2019 yılı için hazırladığım astronomi takviminde de yazdığım gibi 9 Temmuz 2019 gecesi Satürn’le Güneş’in konumları karşı karşıya geldi (opozisyon). Hava bulutsuz ve açık olunca arka bahçemden Satürn’ün halkalarının videosunu çekmeyi başardım. Ayrıca Jüpiter ve uydularıyla Ay’ın da oldukça net görüntülerini kaydettim. Bu güzel deneyimi kısa bir videoyla paylaşmak istedim. ~ Yıldızların ve gezegenlerin konumlarını tespit edebilmek için pek çok mobil uygulama var. Ben SkyView uygulamasını kullandım. Video kaydını 3000 mm lense sahip Nikon P1000 ile gerçekleştirdim.
“Sadece 235 atom kullanarak bir yarış arabası tasarladık!” başlığını gördünüz ve şimdi merak ediyorsunuz, nasıl bir tık tuzağına yakalandım diye… Eğer böyle düşünüyorsanız henüz bu kanala abone değilsiniz demektir. Çünkü burada izleyicileri kandıran, yanıltıcı başlıklara asla yer yok. Bu videoda gerçekten atomları kullanarak dünyanın en küçük yarış arabasını tasarlayacağız. Bir nanocar tasarımı yapacağız.
Nano “cüce” demek. Bilim dünyasındaysa nano ile tanımlanan ifadeler, herhangi bir ölçünün milyarda birini gösterir. 1 nanometre metrenin milyarda biri demektir ve bu da yaklaşık 3 altın atomunun uzunluğudur.
Dünyanın ilk gerçek bilim insanı kimdir?
Dolunayın olduğu bir gece çıplak gözle Ay yüzeyini inceleyin. Kenarına yakın bir yerde karanlık bir daire bulacaksınız. O dairenin kenarında 32 km çapında ve 2 km derinlikte bir krater var. Adı “Alhazen” krateri. Onu çıplak gözle göremezsiniz ama orada olduğunu bilin. Size “bakmakla görmek arasındaki fark”ı hatırlatan aramızdaki bir işaret olsun. O kratere neden Alhazen ismi verilmiş biliyor musunuz? Çünkü bundan 1000 yıl önce Irak’ın Basra kentinden Al-Hasan diye biri de tıpkı sizin gibi kafasını kaldırıp Ay’a bakmış. Bakmakla kalmamış görmeye çalışmış. Görme kavramı üzerine düşünmeye başlamış. Nasıl oluyor da Ay’ı görebiliyoruz? Işık nasıl hareket ediyor?
Dünyanın en saygın film eleştirmenlerinden Roger Ebert’ın “tüm zamanların en iyi filmleri” diye bir listesi var. Listedeki 10 filmden 9 tanesi şöyle: Kazablanka, Yurttaş Kane, Floating Weeds (Yüzen Otlar), Gates of Heaven (Cennetin Kapıları), Tatlı Hayat, Notorious (Adı Çıkmış), Kızgın Boğa, Üçüncü Adam, ve benim de favorim olan 2001: Uzay Macerası. Zaten klasik film listelerinin pek çoğunda üç aşağı beş yukarı yer alan başlıklar bunlar. Ama onuncusunu bu tür listelerde pek göremezsiniz. Çünkü tüm zamanların en iyi filmleri listesindeki bu film diğerleri gibi bir kurmaca değil. Senaryosu ya da oyuncuları yok. Gerçek insanların hayatlarını anlatan bir belgesel bu: Up.
Barış abi, üniversite sınavı bitti ve yaz tatili başladı kendimi her yönden eksik hissediyorum. Benim gibi gençlere öneriniz var mı? Sanat ve sinema konusunda kendimi geliştirmek istiyorum, önerebileceğiniz kitaplar var mı?
Var!
Sevgili Hacer, bu yorumu “Heykeller neden beyazdır?” adlı son videomun konuşma metninin yer aldığı web sitemin yorumlar kısmına yazmış. İnanmazsınız benim böyle bir web sitem var. Burada konuştuğum şeyleri orada yazıyorum. Yazmakla kalmayıp kullandığım kaynakların linklerini de ekliyorum. Ekliyorum ki konuyu daha ayrıntılı araştırmak isteyenler kaldığımız yerden devam edebilsinler.
Heykeller neden beyazdır?
Heykel denince aklınıza beyaz mermerden yapılmış figürler geliyor değil mi? Gerçekten de internette heykel kelimesini arattığınızda çoğunlukla bu renkte heykeller görürsünüz. Özellikle Yunan ve Roma döneminde yapılmış heykeller nedense -mermerden yapıldığı için- hep beyazdır. Eğer yolunuz Aydın’ın Geyre köyüne düşerse orada bulunan kalıntılarda da bunu görebilirsiniz. Orada yaklaşık 6000 yıl önce kurulmuş Afrodisias kenti gelmiş geçmiş en önemli heykeltraşlık merkezlerinden biriydi. Dünyanın dört bir tarafındaki müzelerde sergilenen pek çok heykel Afrodisias’da yapılmıştır.