Geçenlerde yolda yürürken aklıma meşhur bir konu geldi. Bu konu. Yani “Dünyanın içinden bir tünel kazarak öbür tarafa çıkılabilir mi?” sorusu. Bu konuyla ilgili bir video yapıp yapmamaya karar vermek için yazı tura atayım dedim. Cebimden “bitcoin”imi çıkardım, havaya fırlattım, ama tutamadım. O da doğruca yerdeki mazgallardan birinin boşluğundan aşağıya düştü. Derin bir çukura bir şey düşürdüğünüzde ne yaparsınız? Ne zaman yere düşeceğini anlamak için kulak kabartırsınız değil mi? Ne kadar uzun sürede düşerse o kadar derin bir çukurdur… Ben de aynı şeyi yaptım. Çünkü yürüdüğüm yolun altında dünyanın en uzun tüneli vardı. Bugüne kadar insanların kazdığı en uzun yer altı tüneli New York şehrine su taşıyan 4.1 metre çapındaki “Delaware Aqueduct”ı yani su kemeridir. Uzunluğu tam 137 km. Fakat dikey olarak aşağıya inmiyor. Dünyanın en uzun ilk 5 tünelindeki gibi su taşımak amacıyla yapıldığından toprağın altında yatay olarak ilerliyor. Gerçek dikey derinlik olarak baktığımızda dünyanın en derin yapay çukuru Kola derin sondajıdır. Eğer yazı mı tura mı geleceğini anlamak için fırlattığım para o çukura düşseydi dibine ulaştığında çıkacak sesi işte tam şimdi duyardım. Fırlattıktan 50 saniye sonra. 23 cm çapındaki bu delik Ruslar tarafından bilimsel amaçlarla 1970 yılında kazılmaya başlanmış. Tam 29 yıl sonra 12262 metre derinliğe ulaşınca kazma işlemini durdurmak zorunda kalmışlar. Çünkü o derinlikte sıcaklık beklediklerinin neredeyse iki katına 180 °C’ye ulaşmış. 2000’li yıllarda ondan biraz daha uzun petrol kuyuları açılsa da gerçek derinlik olarak insanlık Kola derin sondajından daha aşağıya inemedi.
Kategori: Teknoloji
WhatsApp’ı silelim mi?
Size mesajlaşmanın en güvenli yolunu göstereyim mi?
- Bu mesaj 5 saniye içinde kendini imha edecektir.
“Görevimiz Tehlike”deki gibi kendini yok eden mesajlar kullanmak. Tabi kasetler, teypler mi kaldı şimdi herşey dijital. Gözlüklerin içine yerleştirilen çiplerle bile mesajlaşmak mümkün. Doğru. Yine de artık neredeyse insan hakları kadar değerli hale gelen dijital haklarımıza sahip çıkmamız lazım.
- Bu mesaj 5 saniye içinde kendini imha edecektir. Gittiğim yeri söylersem tatil yapmış sayılmam ki.
Tom Cruise’un bu son sözüne dikkat. Çünkü 8 Şubat’ta yürürlüğe gireceği duyurulan WhatsApp’ın gizlilik ilkesi hakkında bize çok güzel bir ipucu veriyor. Büyük tartışma yarattı bu konu. Mesajlarımız okunacak mı? Başkalarıyla paylaşılacak mı diye…
Geçen yıla dans eden robotlarla veda etmiştik. Bu yıla ilk önemli yapay zeka gelişmesiyle başlayalım. Hani sadece yazı, makale, hikaye değil, şiir bile yazabilen bir GPT-3 vardı ya… Bazı metinleri öylesine ustalıkla yazıyordu ki bize bunların bir insan tarafından yazılmadığı söylendiğinde inanmakta güçlük çekiyorduk. İşte onu geliştiren Open AI bu kez de resim yapabilen başka bir dil modeli geliştirdi. Sadece resim de değil, tasarım yapabilen, çizimler, taslaklar oluşturabilen, hatta hiç çekilmemiş fotoğraflar üretebilen yepyeni bir yapay zeka modeli bu. DALL-E.
İnsanların robot dansı yapmaya çalıştıkları günleri hatırlıyor musunuz? Artık robotlar insan dansı yapmaya başladı.
Evet Boston Dynamics’in tasarladığı bu robotlar 2021’in gelişini böyle bir dansla kutladılar ve her zaman olduğu gibi interneti birbirine kattılar.
Bu robotları daha önce eminim sizler de internetin bir yerlerinde görmüş ve muhtemelen ürkmüşsünüzdür. Çünkü bu tür videoların virüs gibi bir yayılma hızı ve ulaştıkları insanları bir hasta gibi irkiltme potansiyelleri var. Peki neden? Neden korkuyoruz bu makinelerden?
Hepimizin kişisel bazı hedefleri var değil mi? Bunlara kolayca ulaşabiliyor muyuz? Gün içinde enerjimizin düştüğünü hissediyor muyuz? Sık sık strese giriyor muyuz? Zamanın yetersizliğinden şikayet ediyor muyuz?
Eğer siz de bu soruların çoğuna kafa sallayarak cevap verdiyseniz bu videoda tavsiye edeceğim uygulamalar işinize yarayabilir. Çünkü bunlar normalde yapmaktan pek de hoşlanmadığımız bazı alışkanlıkları oyunlaştırarak bize yaptırıyor. Lifestyle Gamification deniliyor bu kavrama. Hayatı oyunlaştırmak.
Yeni bir elektrikli otomobil: BMW iX
Bir otomobili tanımanın en iyi yolu nedir? Onunla bir sürüş yapmak, ona dokunmak, hissetmek… Tam da bu yıl yapamadığımız şeyler.
Otomobil firmaları geleceğin teknolojilerini göstermek için etkinlikler düzenler. Teknoloji meraklıları bu etkinliklerde araçların özelliklerini deneyimler. Tam da bu yıl yapamadığımız şeyler.
Eğer bu yıl yapamadığımız şeyleri böyle sıralamaya devam edersek bu listenin sonu gelmez. Asıl mesele böyle durumlarda bile bir şeyler yapabilmek. İnovasyonu, yeniliği bu yeni duruma adapte edebilmek. Değişebilmek!