Kategoriler
Sinema

NOPE – Bu bildiğiniz UFO filmlerinden değil!

“Birazdan izleyeceklerinizden sonra buradan farklı ayrılacaksınız.” 

Bu cümleyi en son NOPE filminde duydum. Müthiş bir film. Önce ne hakkında olduğunu sadece filmin tanıtımlarında gösterildiği kadarıyla “spoiler”sız anlatayım. Sonra videonun ikinci bölümünde “spoiler”lı bir analiz yapalım. 

Bu bir neo-western. Yeni nesil bir kovboy filmi. Bu bir bilim-kurgu. Bu bir korku filmi. Bu filmde kameralar, gösteriler, hayvanlar, uçan daireler, UFO’lar var. Ama bu bildiğiniz UFO filmlerinden değil! DEVAMI ▷

Kategoriler
Bilim Müzik

Duyduklarınıza inanamayacaksınız! İşitsel İllüzyonlar

Göz yanılmaları… Optik illüzyonlar… Şaşı bak şaşırlar… Hareket etmemesine rağmen hareket ediyormuş gibi görünen yatay-dikey çizgiler.

Bunların çoğunu, öyle ya da böyle biliyoruz. Büyük oranda görsel bir dünyada yaşıyoruz. Bu yüzden, öne çıkan illüzyonların, yanılsamalarının da görsel dünyada yer alması şaşırtıcı değil.

Ama bugün, görsel dünyadan biraz olsun sıyrılacağız ve işitsel dünyanın labirentlerinde ilginç bir gezintiye çıkacağız. Konumuz: Ses yanılsamaları. Ya da diğer adıyla: İşitsel illüzyonlar. DEVAMI ▷

Kategoriler
Edebiyat Sinema

Yüzüklerin Efendisi: Güç Yüzükleri

85 yıl önce “The Hobbit” diye bir kitap yayımlandı. J. R. R. Tolkien adında bir filolog tarafından yazılmış bir çocuk romanıydı bu. “Orta Dünya” diye bilinen tamamen kurgusal bir evrende yaşayan, kısa boylu, tüylü ayaklı bu hobit ırkının yanı sıra, elfler, cüceler, büyücüler ve daha nice renkli karakterlerle doluydu.

Bu roman çok beğenilince, Tolkien hikayenin devamını yazmaya başladı ve 1954-55 yıllarında “Yüzüklerin Efendisi” üst başlığıyla üç kitaplık bir seri daha yayımlandı. Burada tek cilt olarak görüyorsunuz, çünkü aslında üç ayrı hikaye değil. Tek ama epik bir fantezi bu. Hatta böyle bir kategoriyi yaratan ve en üst düzeyde temsil eden bir eser. O yüzden 1968 sonrasında genellikle birleştirilip tek cilt halinde yayımlandı. O günden beridir -farklı formatlarda basıldığı için hesaplanması pek kolay olmasa da- dünyanın en çok satan, en çok okunan kitaplarından biri oldu. DEVAMI ▷

Kategoriler
Teknoloji Uzay

İnsanlık Ay’a dönüyor. Bu kez kalıcı olarak!

Artemis 1 Canlı Yayın Linki: https://youtu.be/zPoG0THRUW0

Ay’a ilk ayak basan kişinin kim olduğunu bilmeyen yoktur herhalde… Peki Ay’daki son kişinin kim olduğunu biliyor musunuz?

Eugene Cernan. Apollo 17 göreviyle 1972’de Ay’a gönderilen 3 astronottan biri. 6 ayrı insanlı Ay’a iniş görevinde orada yürüyen toplam 12 insandan sonuncusu. Ay’daki son adam. 

Oradan ayrılmadan hemen önce rover’ı kullanarak az sonra Ay’dan yörüngedeki uzay aracına fırlatılacak kapsülün 190 metre uzağına park etti. Yüzeyden yapılacak son TV yayınının hazırlıkları için anteni ve kamerayı ayarlarken şunları söyledi: DEVAMI ▷

Kategoriler
Sanat Tasarım Teknoloji

Yapay Zeka Sanatının Şafağı

  • Bir robot tuvali güzel bir sanat eserine çevirebilir mi?
  • Sen çevirebilir misin?

I, Robot

Sizi bilmem ama ben bir tuvali öyle kolay kolay sanat eserine çeviremem. Will Smith de en fazla başkalarının suratının şeklini değiştirebilir. Biz insanların çok azı bir tuvali sanat eserine dönüştürebilecek yetenekte. Hatta bazıları o kadar yetenekli ki hem resim yapıyor hem de kendisini o resmi yaparken çizebiliyor. Çok meta bir kavram oldu ama yine de örneklendireyim.

Bu bir resim. Bu da onu çizen ressam. Karşısına bir ayna yerleştirmiş ve hem kendini hem de ona poz veren bu kişiyi resmetmiş. 400 yıl önce böyle bir anı tuvale yansıtmanın en teknolojik yolu buydu.  DEVAMI ▷

Kategoriler
Eğitim Uzay

Dünya, atom saatlerinin icat edilmesinden bu yana “en kısa gün rekoru”nu kırdı! 

Dünya, atom saatlerinin icat edilmesinden bu yana “en kısa gün rekoru”nu kırdı! 29 Haziran 2022’de gezegenimiz yaklaşık 24 saatlik normal dönüşünü 1.59 milisaniye daha hızlı gerçekleştirdi. Oysa biz dünyanın hızının yavaşladığını zannediyorduk. Ne oluyor yani? Dünya bir hızlanıp bir yavaşlıyor mu? Onun gibi bir şey. Dünya, yalpalıyor!

Üstelik onu düzeltebilmek için bu videoya yapabileceğiniz etkileşim benzeri şeyler de yeterli olmaz. Aslına bakarsanız düzeltilecek olağanüstü bir durum yok. Sadece bir günün aslında 24 saat olmadığını, bazı dönemlerde farklı hızlarda döndüğünü, o yüzden arada bir günlere saniye bazında ayarlamalar yapıldığını bilsek yeter. Bu ayarlamalar yapılmazsa işte o zaman işler karışabilir.  DEVAMI ▷