Hayatımızın 15-20 yılını okullarda, sınıflarda ders çalışarak, “okuyarak” ve “oturarak” geçiriyoruz. Peki tüm bu okulları bitirip mezun olduktan sonra hayata hazır mıyız? Yoksa sadece sudan çıkmış balık mıyız? Bir şeyleri öğrenmek için bu kadar oturmak yeter, biraz da kalkıp gezmeye ne dersiniz?
Kendimizi geliştirmek için yapabileceğimiz en güzel faaliyetlerden biri gezmektir, seyahat etmek. Yeni yerler görmek, insanlarla tanışmak. Gezmek bize neler kazandırır biliyor musunuz?
Her şeyden önce yeni bir dil öğrenirsiniz. Hem de yaşayan halini. Sokakta konuşulan gerçek bir dil. Tamamını öğrenmek zorunda değilsiniz. Buna gerek de yok. İnsanlarla anlaşabilmek için vücudunuzla yapacağınız bir jest, yüzünüzdeki bir gülümseme çoğu zaman yeterli olacaktır.
Özellikle İngilizce öğrenmeye çalışanlara sesleniyorum. Bir dili konuşabilmek için önce onun bütün kurallarını mükemmel bir şekilde öğrenmeye çalışırsanız çoğu zaman yarı yolda sıkılıp bırakırsınız. Seyahat etmek bu anlamda işinizi kolaylaştırır. Ana dili İngilizce olan insanların bile hiç de mükemmel konuşmadığını fark edersiniz ve kendinize olan güveniniz yerine gelir.