Bir melodi düşünün…
Her nota, tıpkı bir sayı gibi. Tek başına basit, ama bir araya geldiklerinde…
Mozart’ın dehasını bundan 250 yıl önce bu notalar taşıdı bize. Peki ya bugün? Bugün size başka bir dehanın hikâyesini anlatacağım. O da tıpkı Mozart gibi çocuk yaşta keşfedildi. O da tıpkı Mozart gibi kendi dilini, matematiğin dilini, ana dili gibi konuşuyor.
Ve işin en güzel yanı… O, aramızda yaşıyor.
—
Viyana’nın sokaklarında bir çocuğun parmakları piyanoda dans ederken, iki yüzyıl sonra Avustralya’nın bir köşesinde başka bir çocuk kalemini kağıda değdiriyordu. Biri notalarla konuşurken, diğeri sayılarla fısıldıyordu. Mozart nasıl müziğin dilini ana dili gibi konuştuysa, Terry Tao da matematiğin evrensel alfabesini daha beşikte öğrenmeye başlamıştı.