Kategoriler
Felsefe

Hareket imkansızdır! Zeno Paradoksu

Hareket etmenin imkansız olduğunu biliyor muydunuz? Bu videoyu sonuna kadar izledikten sonra öğrenmiş olacaksınız. Bir başka deyişle okula ya da işe geç kaldığınızda artık son derece mantıklı bir mazeretiniz olacak. Evet bütün üşengeçler, ağır kanlılar, size sesleniyorum! Şimdi sesi açın ve ekrana bütün dikkatinizi verin. 

Bir yerden bir yere gitmek her gün her zaman yaptığımız bir şey değil mi? Mesela okula, işe ya da markete alışveriş yapmaya her gün gidiyoruz. Hatta evin içinde bile susadığımızda ya da televizyon izlemek istediğimizde hareket etmiş oluyoruz. Yürümek… Bir vasıtayla bir yerden bir yere gitmek… Hepsi bir şekilde hareket etmek anlamına geliyor. Elimizi alnımıza götürdüğümüzde elimiz hareket ediyor. Gözlerimizi sağa sola çevirdiğimizde gözlerimiz hareket ediyor. Her şey hareket ediyor… Mu acaba? DEVAMI ▷

Kategoriler
Edebiyat Felsefe Genel

42’nin Gizemi

Bu kağıdı ikiye katlıyorum. Sonra tekrar katlıyorum. Sonra üçüncü kez katlıyorum. Her seferinde bu 0.1 mm’lik kağıdın kalınlığı iki katına çıkıyor. Bu işlemi 42 kez yaparsam yani kağıdı 42 kez katlarsam ne olur biliyor musunuz? Kağıdım o kadar kalın olur ki alt tarafı yere değerken üst tarafı ayın yüzeyine dokunur. Bunun açıklamasını videonun sonunda yapacağım ama önce neden 5 kere 10 kere değil de tam olarak 42 kere katlamaya çalıştığımızı söyleyeyim. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe

52 Mavi – Dünyanın En Yalnız Yaratığı

1989’da Pasifik Okyanusu’nda alışılmadık bir ses duyuldu.

ABD tarafından okyanusun çeşitli bölgelerine özel mikrofonlar döşenmişti, hidrofonlar. Sovyet denizaltılarının sesini duyabilmek için. Fakat soğuk savaş sona erdikten sonra artık bu mikrofonlar bilim insanları tarafından kullanılmaya başlamıştı. Gezegenimizin içinde başka bir gezegen gibi olan okyanusun derinliklerinden gelen seslere, özellikle de balinalardan gelenlere kulak veriliyordu.

İşte 1989’da duyulan o ses, bu mikrofonlar sayesinde tespit edildi. Ancak onu kaydeden kişi bu kez bir farklılık olduğunu hissetmişti. Teknik ölçümleri yaptıktan sonra bu fark kesinleşti. Sesin frekansı 52 Hertz idi. Oysa balinalar 15-25 Hertz aralığında ses çıkartır. Sonraki yıllarda yapılan ölçümlerde aynı ses defalarca duyulup kaydedildi ve anlaşıldı ki bu ses tek bir kaynaktan geliyor. Tek bir balinadan. Tahminen bir fin balinası ya da mavi balinadan. Belki de ikisinin karışımı hibrit bir tür. Bilim insanları çıkardığı sesin frekansının 52 Hertz olmasından ötürü ona “52 Mavi” adını verdiler. Bazıları da bu frekansta ses çıkaran başka hiç bir balina olmadığı için ona “dünyanın en yalnız balinası” dediler. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe

Biz şampiyonlarız! – Motivasyon videosu

Dostlarım,
Biz şampiyonlarız!
Ama kaybedenler için de savaşmak zorundayız.

  • Freddy Mercury

Bu videodaki konuşmanın bir benzeri liseler arası bir futbol maçı öncesinde yapılmıştır. Hayatının en güzel yıllarını zorlu bir sınava hazırlıkla geçiren tüm gençlere ithafen…

Hayatın sadece bir oyun olduğunu unutmayın…

——–

Bugün arkadaşlar, bugün hayat oyunumuzun önemli bir hamlesini daha yapacağız. Önümüzde zorlu bir sınav var. Çok çalıştık. Çok yorulduk bu sınav için. Ama şimdi dinlenme zamanı değil. İçimizde kalan son enerjiyi ortaya çıkarma zamanı. Çünkü bu oyunun sonunda size bahşedilecek bir onur var. Bu onur, şimdi size soracağım sorunun içinde gizli. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe

Otomatik piyano kendi kendine mi çalıyor? Westworld’un felsefesi

Pazar sabahlarının vazgeçilmez rutinlerinden biri nedir? Eskiden olsaydı bu soruya kovboy filmleri derdik.

Gerçi şimdilerde de bizi Vahşi Batı’ya götüren bir dizi var. Aranan adamları, tozlu kasabaları ve salonlarıyla tam da 19. yüzyıla ait kovboyların dünyası. Gibi görünüyor. Ama burada bir şeyler farklı. Westworld dizisinden bahsediyorum. Bu dizinin bize anlattığı hikaye aslında 2052’de geçiyor. Gösterdiği dünya ise bir tema parkı. İçinde insana çok benzeyen robotlarla oynayabildiğiniz bir oyun alanı. DEVAMI ▷

Kategoriler
Felsefe

Başarılı olmak için öğrenmemiz gereken en önemli kelime nedir?

Hayır. Lafı dolandırmaya hiç gerek yok. Başarılı olmak için gerektiği yerde “hayır” demeyi öğrenmemiz gerekiyor. Net bir şekilde. HAYIR.

Çok ilginç bir yaklaşım değil mi? “Evet” gibi olumlu görünen bir kelime yerine “Hayır” gibi olumsuz bir kelimeyi söylemeyi öğrenmemiz gerekli diyorum. Özellikle bizim toplumumuz için öğrenmesi çok zor bir konsept bu. Düşünsenize yolda birine “şurayı biliyor musun?” diye soruyorsun. Bizde bilmem yok, hayır diyemezsin. Öyle ya da böyle tarif edeceksin 🙂 DEVAMI ▷