Kategoriler
Tasarım Teknoloji

Las Vegas’ın Ortasında Dev Bir Küre

Burası Las Vegas…

…gibi gözüküyor. Bu parlak neonları gören herkes ışığa koşuşan sinekler gibi buraya doluşuyor. Işıklara karşı müthiş bir zaafiyetimiz var. Las Vegas bundan faydalanıyor.

Dur be kardeşim. Bu ne acele.

Sakin… Bugünlerde Las Vegas’ın göbeğinde, böyle arabanızın penceresini açmış, o gösterişli ışıkların aydınlattığı gecede arabanızı sürerken dikkatli olun. Çünkü karşınıza her an bir cisim çıkabilir. 

Işıklı bir cisim. Kocaman bir Ay da olabilir. Bir basket topu da…

Dünyanın en büyük ışıklı küresi bu. Sphere!

Bu aralar herkesin konuştuğu bu devasa küre, Las Vegas’ın yeni buluşma noktası. ABD’nin bağımsızlık gününde 4 Temmuz’da ilk defa ışıklarını açtı. Dış tarafının üzerinde 1.2 milyon tane ışık var. Programlanabilir ışık bunlar. Müthiş gösteriler yapabiliyor. 

Ay’dan Dünya’ya dönüşebiliyor. Havai fişek gösterileri yapabiliyor. Bir sürü görsel şovla dikkat çekmeye çalışıyor. Gel vatandaş demenin sessiz ama parlak yeni bir yolu bu. Masallardaki sihirli küre gibi bununla da hemen her şeyi göstermek mümkün. Öyle ki yakında içeride gerçekleşecek konserleri bile küre üzerinden yayınlayacaklar. Ha bir de bir basketbol topuna dönüşebiliyor 🙂 Bu basketbol topunun, pek bilinmeyen ironik hikayesini anlatacağım şimdi size.

James Dolan. Kürenin hikayesini başlatan milyarder. Aslında kendi başarılarıyla milyarder olan birisi değil. Baba parası. Peder Bey Charles Dolan Cablevision ve HBO’nun kurucusu. Dolayısıyla oğlu da böyle büyük bir servetin içinde doğup yetişmiş. Aynı zamanda New York Knicks basketbol takımının da sahibi. Fakat keşke olmasaydı, çünkü o satın aldıktan sonra takım rekorlar kırmaya başlıyor. Üst üste yenilme rekorları! 

Fakat James Dolan bu durumu pek de ciddiye almış gibi durmuyor. Cablevision’ı 2016’da sattıktan sonra MSG yani Madison Square Garden’a odaklanıyor. Square aslında kare demek ama bakın New York’daki bu efsanevi etkinlik alanının şekline. Evet buraası Madison Square Garden. Bir şey dikkatinizi çekti mi? Kare değil dariesel bir şekle sahip. Bu bina da bir sürü ışıkla donatılmış, görsel bir şov. Yani buranın sahibi Dolan’ın kafasının bir yerlerinde yuvarlak, dairesel, küresel şekillere karşı bir zaafı var. Zira 2016’da bir çalışanın verdiği röportajda küre fikrinin ona çıtlatıldığını duyuyoruz. 2017’de şu anda Küre’nin bulunduğu yerin açılışı yapılıyor. Esas olay da 2019’da… Dolan CNBC’de konuşuyor. Hayalinin fütüristik, küre şeklinde bir arena yapmak olduğunu söylüyor. Knicks’in başına geldikten sonra neden bu kadar başarısız olduğuna pek de şaşırmamak gerek. Çünkü Dolan’ın tutkusu, en başında bu basketbol topu değil, bu basketbol topuymuş. 

Alışık olduğumuz binalardan farklı bir yapı hayali bu. Piramitlerin şekli gibi. Ki piramit şeklinde bir otel de var Las Vegas’ta. Ya da Suudi Arabistan’da yapılması planlanan, videosunu da yaptığım NEOM gibi. Küre aslında o kadar da eşsiz değil, permakültür videosunu hatırlayanlar oradaki EDEN projesini görmüştür. Fakat bu küre kendini daha farklı gösteriyor.

Aslında kürenin yapımına 2018’de karar verilmişti ve 2021’de açılması planlanıyordu. Fakat COVID’in araya girmesi işleri biraz geciktirdi. O zamanlar proje bütçesi tam 1.2 milyar dolar olarak hesaplanmıştı. Fakat global tedarik zinciri krizi ve enflasyon nedeniyle projenin masrafı 2.3 milyar dolara kadar ulaştı. Koca, ışıldayan bir küre için bunca para! Bu harcama, aynı zamanda onu Las Vegas’ın en pahalı eğlence merkezi olarak, ilk sıraya taşıdı. 

157 metre genişlikte 112 metre yükseklikteki bu devasa kürenin dışı, programlanabilir ışıklarla kaplı. Şaşırtıcı gelecek belki ama, basit bir laptop bağlayarak her şeyi ayarlamak mümkün. Tabii bu gösterileri dizayn etmek, ayrı bir uzmanlık, bir tasarım meselesi. Kürenin içinde neler olduğunu ise ayrıca anlatacağım ama, önce bu ses getiren dışını biraz konuşmamız lazım.

Işıklara her zaman bir ilgimiz vardı ama son yıllarda biraz daha artmadı mı sizce de? Bilgisayar kasalarındaki parçaları bile ışıklandırdık. Kimin aklına gelirdi ki, yerde duran o kapalı kutu bilgisayar kasalarını alalım, cam kapak yapalım, içini de envai çeşit aydınlatmayla dolduralım! Arabaların içeriyi görebilmek için sadece tepede bir ışığı varken, artık altında, içinde, her renge dönebilen RGB LED’ler takılıyor. Evlerimizi bile bu şekilde aydınlatıyoruz. Otobüs tabelalarından, dükkan tabelalarına kadar LED’ler her tarafı ele geçirdi. Şimdi de bu koca küreyle, daha koca olan küreyi aydınlatıyoruz.

Evet Dünya’yı aydınlatıyoruz. Gece dışarı çıkıp hiç gökyüzüne bakıyor musunuz? Ben size söyleyeyim. Eğer büyük bir şehirdeyseniz, muhtemelen bakmıyorsunuz. Çünkü baktığınızda zaten görebileceğiniz hiçbir şey yok. Sokaka lambaları dışında. Işık kirliliği öyle çok ki, Samanyolu’nun o görkemli manzarasını görmeyi bırakın, yıldızları bile seçebilmek pek mümkün değil. Oysa ki ışıklandırmaları düzgün kullansaydık, hepimiz böyle bir gökyüzü görebilirdik. Bunun için ışıklandırmaları gökyüzünü aydınlatacak şekilde değil, yeri aydınlatacak şekilde tasarlamamızı öneriyor uzmanlar. Bu aynı zamanda bir enerji tasarrufu… Bu konuda ileride başlıbaşına bir video yapmayı da istiyorum. 

Gelelim Las Vegas’taki küreye… Bu kürenin gökyüzünü aydınlatmasını bir kenara bırakın, başlı başına ne kadar parlak olduğunu tahmin edebiliyorsunuzdur zaten. Öyle ki çevrede yaşayan insanlar için bir tedirginlik oluşturmuş durumda, çünkü uyumamız gereken saatlerde hava karanlık olmalı. Aydınlık olduğunda bunun uyku ve sonucunda sağlık problemlerine neden olduğu biliniyor.

Ama tabii öte yandan Las Vegas bir eğlence merkezi. Hiç uyumayan şehirlerden bir tanesi. Fakat aynı küreyi Londra’ya da yapmayı planladıklarında, ışık kirliliği mevzusu nedeniyle sert bir tepkiyle karşılaştığını söylemeden geçemeyeceğim. 

Tabii bu küre öylesine gökyüzünü aydınlatalım diye yapılmış değil. Burası büyük bir eğlence merkezi olarak tasarlandı. İç kısmı yaklaşık 20 bin kişi alabilecek. Açılışı da 29 Eylül’de U2 konseri ile yapılacak. Fakat kürenin marifetleri bununla da sınırlı değil. Tam 15 bin metrekare olan iç kısmı da 16K çözünürlükte LED ekranla kaplanmış. Bu, dünyanın en yüksek çözünürlüklü LED ekranı. Orada ne oyun oynanır. Tabii sadece ekranın çözünürlüğünü artırmak yeterli değil, bir de orada gösterilecek özel tasarlanmış içerikleri, videoları da çekebilmek lazım! 

Sırf bunun için yapımcı şirket Sphere Studios, The Big Sky yani Büyük Gökyüzü adında, bu işe özel bir kamera geliştirmiş. Bu bildiğimiz, hatta hala çoğumuzun kullanmadığı 4K çözünürlükten bile 40 kat daha yüksek bir çözünürlüğe sahip. Sadece bununla da kalmıyor 150 derece gören bir lens tasarımı var. Böylelikle görüş açısı kürenin kapladığı alanla örtüşüyor. Aynı zamanda 165 derece gören başka bir lens daha var. Bu da hareket kaynaklı stabilizasyonları sağlamak için ek görüş açısı payını sağlıyor.

Tabii Küre, sadece dev bir ekran olmaktan çok daha fazlası. Görsel duyumuza hitap etmesinin yanında diğer duyuları da ihmal etmemişler. İşitme deneyimini artırmak için küreyi tam olarak 164 bin hoparlör ile donatmışlar. Bu hoparlörler aynı zamanda beamforming teknolojisi sayesinde her bir koltuğa aynı anda ses göndererek kişisel bir deneyim sunuyor. Bununla da kalmamışlar, bir de infrasound haptic sistem sayesinde titreşimler oluşturarak, adeta sesi hissetmenizi de sağlıyorlar.

Küre, çoğunlukla showlar ve konserler gibi çeşitli aktivitelere ev sahipliği yapacak. Spor etkinlikleri için hazırlanmamış ama yine de burası Las Vegas. bazı boks ve MMA dövüşleri olmazsa olmaz. Hatta espor turnuvaları bile bekleniyor. Böyle bir ekranda ne oyun oynanır. 

Niye böyle ekranlar bizi cezbediyor? Neden hep ışık görünce ona doğru yöneliyoruz? Biraz da bunu konuşalım.

Küreyi mimari bir şekil haline getirme fikri yeni değil. Ben Kanada’da görmüştüm bir tanesini mesela…  Buckminster Fuller tarafından tasarlanan bu çarpıcı jeodezik kubbe çevresel duyarlılığa dikkat çekmeye çalışıyor. Ondan da önce ta 1938’de New York’da yapılmış bir küre daha var. Perisphere adlı bu bina Dünya Fuarı için yapılmış. Bu Dünya fuarları çok ilginç. Çünkü nerede farklı tipte mimari bir eser varsa izini sürdüğünüzde bu fuarlar çıkıyor. Paris’teki Eyfel Kulesi, Şikago’daki dönme dolap, Seattle’da iğnenin ucundaki uçan daire gibi. İnsanları bir yere çekmek istiyorsanız formül belli. Büyük küreler yapın ve ışıklandırın. 

Peki neden? Bence geleceği çağrıştırdığı için… Tam da bu yüzden Disney parklarından biri olan Florida’daki Epcot’ta da küresel bir yapı var. Onun içini gezme fırsatım olmuştu. Bir trene biniyorsunuz ve onunla spiral gibi döne döne geleceğin tarihinde bir yolculuğa çıkıyorsunuz. O kürenin adını da çok sevmiştim: Spaceship Earth – Dünya uzay gemisi.

Evet belki de içten içe böyle bir uzay gemisinde, yani mavi ışıklı bir kürede olduğumuzu bildiğimizden seviyoruz bu ışıklı küreleri. Ve onlardan yeni biri daha katıldı bçr gösteri merkezi olarak.  Oluşturduğu ışık kirliliğinin yanında insana, çevreye ne gibi etkileri olacağını düşünmek gerek. Hep olumsuzluklar değil. Belki de bu tür havai fişek gösterileri, gerçek havai fişeklerin yerini alacak. Kuşları daha az korkutacak, daha az can kaybına neden olacak. Ya da yoldan geçen sürücülerin dikkatini dağıtarak, daha çok kazaya sebep olacak. Tam olarak ne olacağını söylemek zor. Fakat artık yaptığımız bu kürelerin, bu küreye etkilerini düşünerek hareket etmenin zamanı geldi de geçiyor bile…

“Las Vegas’ın Ortasında Dev Bir Küre” için 2 yanıt

İnsanlar evrenin boyutlarını keşfedip de Samanyolu
Galaksisinin bile gerçek boyutları karşısında en sınırsız
hayallerinin cüce kaldığını anlayınca kendilerinden sonra
geleceklerin yıldızları görememeleri için gerekli adımlan
attılar. İnsanlar bir milyon yıldır günlük yaşamlarında
gökkubbe ile kişisel bir yakınlık içinde büyümüşlerdi. Son
birkaç bin yıl içinde insanlar binalar yapmaya ve kentlere göç
etmeye başlamışlardır. Son birkaç on yılda ise insan
nüfusunun büyük bir çoğunluğu kırsal yaşam biçimini terk
etmişlerdir. Teknoloji gelişip de kentlerde çevre kirlenmesi
başlayınca geceler yıldızlardan yoksun kalmışlardır. Yeni
kuşaklar atalarını büyüleyen ve bilim ve teknoloji modern
çağını başlatan gök kubbeden tümüyle habersiz olarak
yetişkinliğe erişmişlerdir. Gökbilim altın çağına girerken
insanların büyük bir çoğunluğunun, farkına bile varmadan,
içine girdikleri bu gökyüzünden uzaklaşma ancak uzay
araştırmalarının başlamasıyla sona ermiştir.Carl Sagan.CONTACT

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir