Kategoriler
Genel

Plüton ve Sonrası, 248 yıl sonra nerede olacağız?

Pluto mu? Plüton mu? Gezegen mi değil mi? Biz bu kısır tartışmaları bir kenara bırakalım da güneş sisteminin sınırlarında ne var ve buna ulaşmak için insanlar teknolojiden nasıl faydalanmışlar bunun hikayesine bakalım.

Bize okul yıllarında Plüton 9. gezegen olarak öğretilmişti. Maalesef bu ünvan kendisinden alınarak cüce gezegen haline getirildi. İşte tam da bu ünvanın kendisinden alındığı yıl olan 2006’da dünyadan piyano büyüklüğünde tasarlanmış bir uzay aracı ona doğru yola çıktı: New Horizons – Yeni Ufuklar.

Düşünün o zamanlar Facebook, YouTube daha yeni kurulmuş, Twitter ortalarda yok. Dolayısıyla bu yolculuk sosyal medyada trend topic filan olamadı. Uzay aracı 9 yıldan beri yolda. O yoldayken teknolojik açıdan dünyada neler oldu neler. iPhone’lar, iPad’ler, iWatch’lar, ay aylar… Düşünebiliyor musunuz uzaya bir araç gönderiyorsunuz ama içine selfie çekebilecek bir iPhone bile konulamamış. Onun yerine Plüton’u keşfeden bilim adamının külleri, bir kaç bozuk para, pul, içinde 434.000 kişinin imzası olan bir CD-ROM, CD-ROM! USB bellek bile değil… Neyse, içinde bu hatıra eşyaları ve tabiki bir kaç bilimsel gözlem aracıyla birlikte yoluna devam ediyor. Ben bu videoyu yayınladıktan yaklaşık 48 saat sonra eğer başına bir şey gelmezse 14 Temmuz 2015’te hedefine varacak. Plüton’un yaklaşık 10000 km yakınından geçecek. DEVAMI ▷

Kategoriler
Tasarım

Senin yazı tipin ne? Dünyanın en önemli fontları

Hayatınızda her gün muhakkak gördüğünüz, sizi olumlu ya da olumsuz olarak etkileyen bir tasarım ürünü var. Hayır cep telefonunuzdan bahsetmiyorum. Bu öyle bir tasarım ürünü ki eğer bilgisayarla yazı yazıyorsanız onu kullanarak aslında siz de bir tasarım yapıyorsunuz. Seçeceğiniz tipe göre sizi vezir de edebilir, rezil de… Yazı tiplerinin renkli dünyasına hoş geldiniz…

Hızlı bir giriş yapalım. Gerçekten bir tasarımcı gibi davranmak için bilmeniz gereken sadece iki font var. Helvetica ve Comic Sans. İkincisini yazının en sonuna bırakalım çünkü sizi vezir yapacak olan, iyi bir tasarımcı gibi gösterecek olan yazı tipimiz Helvetica. O kadar önemli bir yazı tipi ki hakkında 80 dakikalık bir belgesel yapılmış durumda. Önemli çünkü kullanımını hemen her yerde görebilirsiniz: logolarda, reklamlarda, tabelalarda…

Bu yazı tipi neden bu kadar popüler? Çünkü tipografinin amacına çok uygun bir tasarıma sahip. Okunaklı, net, kolay anlaşılabilir. Tasarımı değil içeriği size gösteriyor. Helvetica, tasarımcısının memleketinden olsa gerek İsviçreli demek Latincede. DEVAMI ▷

Kategoriler
Kitap Verimlilik

İş dünyasında yaratıcılık, Creativity, Inc

Ateş ve barut. Yağ ve su. İş ve kreativite. Birbiriyle karışamayan, karışmaması gereken kombinasyonlar gibi duruyor. Ama galiba son ikiliye bir istisna yapmanın vakti geldi. İş dünyasının asıl ihtiyacı kreatif bir DNA olabilir mi?

Tasarım ve teknoloji dünyasının kesiştiği noktada “sanat” yapabilen çok az şirket vardır. Bunların içinde en beğendiklerimden biri Pixar. Çocuklara ve büyüklere animasyon yapıyor. Şirketi kuranlardan biri, Ed Catmull, aynı zamanda onu hala yönetiyor. Üstelik tecrübelerini bir kitapta derledi.

Pek çok insan iş dünyasında başarının olağanüstü fikirlerden geldiğini düşünür. Bence de öyle. En azından çoğu zaman. Fakat bu olağanüstü fikirlerden, buluşlardan daha önemli, daha çok dikkate alınması gereken bir faktör var: insan. DEVAMI ▷

Kategoriler
Teknoloji

Apple Watch alalım mı? Almayalım mı?

Bir zamanlar Casio saatler vardı. Estetikten nasibini alamamış bu küçük Japon harikalarını hesap makinesi olarak da kullanırdık ama onlara asla “akıllı saat” demedik. Şimdi “Apple Watch”la akıllı saatler devri resmen başladı. Peki bunlar gerçekten Casio’dan daha mı iyi?

Eylül 2014’te her zamanki gibi etkileyici bir sunumla Apple Watch tanıtıldı. O zaman bu sunum hakkındaki yorumlarımı “Apple Watch, but don’t taste” videosuyla anlattım. Şimdi de artık piyasaya çıktığına göre Apple Watch hakkında konuşabiliriz.

Teknoloji perspektifinden bakınca Apple’ın “kişisellik” ilkesinden yola çıktığını görüyoruz. Önce “kişisel bilgisayarlar” personal computers PC vardı. Sonra cep telefonlarıyla teknoloji daha bir kişisel hale geldi. Akıllı saatlerle “en kişisel” şeklini buldu. Bu noktadan sonra insan acaba daha kişisel bir teknoloji nasıl olacak diye düşünmeden edemiyor. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe Sinema Teknoloji

Ex Machina ya da makineler düşünebilir mi?

Hepimizin cebinde yapay bir zeka var. İnternette yaptığımız her arama aslında kişiliğimizle ilgili önemli bir ipucunu da karşıdaki arama motoruna veriyor. Yani bir bilgisayara, yani hesap yapabilen ve yavaş yavaş düşünmeyi öğrenen bir makinaya içimizi açıyoruz. Bu makina günün birinde insan kadar zeki olursa ne yapar? exMachina filminin hikayesi bu sorunun etrafında dönüyor.

Son yıllarda izlediğim en iyi bilimkurgu filmlerinden biri. Film ilk bakışta Her, AI, Matrix, Pinokyo, Metropolis, Ghost in the Shell, Blade Runner gibi filmlere benziyor. Felsefi sorulara kapı açan, bir kaç kez izlenmesi gereken, çok katmanlı bir film.

Hikayemiz -anlayabildiğim ya da tahmin edebildiği kadarıyla- “singularity” yani tekillik zamanında geçiyor. Yakın gelecekte yapay zekanın insan zekasının ötesine geçeceği varsayımsal bir nokta, bir zaman adeta teknolojik bir milat. Varsayımsal yani farazii. Bu kelimenin altını çiziyorum. Peki bu nokta geldiğinde robotların bizden daha zeki olduğunu nasıl anlayacağız? Öncelikle “makinalar düşünebilir mi?” Aslında felsefi arka planını Dekart’a kadar götürebileceğimiz bu soru 1950’de Alan Turing tarafından da soruldu ve Turing testi ortaya çıktı. DEVAMI ▷

Kategoriler
Verimlilik

Az çoktan fazladır

Teknoloji ve tasarım, her gün yapmak zorunda kaldığımız seçimleri azaltabilirse daha mutlu bir hayat yaşayabiliriz. Bu bölümde Hick yasası ve reçel deneyinden söz ederek bunların teknolojide nasıl uygulandığını gösteriyoruz.