Söz vücut bulur derler. Kendini gerçekleştiren kehanetten bahsederler. Bu kahinlerin bir kısmı roman yazarı. Ve onların akıllarına gelen, seneler sonra bizim başımıza geliyor. Geleceği tahmin eden romanların dünyasında kısa bir yolculuğa ne dersiniz?
Yolculuğumuza 1726’dan başlayalım, Jonathan Swift’in “Gulliver’in Seyahatleri” kitabından. Orada kahramanımız devlerin ve cücelerin ülkelerini geziyor. Bilim insanlarıyla dolu Laputa adasına gittiğinde astronomlar Mars’ın yörüngesinde dönen iki uydudan bahsediyor. Oysa o zamanlar Mars’ın iki uydusu olduğu bilinmiyordu. Kitaptan 150 yıl sonra 1877’de gerçekten de iki uydusu olduğu keşfedildi: Phobos ve Deimos.
Mary Shelley 1818’de “Frankenstein”ı yazdığında organ nakli henüz yapılamıyordu. Kitap yayınlandıktan 5 yıl sonra, 1823’te Almanya’da organ değil ama ilk doku nakli yapıldı. Gerçek organ nakilleri için bir yüzyıl daha geçmesi gerekecekti. Bu arada bildiğiniz gibi ölü bir bedeni tekrar hayata döndürebilmek hala mümkün değil.