Şimdi size bir sorum var arkadaşlar. 1880 yılından bugüne kadar yaşanan en sıcak yıl hangisiydi? İklimle ilgili haberleri takip edenler hatırlayacaktır. Çünkü cevap çok da uzak olmayan bir yıl: 2016. Son 138 yılın en sıcak geçen yılıydı. Peki en sıcak geçen ikinci yıl? 2015. Üçüncü yıl 2017. İçinde bulunduğumuz 2018 yılı muhtemelen bu listeye en sıcak 4. yıl olarak girecek. Size global ısınmanın ne kadar gerçek olduğunu ispatlamaya çalışmıyorum. Sorunun ne kadar hızlı büyüdüğünü hatırlatmak istiyorum.
Kategori: Teknoloji
NASA Mars’a bu aracı mı gönderecek?
Geçen hafta ünlü bir TV showunda New York sokaklarında dolaşan bir araç konu edildi. Aslında bu araç bir yıldan beri New York’un çeşitli yerlerinde görülebildiği için çok fazla önemsemedim ve programı izleyen diğer kişiler gibi sadece gülüp geçtim. Çünkü bu bir haber programı değil, komedi showuydu. Ama sonra basında ve sosyal medyada ciddi ciddi haberleri yapılıp paylaşılmaya başlanınca bu aracın gerçek hikayesini anlatmaya karar verdim. Çünkü bu hikaye “dikkat çekme sanatı”yla ilgili ve bu doğru yapıldığında o kadar da kötü bir şey değil.
Kasırgalar durdurulabilir mi? Kutuplardan getireceğimiz buz dağlarıyla yolları kesilebilir mi? Denizin üstünü ince bir film tabakasıyla kaplayıp onun oluşmasını engelleyebilir miyiz?
Atacaksın kasırganın gözüne bir nükleer bomba. Yetmedi bir tane daha atacaksın. Şaşıracak! Evet, kasırganın gözüne nükleer bir bomba atarsak ne olur?
İşte bu son soru da dahil olmak üzere diğer soruların hepsi ve daha fazlası sorulmuş, araştırılmış ve kasırgaların yıkıcı etkilerini azaltabilmek için teknolojik çözümler aranmış. Çünkü mükemmel bir dünya diliyoruz. Ve nedense “mükemmel”in ne demek olduğunu da en iyi biz biliyoruz.
Japonlar bir asteroide ROBOT indirdi!
Şu anda neye mi bakıyoruz? Çok uzaklardan gelen bazı verilere. Simsiyah bir gecenin koynundan bize ulaşan bu veriler, bizi yüzyıllar öncesindeki fakir bir balıkçıdan Rock grubu Queen’e bağlayacak. Ama önce biz de o uzaklara bir mesaj gönderelim.
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum
3 Aralık 2014’de Japonya’dan insansız bir uzay aracı yola çıktı. Hayabusa 2 adlı bu araç yaklaşık 1 yıl boyunca dünya yörüngesinde dönüp doğru zamanı bekledi. Aralık 2015’de hedefine doğru yöneldi. Hedefi bir asteroiddi: Ryugu adında yaklaşık 1 km çapında minik bir gezegen. Tam da Küçük Prens romanındaki B612 asteroidinin boyutlarında.
Elon Musk şimdi de AY’a insan gönderiyor!
Aya geri dönüyoruz. 50 yıl sonra. Üstelik bu kez oraya gidecek kişiler astronot değil. Sıradan insanlar. Lafın gelişi sıradan. Geçtiğimiz Pazartesi günü, 17 Eylül 2018’de, Elon Musk aya gidecek ilk özel yolcuyu duyurdu. İlk Ay turistini. Japon girişimci Yusaku Maezawa. Adını ilk kez duyuyor olabilirsiniz ama ileride tarih kitaplarına geçecek bu isim. Bunu yapabilmek için kendisi 2023’te Space X’in Ay’a göndereceği BFR roketindeki tüm koltuk biletlerini satın almış. Geçen Pazartesi günü yaptıkları basın toplantısı canlı yayınında yanında kimleri götürmek istediğini de açıkladı. Bu kısmı çok önemli. O yüzden size konuyla ilgili bazı ayrıntıları vermem lazım.
Ne zaman uçan arabalarımız olacak?
1632 yılında, Lodoslu bir havada Üsküdar Doğancılar’ın çimenlerinde piknik yapan bir aile, havadan kanatlarıyla süzülerek gelen bir kişiyi görür. Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sine göre Ahmet Çelebi adlı bu kişi Galata Kulesi’nden havalanarak 3358 metre uçmuştur. Kişisel uçan araçlar kavramının ilk örneklerinden biri olan bu hikayeden 250 yıl kadar sonra uçaklar ve arabalar yaklaşık aynı dönemde hayatımıza girdi ve girdiğinden beri bu ikisinin karışımı bir araç hayal edilmeye başlandı: uçan araba! Otomobillerin toplu üretimini kolaylaştıran teknikleri uygulayan Henry Ford daha 1940 yılında şöyle bir kehanette bulundu: “Bu sözümü unutmayın. Araba ve uçak kombinasyonu yeni bir araç geliyor. Şimdi gülebilirsiniz ama mutlaka gelecek!” Hala gelmedi be Henry Ford. Ayrıca ilk uçan arabanın bu sözün söylenmesinden 6 yıl önce 1934’de yapıldığını düşünecek olursak çok da ileriyi görmeye gerek yok böyle bir kehanette bulunabilmek için. Ama bir türlü olmadı işte.