Kategoriler
Sanat

Arşiv Rüyası

Yıl 1506. Leonardo adında bir ressam kendi zamanının en gelişmiş teknolojileri olan fırça ve paletini kullanarak adeta renklerin tasarımını yapıyor. Sonuç. Bir tablo.

Teknoloji gelişiyor. Yıl 1839. Robert Cornelius adında biri kendi zamanının en gelişmiş teknolojilerini kullanarak adeta ışığın tasarımını yapıyor. Sonuç. Bir fotoğraf. Daha doğrusu dünyanın ilk “selfie”si.

Teknoloji biraz daha gelişiyor. Biraz 😉 Yıl 2017. Refik Anadol adında biri kendi zamanının en gelişmiş teknolojilerini kullanarak adeta bilginin tasarımını yapıyor. Sonuç. Bir enstalasyon. DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat

Seth Godin’e sordum: Ikarus bizi neden aldattı?

Türkiye’nin Batı kıyılarında Sisam adasının güneyinden Bodrum’un açıklarına kadar uzanan bölgeye Ikaria Denizi adı veriliyor. Efsaneye göre Ikarus bu denize düşüp ölmüş. Kendi kibrinin kurbanı olmuş. Hikayesi şöyle…

Babası Daidalus’un elinden hemen her iş gelirmiş. Çok yetenekli bir mimar ve mucitmiş. Yaptığı bazı şeyler o zamanki kral Minos’un işine gelmediği için bir kuleye hapsedilmiş. Sadece kendisi değil, oğlu Ikarus’la birlikte. Dedim ya Daidalus çok zeki ve yetenekli bir adammış diye. O zamanın MacGyver’ı gibiymiş. Bilmeyenler için MacGyver silah yerine zekasını kullanarak düştüğü her türlü müşkül durumdan bilimsel yöntemler yardımıyla kendisini kurtarmayı başaran bir dizi karakteridir. İşte Daidalus hapsedildiği bu kuleden kendini ve oğlunu kurtarmak için nefis bir plan yapmış. Planın adı operasyon hazerfan! Kuleye gelen kuşların tüylerini yolmuş, bunları balmumuyla yapıştırıp bir çift kanat yapmış. Sonra da oğluna demiş ki: DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat

İğne deliğinden Hindistan’ı seyretmek

Şu elimde görmüş olduğunuz şeyin çok değerli olduğunu söylesem -mesela 40,000 TRY değerinde- bana inanır mıydınız? Büyük ihtimalle hayır. Her şeyden önce elimde tuttuğum bu şeyi tam olarak göremiyorsunuz bile. Dikkatli izleyiciler bunun bir iğne olduğunu fark etmiştir. Ama neden bir iğne bu kadar değerli olsun ki? Dünyada milyarlarca benzeri varken. Peki ya böyle bir iğnenin deliğinin içinde insan eliyle yapılmış bir heykel varsa?

Bu gördüğünüz şey bir Photoshop hilesi filan değil. Gerçek bir heykel. Hem de bir iğnenin deliğine sığdırılmış bir heykel. Michalangelo’nun Sistine Şapeli’nin tavanına çizdiği meşhur resme bir gönderme.

Willard Wigan adında bir mikro heykeltraş tarafından yapılmış. Wigan’ın ilginç bir yaşam öyküsü var. Disleksiden muzdarip olduğu için okuma güçlüğü çekmiş ve okulda bir türlü tutunamamış. Kendi boyutlarında rahat edememiş ve kendini çok daha küçük bir boyuta adamış. Önce tahta kıymıklarını şekillendirerek başlamış işe. Toplu iğnenin ucuna evler inşa etmiş. Kendisini moleküler seviyede eğitmeye başlamış. Çeşit çeşit mikro heykeller yapmaya başlamış. DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat

Yeniden kreatif olmak için ne yapmak gerek? Noktaları birleştirin!

Türk Dil Kurumu’na göre “kreatif” kelimesi İngilizce’den dilimize geçmiştir ve “yaratıcı” demektir. 1. Yaratma yeteneği olan. 2. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak görülmeyen yeni bir şey ortaya koyan, yapan.

Özellikle bu ikinci tanımı çok seviyorum. Biraz daha ileri giderek diyorum ki yaratıcılık dediğimiz şey eski fikirler üzerinde yeni bağlantılar yapmaktır. Önceden var olan iki fikri, önceden var olmayan bir şekilde biraraya getirmek. Yani kreatif olmak, yaratıcı düşünmek, bir fikri ilk kez bulmak anlamına gelmiyor. Fikir noktalarını birleştirip yeni bir anlam ortaya koymak anlamına geliyor. DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat

Olimpiyat sembollerinin ilginç anlamları

Olimpiyatlar deyince “spor” aklımıza geliyor değil mi? Her dört yılda bir değişik bir ülkede yapılan uluslararası spor müsabakaları… Ama onun kültürle, tasarımla ve hatta sanatla da ilgisi var. Çok köklü bir gelenek ve köklü olan her şeyde olduğu gibi içinde semboller barındırıyor. Bunların anlamını çözebilmek için biraz derine inmemiz lazım.

Olimpiyatların nasıl başladığını anlayabilmek için bundan 2792 yıl öncesine gideceğiz. Zamanda bu kadar geriye gidiyoruz ama mekan olarak çok da uzak olmayan bir yerdeyiz. Mora yarımadasındaki Olympia bölgesinde. İlk oyunlar burada başlamış. Ama onun öncesindeki kaynağı efsaneler ve mitlere dayanıyor. Tıpkı nehirlerin kaynaklarının dağlarda olması gibi olimpiyatların kaynağı da Yunan mitolojisindeki tanrıların yaşadığı Olympus dağına kadar gidiyor. Bu efsanelerden birine göre Herakles ve 4 kardeşi Zeus’u eğlendirmek için yarışlar düzenlermiş. Kazanana da bir “kotinos” takılırmış; zeytin ağacı dalından yapılmış bir taç. Yani o zamanın geçer akçesi ne altınmış, ne gümüş. Maddi olarak en değerli şey zeytinmiş. Manevi olaraksa barış. Onun için koşarlarmış. “Zeytin dalı uzatmak” deyiminin nereden geldiğini sanıyorsunuz? Ulaşılmak için koşulan “barış kavramı” zamanla zeytin dalıyla özdeşleşmiş. Gördüğünüz gibi Barış kavramını takip etmek, hatta mümkünse ona abone olmak çok eski bir gelenek 😉 DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat Teknoloji

Yapay bir zeka sanatçı olabilir mi?

Ressam, müzisyen, gazeteci, şair ve son olarak film senaristi. Ama insan değil. Yapay bir zeka. Peki gerçek bir sanatçı olabilir mi?

Bundan yaklaşık 500 yıl önce Holbein adında bir ressam ikili bir portre yaptı: “The Ambassadors.” Bu portrenin en ilginç özelliklerinden birisi içinde şekli özellikle bozulmuş garip bir görsel öğe barındırması. Ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Ona özel bir açıyla baktığınızda anlaşılması kolaylaşıyor. Bir insan kafatası.

Bunun sembolik anlamını şimdilik bir kenara bırakacak olursak ressam böylesine deforme olmuş bir şekli nasıl çizdi? O zamanlar Photoshop gibi bir yazılımın olmadığını hatırlatmak isterim. Ama yine de teknolojiden yararlanılmış. Sanat tarihçilerine göre ressam Holbein ayna ve mercek gibi araçlardan faydalanarak gerçek bir kafatasını bu şekilde deforme edilmiş hale getirip tuvaline yansıtmayı başarmış. DEVAMI ▷