Herkes bir hikaye anlatıyor. Herkes kendi hikayesinin peşine düşülmesini istiyor. Bunu en iyi başaranlar da genellikle sinemacılar oluyor. 2019’da çeşitli kategorilerde izlediğim en iyi 19 filmden bahsetmek istiyorum bugün sizlere. Genelde haftada 2-3 film yani yılda 100-150 civarında film izliyorum. Bunların büyük bir kısmını geçmiş yıllarda gösterime giren iyi filmlerden ve geçen yüzyılın klasiklerinden seçmeye çalışıyorum. Bir yandan da hemen her hafta yeni gösterime giren filmlerden birini izliyorum. Bugün vereceğim liste bu yıl gösterime giren filmlerden oluşacak. Tamamen kişisel, sübjektif bir liste. Örneğin yönetmenlerini ve oyuncularını çok sevmeme ve Oscar ve benzeri ödüller kazanacağını tahmin etmeme rağmen “The Irishman” ve “Bir Zamanlar… Hollywood’da” filmlerini bu listeye eklemeye bir türlü elim varmadı. Bu arada bazı filmler bulunduğunuz bölgeye göre henüz gösterime girmemiş olabilir. Ben bunların bazılarını “screenr” adı verilen özel disklerden izliyorum. Ödül mevsimi yaklaşırken film endüstrisinde çalışan profesyonellere ödül oylamalarında yardımcı olabilmek için gönderiliyor bu diskler. Sağolsun o sektörde çalışan animatör bir arkadaşım sayesinde ben de bazı filmleri önden ve birkaç kez izleme şansı yakalıyorum. Listemin ilk sırasına o arkadaşımın da animasyonlarına emek verdiği bir filmi koydum. Gördüğünüz gibi tamamen tarafsız bir liste bu 🙂
Kategori: Liste
İnsan, sürekli yaşamak zorunda kaldığı ortamda bir süre sonra bunalmaya başlar. Hep aynı şeyleri yapmak hayatı monotonlaştırır. Bu probleme atalarımız bir çözüm bulmuş. Demişler ki: “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır.” İnsan yer değiştirince ferahlar, tekrar yaşama sevinci bulur. Fiziksel dünyamızda bu zaten böyle. Aynı şey dijital dünyamız için de geçerli. Özellikle cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla, sosyal medya hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. YouTube uygulamasından çıkıp, Instagram’a giriyoruz. Oradan Twitter’a, Facebook’a. Oysa dijital dünyada bunlardan başka siteler de var. Belki sosyalleşmenize imkan vermeyebilirler ama bunlar da dijital dünyanın gerçekten işe yarayan, eğlendiren, öğreten, yarıştıran, kafa karıştıran köşeleri. Bugün sizleri o köşelerde bir gezintiye çıkartacağım.
Barış abi, üniversite sınavı bitti ve yaz tatili başladı kendimi her yönden eksik hissediyorum. Benim gibi gençlere öneriniz var mı? Sanat ve sinema konusunda kendimi geliştirmek istiyorum, önerebileceğiniz kitaplar var mı?
Var!
Sevgili Hacer, bu yorumu “Heykeller neden beyazdır?” adlı son videomun konuşma metninin yer aldığı web sitemin yorumlar kısmına yazmış. İnanmazsınız benim böyle bir web sitem var. Burada konuştuğum şeyleri orada yazıyorum. Yazmakla kalmayıp kullandığım kaynakların linklerini de ekliyorum. Ekliyorum ki konuyu daha ayrıntılı araştırmak isteyenler kaldığımız yerden devam edebilsinler.
2018’de izlediğim filmlerden beğendiğim 18 tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunlara puanlama gibi bir şey yapmadım o yüzden sıralaması en iyiye doğru gitmeyecek. Filmleri gösterime giriş tarihlerine göre aktaracağım. Her yerde bulabileceğiniz özetlerini vermekten çok kendi bakış açımla neden bu filmleri beğendiğimden bahsedeceğim. Henüz izlemeyenler için elimden geldiği kadar sürpriz kaçıran şeyler söylememeye çalışacağım ama “spoiler” konusunda çok hassas izleyiciler… Uyarıldınız!