Geleceğin müziğini geçmişin gözlerinden görebilmek ister misiniz? O halde hem teknolojiyi hem de tasarımı kullanabilen bir sanatçının hayat hikayesine bir göz atalım.
Jean Michel Jarre. Öncü bir elektronik müzik sanatçısı. Bestelerinde çok fazla söz kullanmıyor. Çünkü sözler olmadan müzik, daha tanımlayıcı, daha açık olabilir. Bize daha iyi hikayeler anlatabilir.
Jarre gençliğinde resimle ilgilenmiş, sattığı resimlerle kendine müzik aletleri almış. Çünkü müzikle de bir ressam olabilirsiniz. Tuvalinize frekansları, sesleri yerleştirip, kulakları doyurabilirsiniz. Şimdi gözlerinizi kapatıp şunu dinleyin.
Duyduğunuz bu sesler analog bir ses sentezleyicisinde -bir syntheseizer’da- oluşturuluyor. Bir ressamın elektronik paleti. Boşluğa vurulan fırça darbeleri gibi. Evren genişliğinde bir tuvali boyuyor. Bu sesler, 1976’dan geliyor, Jean Michel Jarre’ın ilk popüler albümü Oxygène’in birinci bölümünü duydunuz. Ama size tanıdık gelecek olan kısım 4.bölüm. Bu melodiler çocukluğumun da ilk hatıraları. Uzay, evren, bilim, teknoloji gibi konuların fon müziği…