Kategoriler
Tasarım

GIF nasıl internetin en başarılı resim formatı oldu?

GIF mi? Jif mi? Bu kısaltmanın açılımı ve anlamı ne? Yıl olmuş 2018 neden hala bunları kullanıyoruz? GIF sanatı olur mu? Son sorduğum soruyla aslında ilk sorumun cevabını da vermiş oldum mu? Bugün teknolojinin ürettiği bir tasarım konseptinin nasıl kültürümüzü etkilediğini göreceğiz. Ve sonra da nasıl sanata dönüştüğünü…

GIF bir dosya formatı. Graphics Interchange Format kelimelerinin baş harflerinden oluşuyor. 15 Haziran 1987’de icat edildi ve 90’lara damgasını vurdu. O yıllarda internete girenler web siteleri yerine şöyle bir şey görüyorlardı. Tüm internet bir inşaat alanı gibiydi. Daha da kötüsü böyle bir tasarım ve animasyonla karşılaşanlar hayattan soğuyordu. Tam böyle bir ortamda Flash imdadımıza yetişti ve bizi bu GIF istilasından kurtardı. Ben de ilk web sitelerimi Flash’la tasarladım. Çok mutluydum. Tüm kısıtlamalar ortadan kalkmış gibiydi. GIF formatı sonsuza kadar yok olacak diye düşünüyorduk. Bu sefer de tüm internet bir sanat galerisine dönüşmeye başladı. Bir zamanlar inşaat halindeki o web sitelerine yine giremiyorduk. Çünkü her sitenin girişinde bizi bir kaç dakikalık havalı Flash intro animasyonları karşılıyordu. Web sitesi kendisini kısa film zannediyordu. Neyse ki Web 1.0 günleri de fazla sürmedi. 2000’li yıllarda kendimizi Web 2.0’da bulduk. Sosyal medya çağı başladı. Ve Flash ölürken GIF hortladı. Peki neden? DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

2018 Teknoloji Tasarım Trendi

Son yıllarda teknoloji dünyasında ne gibi değişimler oldu diye düşündüğünüzde aklınıza gelen en önemli değişim ne oluyor? Benim aklıma hemen her şeyin dijitalleşmeye başladığı geliyor. Günlük hayatta en çok kullandığımız şeyleri bir düşünelim. Okuduğumuz kitaplar dijitalleşti, yazdığımız defterler dijitalleşti. Dinlediğimiz müzik, izlediğimiz film dijitalleşti. Dijitalleşen her şey bizi ekranlara bağladı. Bu ekranların sayısı giderek çoğaldı; kimisi oturma odamızın köşesinde büyüdü, kimisi cebimizde küçüldü. Şu bir gerçek ki son yıllarda analog dünyalarımızdan dijital olana doğru bir göç başladı. DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

117 yıldır yanan ampul

İster inanın ister inanmayın şu anda dünyanın bir yerinde yanan bir ampul var. Buna inanmak kolay. Peki ya bu ampullerden birinin 1901’den beri açık olduğunu söylesem. İnanmıyor musunuz? O zaman sizi şöyle alalım. Burası California’da bir itfaiye istasyonu. Ve bu ampul 1901 yılından beri açık. Yani 2018 yılı itibariyle 117 yıldır yanıyor. Dolayısıyla “dünyanın en uzun süreli yanan ampulu” ünvanıyla rekorlar kitabına da girmiş durumda.

Düşünün o ampulü oraya takıp da açtıklarında Osmanlı İmparatorluğu vardı ve 2. Abdülhamid tahttaydı. Atatürk henüz 20 yaşında bir öğrenciydi. 1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sırasında o ampul de yanmaya devam etti. Nesiller geldi geçti ve hiç sönmedi. Onu yakanların torunlarının torunları bir doğum günü partisi yapıp 100. yaşını kutladılar. Ve belki de o partiye katılanlardan bazıları bugün aramızda yok ama ampul hala yanıyor. DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

Nükleer Füzeler ve Tombul Parmaklar

Geçtiğimiz Cumartesi günü, tarih vermek gerekirse tam olarak Ocak’ın 13’ünde Hawaii’de bazıları kahvaltısını yaparken bir yandan da televizyondan Los Angeles Lakers – Atlanta Hawks maçını izliyordu.  Bazıları arabasını plaja doğru sürerken radyodan müzik dinliyordu. Bazıları da çoktan plaja varmış ve güneşlenmeye başlamıştı bile. Anlayacağınız bu yeryüzü cennetinde sıradan bir gün başlamış gibi gözüküyordu. Unutmadan yine artık son derece sıradan bir şekilde bazıları da Instagram’da canlı yayın yapıyordu, 21. Yüzyılda yaşıyoruz sonuçta, kahvaltı yapmak ya da plajda güneşlenmek kadar kolay bir canlı yayın yapmak. Ve tam o sırada cep telefonlarına bir uyarı mesajı geldi. Beklenmedik bir şeyler oluyordu. Aynı anda plajda güneşlenenler de ürkütücü bir ses duymaya başladılar. Radyolardaki yayınlar durdu ve bir mesaj okunmaya başlandı. Televizyonlarda da hem görüntülü hem de sesli uyarılar geçiyordu: DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

2018’de Zinciri Kırma

Zinciri kırma! Bu sözü ilk kez duyuyor olabilirsiniz. Bu kanalı takip eden çok az sayıdaki izleyicimle birlikte 2016’da başlattığımız bir takvim bu. O zamanları hatırlıyorum da buralar hep dutluktu 🙂 20000 kişi civarındaydık. Kendi hayatımda uyguladığım bu prensibi paylaşmıştım. Ayrıntılarını o videoyu izleyerek öğrenebilirsiniz.

2018 Zinciri Kırma Takvimi ► http://bit.ly/2018de-zinciri-kirma
Diğer takvimler ve 365 söz 365 not defteri ► https://soo.cool/

Benim hayatımı değiştiren, çok daha kaliteli hale getiren bu basit fikir pek çok kişide işe yaradı. Pek çok kişi tarafından uygulanmaya başlandı. O kadar güzel yorumlar, mesajlar aldım ki 2017’de daha büyük bir takvim hazırladım. Sonra da 2017’de zinciri kırma diye yeni bir video yapıp bu kez yaklaşık 350000 kişiyle paylaştım. Evet ben de gözlerime inanamıyordum ama 1 yılda kanalım işte bu kadar büyümüştü. Çünkü benim zinciri kırma takvimimin hedefi her pazar bir video yayınlamaktı. Ben de sadece bunu yaptım. DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

Bu tasarımları insan mı yaptı yoksa yapay zeka mı?

Yıllar önce ajansta en çok tartıştığımız konulardan biri “tasarımcılar kodlamayı öğrenmeli midir?” sorusuydu. Daha sonra Adobe’de tasarımcılara yardımcı olan yazılım parçaları üzerinde çalışmaya başladık. Mesela artık Photoshop kullanarak fotoğraflar üzerinde çalışan bir tasarımcı o fotoğrafın kadrajını değiştirdiğinde oluşan boşlukları bir algoritma otomatik olarak doldurabiliyor. Yani normalde orada olmayan bölümler bir yapay zeka yardımıyla eklenebiliyor. Size yapay zekanın tasarım dünyasını nasıl değiştirdiğine dair çarpıcı örnekler vereceğim. DEVAMI ▷