Bir kitabı okurken hep kelimelere odaklanırız değil mi? Kelimeler ve onların çağrıştırdığı anlamlar. Bu çok doğal. Peki hiç kelimelerin arasındakilere dikkat ettiniz mi? Anlamların oluşmasına yardım eden minik, mütevazi işaretlere?
Noktalama işaretleri. Her gün görüp de varlığına alıştığımız nesneler gibi. Yokluğunda fark ettiğimiz güzellikler gibi. Bazı yazarlar bunu bize hatırlatmak için bilinçli olarak onları yok ediyor.
Mesela James Joyce. Ünlü eseri Ulysses’in son bölümünde sadece iki tane nokta kullanmış. Demek ki kısa bir bölümmüş diye düşünebilirsiniz ama öyle değil. Bu bölümde İngiliz dilinde yazılmış en uzun cümlelerden biri var. Cümleye başlıyorsunuz ve 4391 kelime sonra noktayı görüyorsunuz. Böyle bir cümleyi okumak ne kadar sürer biliyor musunuz? Ben denedim, yaklaşık 45 dakika. Peki en uzun cümle hangi kitapta? Jonathan Coe’nun “The Rotters’ Club” adlı kitabında. Bu kitaptaki bir cümle 13955 kelime uzunluğunda. Okumadım ama okusaydım 2 saat filan sürerdi. Cümleler genellikle noktayla biter ve bir nefeste okunması beklenir. Böyle bir cümleyi bir nefeste okuyabilmek pek de kolay olmasa gerek 🙂