Kategoriler
Sanat Tasarım

Bu toplar ne renk?

Hep merak etmişimdir. Benim kırmızı gördüğümü başka birisi de kırmızı olarak görüyor mu? Mavi zannettiğimiz şey aynı mavi mi? Yeşil deyince aynı yeşilden mi söz ediyoruz? 

Şimdi size renkli toplar göstereyim. Bu topları hangi renklerde görüyorsunuz? Videoyu şu anda durdurun, dikkatlice inceleyin ve gördüğünüz renkleri yorum olarak yazın. 

O yazdığınız yorumlar sizin beyninizde oluşturduğunuz bilgiden başka bir şey değil. Gözleriniz verileri topladı, beyniniz onları işleyip bir bilgiye dönüştürdü. Elleriniz de bu bilgiyi bir yorum olarak yazdı. 

İşte bu süreçte yanılmak çok kolay. Bakın bunu size ispat edeyim. Size gösterdiğim o görseli Photoshop’ta açıp inceleyelim. Damlalık aracıyla renk ölçümleri yapalım. Topun parlak alanları aynı renk. Karanlık kısımlar da öyle. Fakat biz onları farklı renklerde görme eğilimindeyiz. Daha da ilginci resmi küçülttükçe ya da ondan uzaklaştıkça bu renkler daha bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Ama yaklaştıkça, daha yakından baktıkça aslında aynı renk olduklarını fark etmeye başlıyoruz. 

Evet bu toplar tamamen benzer. Hepsi de aynı renkteler.

Bu görseli oluşturan David Novick, optik illüzyonlar konusunda çalışan bir mühendis. Aynı görseli yatay çizgiler topların arkasına gelecek şekilde de oluşturmuş. Renkleri kendi başlarına durdukları gibi algıladığımızı söylüyor. Ancak aynı zamanda etraflarındaki renklerle bir kontrast-zıtlık oluşturuyorlar. Farklı renkteki şeritler yanılmamıza yol açıyor. Aynı örneği daha basite indirgediğimizde sonuç daha da belirgin bir şekilde yanıltıcı oluyor. 

Buna literatürde Munker-White illüzyonu adı veriliyor. Parlaklıkla ilgili bu optik illüzyonu basit bir çizim programıyla hatta Excel gibi bir tablolama programıyla siz de deneyebilirsiniz. 

Önce yüksek bir kontrast, bir renk zıtlığı oluşturmalısınız. En tipik örneği siyah ve beyaz renkler. Bir satırı siyah, diğerini beyazla dolduracak şekilde bir zebra deseni oluşturun. Sonra gri bir şeriti dikey olarak önce sadece beyazların üstünde, sonra da sadece siyahların üstünde olacak şekilde boyayın. Bu iki grinin aynı renkte olduğuna inanmakta güçlük çekiyoruz öyle değil mi? Bu çizimde sadece siyah, beyaz ve gri şeklinde 3 renk kullandık. Bu veriye sahibiz. Ama baktığımızda 4. rengin oluştuğunu zannediyoruz.  Siyah, beyaz, koyu gri ve açık gri bilgisine sahip oluyoruz. Gözümüze giren renk verileri, beynimizde çoğaltılıyor.

Nörobiyolojide, lateral inhibisyon denilen bir kavram var. Uyarılmış bir nöronun komşularının aktivitesini azaltma kapasitesi olarak tanımlayabiliriz. Fakat az önce gördüğümüz Munker-White illüzyonu bununla açıklanamıyor. Bilim insanları bunu açıklayabilmek için aidiyet teorisi gibi bazı önerilerde bulunmuşlar ama bu teori A alanındaki gri alanın neden B alanındaki gri alandan daha karanlık olduğunu tartışmamış. 

Munker-White illüzyonunun videonun başında gösterdiğime benzer öyle renkli örnekleri var ki, gördüklerinizin aynı renkte olduğuna inanmanız neredeyse imkansızlaşıyor. İşte imkansız örneklerden bazıları.

Ortada dikey olarak gördüğünüz zikzaklı dört şekil tamamen aynı renk. Farklı kombinasyonlarda gördüğünüz tüm dört dikey yüzey aynı renkte. Videoyu dilediğiniz anda durdurup inceleyebilirsiniz. Turuncu ve mor diyebileceğimiz bu şeritler bile aynı renk. RGB kodu 255, 54, 168. 

Gözlerimiz gerçekten çok acaip. Görmemize yarıyor ama her 3-4 saniyede bir onları kapatıyoruz. Kepenkleri indirip kaldırıyoruz. Göz kırpıyoruz. Teknik olarak gözlerimizin açık olduğunu zannettiğimiz zamanların %10’unda gözlerimiz kapalı. 

Gözlerimizin sadece dışı değil, içi de oldukça hareketli. İçinde 2 milyon hareketli parça var. Üstelik diğer tüm kaslarımızdan daha hızlı hareket ediyor. Saniyenin yüzde birinden bile hızlı! 

Gözümüz ve beynimiz birlikte çalıştığı için görüntüleri algılıyoruz. Sadece gözümüzün gördüklerini algılasaydık 3-4 saniyede bir karanlık görürdük. Odadaki ışıkları kapatıp açmak gibi, görüntüde oldukça rahatsız edici bir kıpraşma meydana gelirdi. Neyse ki o %10’luk boşluğu beynimiz dolduruyor. Karanlık kısımları siliyor. O anlarda da gördüğümüzü zannediyoruz. 

İşte belki de beynin bu boşlukları doldurma huyu nedeniyle gördüklerimizle gördüğümüzü zannettiklerimiz arasında hep bir boşluk olacak. O boşlukları yorumlarla kapatmaya çalışacağız. Hepimiz aynı şeyi göreceğiz. Ama farklı şeyleri söyleyeceğiz. Verileri değil, kendi kafamızda kurduklarımızı konuşacağız. Belki de ölümüne savunacağız. Mor turuncudan çok daha doğru. Hayır turuncu varken başka renge ne gerek var?

Oysa hepimizin gördüğü kırmızı… Hep aynı kırmızı… 

“Bu toplar ne renk?” için 4 yanıt

En büyük ders alınması gereken şeylerin insanın tabiatında olduğunu tekrar gösterdiğiniz için çok teşekkürler. İnsan evvela kendisini ve zaaflarını tanımalı ki iradesini daha hür kullanabilsin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir