Kategoriler
Bilim

Kuantum Tünelleme

Bugün size tam yüz yıl önce başlayan çok ilginç bir olayın en son bu hafta Nobel ödülüne nasıl dönüştüğünü anlatacağım. 7 Ekim 2025’te Stokholm’de bu yılın Fizik Nobel Ödülünün, üç bilim insanına, John Clarke, Michel Devoret ve John Martinis’e verildiği açıklandı. 1.2 milyon dolar tutarındaki ödülü aralarında paylaşacaklar. 

Peki neden bilim dünyasının bu en prestijli ödüllerinden birini almaya hak kazandılar? Çünkü bu üçlü 1980’lerin ortasında o zamanlar için imkânsız görünen bir şeyi başardı. Hani “Kuantum” deyince aklımıza gelen o tuhaf, o “sadece atom ölçeğinde geçerli” denen ilginç özellikler var ya, hani sezgilerimize aykırı filan diyoruz ama yine de oluyor. İşte kuantum dünyasının o ilginç özelliklerini elimizde tutabileceğimiz kadar büyük bir sistemde gösterdiler. Süperiletken bir elektrik devresinde, milyarlarca elektron sanki tek bir parçaymış gibi davrandı ve kuantum tünellemesi yaptı. Bu kuantum tünellemesi denen şey acaip ilginç bir konu ve ona geleceğiz az sonra. Şimdilik duvara çarpan bir topun, duvarda hiçbir delik açmadan öbür tarafında belirdiğini hayal etmekle yetinin. Dedim ya sezgilerimize aykırı diye.  DEVAMI ▷

Kategoriler
Gelecek Teknoloji Yapay Zeka

Sora 2 çıktı: Artık Kendinizi Her Videoya Koyabilirsiniz!

“Bu gördüğünüz görüntülerin hiçbiri gerçek değil” diye başlayan bu kaçıncı video olacak bilmiyorum ama bu kez sadece ben değil, siz de aynı şeyi söyleyeceksiniz. Üstelik bu kez gerçek olmayan görüntüler sizin kendi görüntüleriniz olacak, ve bunu bilerek, isteyerek, hatta severek siz yapacaksınız!

30 Eylül 2025. OpenAI, Sora 2’yi dünyaya saldı. Başlangıçta kısıtlı bir kitleye. Video ve ses üretiminde fiziksel olarak daha doğru, gerçekçi ve kontrol edilebilir bir yapay zeka modeli bu. Ancak bu kez bir de yanında Instagram ve TikTok benzeri bir sosyal medya uygulaması da çıkardı. İçinde “Cameo” özelliği var. Ses efektleri var. Ağızla senkronize olabilen diyaloglar var. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim

Evrenin en gizemli sayısı

Yeni telefonlar artık sıkıcı demiştim ya. Beni hala heyecanlandıran bir şey var. Şu olay. 

Tık.

Duyuyor musunuz sesi? 

Tık! 

Mıknatısın yapışma sesi. Bu basit hareket, bilim insanlarının yüz yıldır çözmeye çalıştığı çok büyük bir gizemle bağlantılı.

Evet şu anda elimde tuttuğun veya sizin elinizde tuttuğunuz sıradan görünen herhangi bir telefon aslında evrenin en derin sırlarından birini barındırıyor içinde. 

Bir sayıyı. Üstelik sadece telefonlarda değil evrenin hemen her yerinde görüyoruz bu sayıyı. Bu öyle bir sayı ki çok sıradan ve çok önemsiz gibi görünüyor ama onu bir teorik fizikçiye gösterirseniz titremeye başlıyor. Yani heyecandan. DEVAMI ▷

Kategoriler
Gelecek Teknoloji

Apple, Nokia olur mu? 

Yeni iPhone’ların tanıtıldığı etkinlik yapıldı, her Eylül’de yapıldığı gibi. Fakat o eski heyecan kaybolmuş gibi hissettim ben izlerken, bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz? Eskiden Steve Jobs’ın yaptığı sunumları, bir ders gibi çalışırdık; bu kanalın ilk videolarından birinin konusudur bu hatta. Sunum dersi gibiydi. Artık öyle değil. Bir kere etkinlik canlı yapılmıyor artık. Önceden kaydedilmiş, muhteşem kaydedilmiş videolar gösteriliyor. Fakat prodüksiyon kalitesi ne kadar iyi olursa olsun canlılığın verdiği o güçlü etkiyi uyandıramıyor. Eskiden iPhone lansmanları burada, Amerika’da bütün sektörün dikkatini çekerdi, şimdi pek kimsenin umurunda değil gibi.  DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Uzay

Mars’ta Yaşam mı Bulundu? NASA’nın “Leopar Lekesi” Keşfi!

Burası Neretva Vadisi. 3,5 milyar yıl önce Mars’ta bu bölgede gürül gürül bir nehir akıyordu. 3,5 milyar yıl sonra Dünya adlı bir gezegenden oraya gönderilen bu robot ilginç bir taşla karşılaştı. Bu taşın üzerinde tıpkı Dünya’dakilere benzer izler vardı. Perseverance’ın bu bulgusu, Mars’ta yaşam keşfine şimdiye kadar en çok yaklaştığımız an. Kızıl Gezegen’de olası bir biyoimzanın tanımlanması çığır açıcı bir keşif ve bu Mars’ı anlamamızda büyük bir ilerleme sağlayacak. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Teknoloji

2025’te 3D Yazıcı Devrimi: Uzayda Metal, Dünya’da Organ Basıyoruz!

3D yazıcının masamdaki böyle küçük heykelleri, arabaları filan yapmaktan ibaret olmadığını ilk kez bir roketin gövdesine bakarken anladım. 

Şu anda izlemekte olduğunuz görüntü 3 boyutlu yazıcıyla basılan bir roket gövdesi. Relativity Space uzay şirketi tarafından büyük oranda 3B yazıcıyla basılan Terran-1 roketi 2023’te uzaya ulaştı; yörüngeye çıkamadı, doğru. Ama o gün bir “çıktı”nın bir “baskı”nın ateşe ve basınca dayanabildiğini tüm dünyaya gösterdi.  DEVAMI ▷