Demokrasi, hukuk ve adalet, toplumun vicdanında kök salmış temel değerlerdir. Bu değerlerin korunması ve güçlendirilmesi, her bir yurttaşın ortak sorumluluğudur. Hukukun üstünlüğü ilkesi, vicdanın sesidir; ayrım gözetmeden, herkes için eşit ve adil uygulanmalıdır. Bugün tanık olduğumuz hukuki süreçlerin, toplum vicdanında oluşturduğu kaygıları göz ardı edemeyiz. Adaletin, tarafsız ve objektif biçimde işlemesi, demokratik bir toplumun temel güvencesidir. Her bireyin, Anayasa ile güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerini özgürce kullanabilmesi, sağlıklı bir toplumun ön koşuludur. Bu bağlamda toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının hukuka uygun biçimde kullanılabilmesi, anayasal bir güvencedir. Bu hakkın kısıtlanması veya keyfi biçimde sınırlandırılması, hukukun ruhuna aykırıdır. Toplumun geleceğini oluşturacak genç nesillerin özgür ve umutlu yetişmeleri hepimizin ortak dileğidir. Bu dileği gerçekleştirmek, hukuk ve adaletten ödün vermemekle mümkündür. Karamsarlığa kapılmadan, vicdanımızdan ve hukukun evrensel ilkelerinden güç alarak, dayanışma ve umudumuzu büyütelim. Toplumun tüm kesimlerini kapsayan, adil ve eşit bir düzen için birlikte hareket edelim. Hukukla güçlenen bir toplum, zincirlerini kırarak özgürleşir. DEVAMI ▷