asla önermeyeceğimi anlatacağım. O yüzden bunu bir alegori olarak düşünün. Bir yandan bu oyunu oynarken bir yandan da olasılıkla ilgili kısa hikayeler anlatacağım. 

Kurallar basit. Burada dönen bir mekanizmada siyah ve kırmızı kareler var. Topu bırakıyoruz ve rulet bir miktar döndükten sonra ya siyah ya da kırmızı karelerden birine düşüyor. Karelerin yarısı siyah, yarısı da kırmızı ve gelme şansları eşit, yani %50, %50. Hile filan da yok. Her turda iki renkten birini seçmeniz gerekiyor. Size başlangıçta hayali 100 altın veriyorum. Eğer kazanırsanız, ortaya koyduğunuz kadar altın kazanacaksınız. Yani 100 altının yarısını, 50’sini koyan ve kazanan, kasadan 50 altın daha alacak. Böylelikle 150 altını olacak. Ama kaybederseniz ortaya koyduğunuz altınların hepsini kaybedeceksiniz, yani 50 altın kalacak. Her seferinde istediğiniz miktarda koyabilirsiniz. İsterseniz hiç harcamayıp 100 altınla oyunu bitirebilirsiniz 🙂 Video boyunca bunu birkaç kere yapacağız. En sonunda kaç altınınız olduğunu yorumlara yazmanızı istiyorum. En çok altın toplayan kazanır 🙂 DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Çevre

Karanlık Oksijen

Amerika kıyılarından 3000 kilometre açıkta, Pasifik Okyanusu’nun ortasında bir bölge… Bu ıssızlığın ortasında, bilim insanları hiç ummadıkları bir şey keşfettiler. Bu keşif okyanusun 4000 metre derininde yapıldı. Evrende hayatın varlığını yeniden sorgulatacak, kitapları yeniden yazdıracak türde bir keşif: Karanlık oksijen.

Peki bu kadar uzak, bu kadar erişilmez bir yerde, okyanusun derinliklerinde böylesine bir keşif nasıl mümkün oldu? Nedir bu ‘karanlık oksijen’ ve neden bu kadar önemli? Düşünsenize, okyanus derinliklerinde, güneş ışığının asla ulaşamadığı bir yerde, hayatın temel taşlarından biri olan oksijeni buluyorsunuz. Bu, bildiğimiz tüm yaşam teorilerini alt üst edebilecek türde bir keşif. Peki nasıl oldu da bilim insanları bu olağanüstü bulguya ulaştılar? O da ilginç bir hikaye. Tesadüfün iğne deliği! Zaten bu öykü, o keşfin, başlangıçtaki şüphelerin ve sondaki azmin bir araya gelerek bilim dünyasını nasıl şaşırttığının da bir hikayesi. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Sanat

Göremediğimiz Bir Renk Olabilir Mi?

Bu çiçek aslında kırmızı değil. Şaka yapmıyorum. Çoğunuz öyle görüyorsunuz biliyorum. Aslında ben de öyle görüyorum. Ya da öyle algılıyorum mu demeliyim? Çünkü algılarımızın çok ötesinde bir dünya, aslında gözümüzün önünde duruyor ve fakat biz onu göremiyoruz. 

Görme engelli birisine renkleri anlatmak gibi bu. Siz ne kadar iyi anlatırsanız anlatın, ne kadar iyi anlaşılırsa anlaşılsın, görme engelli birisi tam olarak neyi anlattığınızı deneyimleyemez. Kırmızının nasıl bir şey olduğu, daima varsayımsal olarak kalır.  DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Gelecek

Vücudunuzu Dondurabilir Misiniz?

Bugün dondurmanın sırlarını konuşacağız, ama bu dondurmanın değil. İnsan vücudunu dondurmak ve yüzyıllar sonra çözdürüp kullanmak mümkün mü? Buna geçmeden önce… Hani sakın yapma dedikleri şeyler vardır ya. Şimdi onlardan birini yapacağım ve bu ağzına kadar su dolu cam şişeyi buzluğa koyup donduracağım 🙂 Su öyle sıcak falan değil bu arada, elimle tutabildiğim bir sıcaklıkta. Vücut sıcaklığımda yani… Buzluk batmasın diye de şöyle kilitli poşete koyuyorum. Yanına bir tane çilek yerleştireceğim. Aradan biraz zaman geçsin geri gelip bakarız. DEVAMI ▷