Kategoriler
Bilim Teknoloji

Pul Kadar Nükleer Pil 50 Yıl Çalışabilir Mi?

Bundan tam 40 yıl önce, Terminatör filminin bu sahnelerini izleyip hepimiz merak ettik: Nasıl olur da gelecekten gelen bir robotun, görevi sırasında pili hiç bitmez? Düşünsenize… Bir zaman makinesi yapıyorsunuz ve dinozorları görmek için heyecanla geçmişe doğru yolculuk ediyorsunuz. Gezdiniz gördünüz geri döneceksiniz. Ama o da ne? E aletin şarjı bitmiş! Tamam şarj etmek için bir prize takmamız lazım. Ama bir dakika… Nereye takıcaz? 🙂

Tabii böylesine gelişmiş bir teknoloji, beraberinde diğerlerini de getiriyor. İşte şimdi size böyle bir teknolojiden bahsedeceğim. Çinli Betavolt şirketi, sadece pul büyüklüğünde olan ama 50 yıl boyunca aralıksız çalışabilen bir pil geliştirdiklerini duyurdu. Evet şaka değil. 50 yıl boyunca hiç şarj etmeden. Üstelik bu sadece 1.5 santimetreye 1.5 santimetre boyutunda ve sadece yarım santimetre kalınlıkta. Küçücük, şu kadar. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Uzay

Kütleçekim Bir Kuvvet Değil

Kütleçekim bir kuvvet değil! Hatta uzaya çıkan ilk astronotumuz Alper Gezeravcı’nın içinde süzülerek dolaştığı ISS de yerçekimsiz bir ortam değil! İyi de nasıl olur? Hepimiz astronotların orada süzüle süzüle uçtuğunu, bıraktıkları eşyaların yere düşmediğini gözlerimizle görüyoruz! Yerçekimsiz ortam işte! 

Değil… Şaka falan yapmıyorum. Öyle gök itimi gibi zırvalıklardan da bahsetmiyorum ha, Barış Özcan tırlattı demeyin sonra 🙂 Bazen fizik bilmeyen birkaç kişinin böyle söylemleri önümüze düşebiliyor. Biraz dinleyince, gayet de akla yatkın gelebiliyor. İşte böyle sahte bilim tuzaklarına düşmemek için, işin fiziğini doğru anlamamız lazım. Yani kütleçekimin neden bir kuvvet olmadığını anlamamız şart. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Uzay

Spagettileştiren Kara Delikler

Bugün kara deliklerden konuşacağız. Ama ne yazık ki göstermek için size bir kara delik getiremedim. Aslında, düşününce… İyi ki de getiremedim! Eğer beni içine çekmesinden endişelendiğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz! Ondan değil… Spagettileştirilmek istemediğimden. Bir anda yemek programı sunacakmışım gibi oldu, ama öyle değil. Doğada çok ilham kaynağı var. Mesela bu çorba… Onu karıştırırken oluşan girdap, bana kara delikleri hatırlatıyor. Çünkü kara delikler de benzer şekilde etraflarındaki materyali, spiral çize çize içerisine doğru çekiyorlar. Fakat kara deliklerle ilgili çok yanlış anlaşılma var, spagettileşmeyi anlamak için önce bunları düzeltmemiz lazım. DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim

Yaşayan en ilginç matematikçiye ne oldu?

“Bugüne kadar yaşamış en büyük matematikçi kimdir?” gibi tartışmaya açık bir soruyu araştırdığınızda karşınıza bazı listeler çıkar. Pisagor vardır mesela o listelerde… Çünkü dünyanın şeklinin düz olmadığını ilk söyleyen kişilerden biridir. Hypatia vardır, hatta onun hikayesini anlatan “Agora” adlı filmden sonra biraz daha ünü artmıştır. Gauss’u okul yıllarından hatırlarız hayal meyal. Ama yine de matematikçiler, fizikçiler kadar ünlü değildir nedense. Nobel ödüllerinde bile en parlak kategori fizikken, matematik diye bir kategori bile yoktur. O yüzden matematiğin Nobel’i olarak görülen bir Fields Madalyası verilme ihtiyacı görülmüştür ama sorarım size kaçınız duydu bu Fields madalyasını? Biz Isaac Newton’ı çok duyarız, Einstein’ı sokaktaki vatandaş bile tanır ama matematikçi George Cantor desem kim bilir?  DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim

Antarktika’nın Ortasında Hayalet Parçacıklar

Burası hiçliğin ortası: Antarktika. Saatte 200 kilometreye varan şiddetli rüzgarlar, -90 derecelere kadar düşen bu dondurucu soğuklarda hayat neredeyse yok. 

Bu iki kişi dışında… Onlar, hayalet parçacığın izini sürmek için buradalar. Onu görmek son derece zor. Bu yüzden medeniyetten, her şeyden uzak olmalılar. Fakat bu da yeterli değil. Ayaklarını bastıkları buzun da içine girmeliler. Üstelik yaklaşık 2 kilometre kadar derinine…

Bahsettiğim hayalet parçacık, nötrinolar. Bunlar tıpkı elektron gibi, daha ufak parçalara bölünemeyen temel parçacıklar. Üç çeşnisi var, elektron nötrino, tau nötrino ve muon nötrino. Bunları gözlemlemek evreni keşfetmemiz açısından çok önemli. Nedeni doğalarında yatıyor. Fakat onları görmek, elektronu görmek kadar kolay değil. Sebebi, benim duvardan geçemememle alakalı.  DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim

Dinozorlar Nasıl Yok Oldu?

Daha henüz hava karanlıkken yaşadığımız o iş telaşı, okula yetişme… İşleri yetiştirme… Sınavları geçme, yemekleri düşünme… Gün boyu verdiğimiz tüm bu mücadeleler, bana aslında doğanın nasıl bir parçası olduğumuzu hatırlatıyor. Elbette doğada böyle mücadeleler yok. Fakat bir Triceratops’un karnını doyurmak için sabahın ilk ışıklarını kaçırmaması, ama bir yandan da T-rex’lere karşı tetikte olması gibi bazen hayat. Çünkü doğada haftasonu yok. Bizler, yaşamın değerini kavradığımız için, hayatlarımızı da ona göre şekillendirmeye çalışıyoruz. Bazen başaramasak da… DEVAMI ▷