Geçen yüzyılda Ekim ayı çok önemli dönüm noktalarına tanıklık etti. Bizim tarihimiz için bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilan edilmesidir. 1933’te Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nda ilan ettiği gibi bu “en büyük bayramımız” kutlu olsun. Öte yandan dünya teknoloji tarihi açısından da önemli olaylardan bazıları Ekim ayında gerçekleşti. Yönetim biçimleri arasında Cumhuriyet nasıl bir devrim yaptıysa, teknolojide de bilgisayarlar öyle bir devrim yaptı. İşte Cumhuriyet’in değil ama bilgisayar biliminin kurucusu Alan Turing’in makineler ve yapay zeka konusunda yazdığı meşhur makalesi 1 Ekim 1950’de yayımlandı. Hani şu “Turing Testi”nin de yer aldığı makale. Hani “makineler düşünebilir mi?” sorusuyla başlayan… Bundan 7 yıl sonra 4 Ekim 1957’de Sovyetler Birliği Sputnik 1 uydusunu Dünya yörüngesine fırlattı. Kendisi bir plaj topu büyülüğündeydi ama insan yapımı bir nesne ilk kez uzaya çıkmıştı. İşte geçen yüzyılda Ekim ayında meydana gelen bu üç devrimsel olay üç ayrı dönemi işaret ediyor: ilkinde bizim için ulusun egemenlik başlarken, diğer ikisinde tüm dünya için önce bilgisayar sonra da uzay çağı başladı.
Kategori: Bilim
Bu bardaktaki suyun içinde tam olarak kaç su molekülü vardır sizce? İpucu vereyim. Bardağa yaklaşık 3,5 çay kaşığı su koydum. Yani 18.01 mL. Şimdi bir tahmininiz var mı? Milyon? Milyar? Trilyon? 602 sekstilyon su molekülü var arkadaşlar. Sekstilyon, trilyon kere milyar demek. Yani bardaktaki suda baya çok molekül var. Ama bilimde “baya çok” yeterli bir tanımlama değil. 602 sekstilyon bile biraz yuvarlak kalıyor. Tam sayıyı merak ediyorsanız göstereyim.
6.02214076 × 1023
2019 Nobel Fizik Ödülleri kime neden verildi?
Dünyada bir bilim insanının alabileceği en büyük, en prestijli ödül olarak kabul edilir Nobel ödülü. Bu yıl “evrenin evrimi ve dünyanın kozmostaki yeri” hakkındaki anlayışımızın gelişmesine katkı sağlayan bilim insanları Fizik dalında bu ödüle layık görüldü. Geçtiğimiz hafta 8 Ekim’de ödüllerin duyurulduğu törende çok güzel bir örnekle konuyu açıklamaya çalıştılar.
Evreni bir fincan kahveye benzetebiliriz. Fincanın çok büyük bir kısmı kahveyle kaplı. Evrenin çok büyük bir kısmıysa “karanlık enerji”yle kaplı. Kahvemize çok az krema ekleyelim şimdi de. Bu da evrendeki “karanlık madde.” En sonunda kahvemize çok çok az şeker taneleri serpiştiriyoruz. Çok şekerli içmemek lazım ne de olsa. İşte bu da evrendeki normal maddeler.
Mutluluğun formülü: D+O+S+E
Bir dakikalığına hayatınıza bir virgül koyup şunu düşünmenizi istiyorum. Mutlu olmak için ne yapmak gerekiyor?
- İyi bir okula gitmek mi?
- O okuldan iyi dereceyle mezun olmak mı?
- İyi bir işe girmek mi?
- Çok sevdiğin biriyle evlenmek mi?
- Yukarıdakilerin hepsi mi?
Konuyu yine bir soru ve onun şıkları şekline indirgeyebildiğimize göre biraz bilimsel düşünmeye çalışalım şimdi de. Mutluluğun edebiyatını yaptık, felsefesini okuduk, hatta resmini bile gördük. Şimdi de bilimini anlamaya çalışalım.
Çünkü mutlu olmak için ne yapmak gerektiği sorusunun cevap şıklarına nedense hep dış dünyayla ilgili şeyler koyulur. Bunların hangisini seçerseniz seçin size kısa vadeli bir mutluluk sağlar. Her bir şık sizi en fazla bir kaç hafta mutlu eder. Uzun vadeli mutluluk dış dünyanız tarafından değil, iç dünyanız tarafından belirlenir. Beyninizin dünyayı nasıl algıladığıyla ilgilidir. Sürekli olarak mutlu olabilmekse mümkün değildir.
Lat 19 deg 00′ Long 174 deg 48′
Cumartesi, 12 Ağustos 2006, 17.45 (yerel saat)
Sıkıcı, rutin kontrol işlemlerinden sonra Vava’u adasındaki Neiafu limanından ayrıldık ve Fiji’ye doğru yelken açtık. Late Adası’nın kuzeyinden geçtik. 5 mil sonra suda kahverengi bir şeyler olduğunu fark ettik. Bir çizgi şeklinde uzanıyordu… Önce bunun bir petrol sızıntısı olduğunu düşündük. Bazı gemiler denizde tanklarını temizleyince böyle şeyler oluşabiliyordu. Fakat bir süre sonra bu çizgi büyüdü ve genişledi. Suda yüzen yumruk büyüklüğünde kaya gibi kahverengimsi şeyler vardı.
“Sadece 235 atom kullanarak bir yarış arabası tasarladık!” başlığını gördünüz ve şimdi merak ediyorsunuz, nasıl bir tık tuzağına yakalandım diye… Eğer böyle düşünüyorsanız henüz bu kanala abone değilsiniz demektir. Çünkü burada izleyicileri kandıran, yanıltıcı başlıklara asla yer yok. Bu videoda gerçekten atomları kullanarak dünyanın en küçük yarış arabasını tasarlayacağız. Bir nanocar tasarımı yapacağız.
Nano “cüce” demek. Bilim dünyasındaysa nano ile tanımlanan ifadeler, herhangi bir ölçünün milyarda birini gösterir. 1 nanometre metrenin milyarda biri demektir ve bu da yaklaşık 3 altın atomunun uzunluğudur.