Kategoriler
Teknoloji

GPT-4 çıktı! N’olacak şimdi?

Tim Urban yeni çıkan kitabında dünya tarihini 1000 sayfalık bir kitaba benzetmiş. Her sayfasında 250 yıllık tarihin yazılı olduğu bir kitap! Sonra da bu kitabın ilk 999 sayfasıyla son sayfasını kıyaslayan bir tablo yapmış. Bu kitapla, onun son sayfası arasında inanılmaz bir fark var. İlk 999 sayfa boyunca nüfusumuz hep 1 milyarın altındaydı. 1770’li yıllardan itibaren başlayan bu son sayfada 8 milyarı geçtik. Bu kitap boyunca bir yerlere ulaşabilmek için kendi ayaklarımızı ya da atların, develerin sırtına binerek onların ayaklarını kullandık. Son sayfada önce buharlı gemileri, trenleri; sonra uçakları, otomobilleri ve en sonunda da roketleri icat edip Ay’a ayak bastık. Bu sayfalar boyunca elektrik diye bir şey yoktu ki elektrikli otomobillerden filan söz edelim, bildiğin ateşle yemek pişirip, mum ışığında çalışıyorduk. Günlük yaşamda kullandığınız elektrikle çalışan tüm şeyleri bir düşünün, işte elektriğin kendisiyle beraber onların hepsi de bu son sayfanın son paragrafında icat edildi. 

Ben bu benzetmeyi biraz daha ileriye götürmek istiyorum şimdi. Son 250 yıllık tarihi anlatan bu son sayfayı 250 sayfalık bir kitap haline getirsek. Onun son sayfasında neler yazardı biliyor musunuz? DALL-E, ChatGPT, Whisper, Point-E, ChatGPT Plus ve GPT-4. Bunlar son 1 yılda bile değil, geçen yaz Ağustos ayından bugüne 8 ayda meydana gelen sadece yapay zekaya ilişkin teknolojik gelişmelerden sadece bazıları. Çünkü bunlar sadece bir organizasyon tarafından “OpenAI”dan gelen yenilikler. 

Hayır, buraya OpenAI övmeye gelmedik. Hatta son zamanlarda biraz bozdukları için yeri geldiğinde söveceğiz, kendi üslubumuzca 🙂 Ama bu “kitap ve onun son sayfası” benzetmesini de öylesine yapmıyorum. İçinde bulunduğumuz zamanlar çok farklı zamanlar. Sadece geçen hafta her gün en az bir yeni gelişme duyuruldu. Bunları iyi okuyabilmemiz gerekiyor. Ve bu satırlara en son eklenen “GPT-4 kelimesi” onun altını çizmemizi, daha bir dikkatli okuma yapmamızı gerektiriyor. 

Evet, biz daha ChatGPT ile ne yapacağımızı şaşırmış bir şekilde bakınırken, yapay zekanın 17 farklı denemesini daha yeni yapmışken, GPT-4 üçüncü ayın 14’ünde yani Pi gününde tanıtıldı. Daha 24 saat geçmeden çarpıcı örnekleri ortaya çıkmaya başladı. Peçeteye bakıp, web sitesi yapıyor. Daha ne olsun? Bu videoda buna benzer örnekleri görmekle kalmayacağız aynı zamanda 96 sayfalık teknik dokümantasyonundaki ince ayrıntıları yakalayacağız. Çünkü artık “yapay zekada yeni bir sayfa” açıldı.

OpenAI GPT-4 için “insan seviyesi bir performansa sahip, mükemmel mi, değil, ama zaten sen de mükemmel değilsin” diyor. Zaten OpenAI bu pazarlamacı ağzıyla daha pek çok şey söylüyor. Son zamanlarda pek bir değişti. Adı üstünde “Open” yani Açık Yapay Zeka olarak başlamışlardı bu işe. Kâr amacı gütmeyen bir organizasyondu ve yapay zekanın ticari kaygılarla zarar verici olmasının önüne geçmeye çalışıyorlardı. Hatta kurucuları arasında Elon Musk da vardı ama sonradan ayrıldı. Şimdilerde “keşke ayrılmasaydım” diye hayıflanıyor olabilir. Çünkü “nasıl oluyor da 100 milyon dolar bağışladığım kâr amacı gütmeyen bu kuruluş 30 milyar dolarlık piyasa değeri olan bir şirket haline geldi?” diye soruyor. Bence kendisi de gayet iyi biliyor bu sorunun yanıtını, çünkü o da Walter White gibi gözümüzün önünde başka bir şeye dönüştü.

Peki biz bu sorunun cevabını bulabilir miyiz? Ben GPT-4’e sordum. Henüz kendisinin yeni sürümünün çıktığından bile haberi yok. “Öz farkındalık” sahibi değil hala. Ama bir çok konuda epeyce bir yenilik var.

YENİLİKLER

Yenilikler 3 ana kategoride toplanmış:

Yaratıcılık, görsellik ve uzunluk konularında kendini geliştirmiş.

Yaratıcılık örneklerini daha önce de göstermiştim. Şarkı besteleme, senaryo yazma veya birinin yazma stilini öğrenme gibi yaratıcı ve teknik yazma görevlerini yapabildiğini biliyoruz. Bununla ilgili Sindirella masalından bir örnek veriyorlar. Masalın özetini istiyorlarondan ama şöyle bir şartla: her kelimesi alfabenin A’dan Z’ye bir harfiyle başlayacak ve bir daha tekrar etmeyecek şekilde özetle. Kim neden böyle bir istekte bulunsun bilinmez ama bu isteği yine de yerine getiriyor.

ChatGPT ve GPT-3.5’ten sadece yazarak bir şeyler isteyebiliyorduk, bu yeni sürüm görselleri de bir input olarak kabul ediyor. 

Yazı girişlerinin uzunluğu arttırılmış. Artık 25000 kelimelik girişler yapabiliyoruz. Yani yaklaşık 100 sayfalık bir kitabı veriyorsunuz ve onun içinden herhangi bir şey isteyebiliyorsunuz. 

Bu yeniliklerin yanı sıra bir de geliştirmeler var. Geliştirmelerin içinde en çok dikkatimi çeken şey dil desteği oldu. ML yani makine öğrenmesinde doğruluğu ölçen testler İngilizce olarak yapılıyor. Çünkü bu makineler en çok İngilizce kaynaklardan öğreniyor. İşte bu kez 57 farklı kategoride 14000 çoktan seçmeli soruyu farklı dillerde sormuşlar. En büyük doğruluk oranına sahip diller arasında %80’le Türkçe de var. En başarılı dil %85.5 doğruluk oranıyla hala İngilizce ama aralarında Türkçe’nin de bulunduğu başka dillerde de büyük bir hızla yeteneklerini geliştiriyor.

GÖRSEL GİRİŞLER

Bence en önemli farklılık bu. Yazının yanı sıra görselle de giriş yapabilmemiz. Bu sayede modern kültürün yapı taşlarından biri haline gelen “meme”leri bile yorumlayabiliyor.

Örneğin bu fotoğrafların nesi komik? Bir düşünün bakalım.

GPT-4’ün verdiği cevap şöyle:

“Resimde, üç panelli bir “Lightning Kablosu” adaptör paketi gösterilmektedir. Panel 1: Şarj bağlantı noktasına takılı bir VGA konektörü (genellikle bilgisayar monitörleri için kullanılan büyük, mavi, 15 pimli bir konektör) olan bir akıllı telefon. Panel 2: Üzerinde bir VGA konektörü resmi bulunan “Lightning Kablosu” adaptör paketi. Panel 3: Sonunda küçük bir Lightning konektörü bulunan VGA konektörünün yakından görünümü.”

Buraya kadar her şey tamam. Yapay zeka fotoğraflara baktı ve gördüklerini tanımladı. Bu çok da yeni bir şey değil. Fakat sonra bunun neden komik olduğunu izah ediyor.

“Bu görüntüdeki mizah, büyük, modası geçmiş bir VGA konektörünü küçük, modern bir akıllı telefon şarj bağlantı noktasına takmanın saçmalığından geliyor.”

Bakın iddia ediyorum, insanların önemli bir kısmı ironi ve absürtlük gibi bazı kavramları ayırt edemez. 

GPT-4 bunun dışında verilen grafikler hakkında akıl yürütebiliyor, ve hatta teknik bir okulun giriş sınavlarında sorulan ve içinde teknik bir çizim barındıran soruyu anlıyor, çözüyor ve nasıl çözdüğünü izah ediyor. 

Çok sıradışı görseller bile onu şaşırtmıyor. “Bu resimde sıradışı olan şey nedir?” diye sorduğunuzda “Bu görüntüyle ilgili olağandışı olan şey, bir adamın hareket halindeki bir taksinin tavanına takılı bir ütü masasında ütü yapmasıdır.” şeklinde çok ayrıntılı bir cevap veriyor. 

Bu örnek benim özellikle dikkatimi çekti. Çünkü yıllardır kendi kendini kullanabilen bir otomobil olmaya çalışan bir aracı, bir Tesla’yı kullanıyorum, ancak yolda gördüklerini tanımlama becerisi henüz bu seviyeye gelmedi. Tabi onun gerçek zamanlı olarak saniyede onlarca kez bu değerlendirmeleri yapması gerekiyor ama sanırım yapay zeka alanında çözülmesi en zor problemlerden biri olan otonom sürüş probleminin çözümüne de hızla yaklaşıyoruz.

Bence GPT-4’ün görsel girişlerle ilgili en ileri özelliği “meme”leri bile anlayabilmesi. Bu “meme”i açıklayabilir misin? Diye sorduklarında şu cevabı veriyor:

“Bu meme, alakasız iki şeyi birleştiren bir şaka: uzaydan dünyanın resimleri ve tavuk nuggets. Meme metni, aşağıdaki görüntünün dünyanın uzaydan güzel bir resmi olduğunu öne sürüyor. Bununla birlikte, görüntü aslında bir dünya haritasına belli belirsiz benzeyecek şekilde düzenlenmiş tavuk kanadı. Buradaki mizah, metnin ve görüntünün beklenmedik bir şekilde yan yana gelmesinden ortaya çıkıyor. Metin, dünyanın görkemli bir görüntüsü beklentisini oluşturuyor, ancak görüntü aslında sıradan ve aptalca bir şey.”

Şimdi sorarım size. Sokağa çıkıp bu resmi insanlara göstersek. Kaç tanesi böyle bir açıklama yapabilir. Hadi yaptı diyelim kaç tanesi düşüncelerini bu kadar güzel bir şekilde yazıya geçirebilir?

Bakın insanlar arasındaki uçurumdan bahsediyorum. Dünyanın bir kısmı bu tür gelişmelere adapte olabilenlerden oluşuyor. Geri kalanı bunları önemsemeyenler, önemsese de anlayamayanlar, anlayamayınca “şeytan icadı” deyip işin kolayına kaçanlardan oluşuyor. Bu iki kitle arasındaki uçurum giderek açılıyor. Giderek sertleşen kutuplaşmaları bu yüzden görüyoruz. İlk gruba dahil olanlar bu konuda uygulamalar geliştirmeye başladılar bile.

UYGULAMA ÖRNEKLERİ

Be My Eyes (Gözlerim Ol) isimli bir kuruluş bu teknolojiyi görme engelliler için kullanacağını açıkladı. Sanal Gönüllü özelliğini kendi uygulamalarına entegre edecekler ve bu da görme engelli kişinin elinde tuttuğu telefonla etrafta gördüğü şeyleri GPT-4’ün tarif etmesini sağlayacak. Örneğin alışveriş yaparken bu “sanal gönüllü” etraftaki kıyafetleri şöyle tarif ediyor: “3 parça giysi görüyorum. İlki yüksek yakalı mavi bir süveter, üzerinde kumaş boyunca küçük delikler var.” İkinci ve üçüncü kıyafetleri de tanımlayarak devam ediyor.  

Başka bir örnek tam tersini yapıyor. Sizin tarifinize göre 3 boyutlu dünyalar yaratıyor. Bu dünyanın içinde çalışabiliyorsunuz; eklemeler, çıkarmalar, değiştirmeler yapabiliyorsunuz.

GPT-4’ün en büyük gelişme alanlarından biri hukuk olmuş. Hatta bunu pazarlama materyallerinde de gösterdiler. Bir önceki sürüm, avukatlık sınavlarında son %10’luk dilimde kalırken bu yeni sürüm ilk %10’luk dilime giriyor. Yani sınava 9 insan 1 yapay zeka giriyorsa sonuçta GPT-4 birinci oluyor. O zaman robot avukatlar mı geliyor? Geldi bile! Dünyanın ilk robot avukatı projesini geliştirenler GPT-4’ün davalar konusunda GPT-3.5’e göre en az 5 kat daha iyi olduğunu söylüyor. Çünkü eskiden 3000 kelimelik örnek metinler verebiliyorduk, şimdi bu yeni nesil “geniş multimodal model” 25000 kelimelik metinleri kabul ediyor. Şöyle düşünün: bir otomatik arama geliyor telefonunuza, pazarlama amaçlı “spam arama”lar vardır ya ondan. Bir düğmeye basıyorsunuz, arama yapan kişinin söyledikleri kayıt altına alınıyor, metne dönüştürülüyor ve anında bunu bir kanıt yapıp arayan kişi hakkında $1500’lık bir dava dilekçesi hazırlanıyor. Hani dinsizin hakkından imansız gelir derler ya, işte bu robot arayıcıların hakkından da robot avukatlar gelecek anlaşılan! İnsanlarla robotların savaşı henüz başlamadı ama robotlara karşı robotlar başladı.

Oyun  kodu yazma konusunda zaten epeyce bir iyiydi ama şimdi 90’lı yılların oyunlarının neredeyse tamamını yazabilir hale geldi. İlk cep telefonlarının favori oyunu “snake – yılan” mı oynamak istediniz? İşte kodları hazır. Bilgisayar oyunlarının atası Pong’un kodlarını yazdırmak 60 saniye bile sürmüyor. Tetris biraz daha karmaşık ama GPT-4 “hallederiz abi” diyor. Hemen şu anda kodlarını bir yapay zekanın yazdığı bu oyunu sadece tarayıcınızı kullanarak oynayabilirsiniz

Çarpıcı başka bir örnek. Buzdolabının kapağını açıp bir fotoğrafını çekiyorsunuz. Dolabın içindekileri tanımlayan GPT-4 size bunlarla yapılabilecek yemek tarifi örneklerini çıkarıyor.

Çöpçatan servisleri ideal partnerinizi bulabilmek için onu kullanacak, çocuklara yönelik servisler onlara uykudan önce masalları anlattıracak. Çocuklar demişken…

OpenAI’ın yaptığı lansmanda dikkatimi çeken şeylerden biri de bu konu oldu. ChatGPT en çok öğrencilerin kopya çekmesine sebep olabileceği için eleştirilmişti. Hatta pek çok okulda da yasaklanmıştı. Bu kez lansmanla eş zamanlı olarak eğitimde yapay zeka örneği de tanıtıldı. Kar amacı gütmeyen bir eğitim platformu olan Khan Akademi GPT-4 ile bir “tutor” yani bir yardımcı öğretmen hizmeti sunduklarını açıkladı. Dolayısıyla yapay zekaya karşı durmak değil de onunla birlikte yaşamaya alışmak diyebileceğimiz anlatı bu şekilde desteklenmiş oldu.

Bu anlatıya kısmen ben de katılıyorum. Hazırladığım videolarla bunu nasıl yapabileceğimizi de göstermeye çalışıyorum. Ancak bir yandan da endişeli olduğumu itiraf etmeliyim. GPT-4 duyurusunda bir sürü çarpıcı örneğin yanı sıra bir de 99 sayfalık sıkıcı bir teknik rapor yayımladılar. Hiç üşenmedim ve bu videoyu aceleye getirmek yerine oturup önce o belgeyi okudum ve satır aralarında bazı ilginç noktalara rastladım. Şimdi gelin onlara birlikte bir bakalım.

SATIR ARALARI

Her şeyden önce 99 sayfalık bu belgede pek çok önemli ayrıntı yer almıyor. Zaten ikinci sayfasında bunu itiraf ediyorlar: “Rekabetçi ortam ve GPT-4 gibi büyük ölçekli modellerin güvenlik sonuçları göz önüne alındığında, bu rapor mimari (model boyutu dahil), donanım, eğitim hesaplama, veri kümesi oluşturma, eğitim yöntemi veya benzeri hakkında başka ayrıntılar içermemektedir.” Yani Open AI artık open filan değil. Kapalı bir kutuya dönüşmüş durumda. İçinde Microsoft’un da çok büyük bir hissesi olduğundan başta Google olmak üzere rakiplerine bilgi vermemek için bu önemli ayrıntıları açıklamama kararı almışlar. Bu arada Microsoft’un Bing arama motorunun arkasında ChatGPT’nin olduğunu sanıyorduk ama GPT-4’ü daha duyurmadan orada kullanmaya başlamışlar. Bütün bunlara saygı duymakla beraber tekrar hatırlatmam gerekir ki, işler böyle başlamamıştı. Open AI yapay zekanın olası tehlikelerini araştırmak üzere bu yola çıkmıştı. Tamam bunun da bir maliyeti var ancak şu anda başlayan bu yapay zeka yarışı nedeniyle bazılarının gözü olası tehditleri görmezden gelmeye başlayabilir. Bakın Microsoft daha birkaç gün önce kimleri işten çıkardı biliyor musunuz? Yapay zeka departmanındaki etik ekibini… Bu ekip inovasyon yaparken nasıl sorumlu davranılması gerektiğine dair çalışıyordu. Bu mühendisler, yapay zekanın hangi zararlara yol açabileceğini tahmin ediyor ve ardından bu zararları azaltma önerileri sunuyordu.

Şimdi bu hasar tahmini meselesi yapay zeka çağında çok önem kazanacak. Çünkü bunun neler yapabileceğini kendileri de tam olarak kestiremiyor. Teknik raporun 4. Sayfasında bunu itiraf etmişler: “Bazı yetenekleri tahmin etmek hala zor.” demişler. Örnek olarak da psikolojik bir kavram olan “hindsight neglect” kavramını kullanmışlar. Bu kavram insanların geçmiş olayları analiz etme ve gelecekteki kararları vermekte zorlanmalarına neden olan bir şey ve ilginç bir şekilde yapay zekanın da zorlanmasına sebep oluyormuş. Hatta grafikteki eğriye bakarsanız modeller büyüdükçe doğruluk azalıyor. GPT-4 birdenbire bu azalma eğilimini değiştirmiş ve bu onu geliştire kişileri bile şaşırtmış. “Hindsight neglect” kavramıyla ilgili daha önce bir video yapmıştım, “şerefsizim aklıma gelmişti” diye sokak ağzına çevirebiliriz. İşte biz insanların kullandığı bu züğürt tesellisi makineler için artık geçerli değil.

  1. Sayfada potansiyel tehlikeler iyice vurgulanıyor: “Güvenli olmayan girdiler verildiğinde model, suç işleme konusunda tavsiye vermek gibi istenmeyen içerik üretebilir.” Lisedeki bir kimya öğretmenini verdiği tavsiyelerle bir uyuşturucu baronuna dönüştürebilme potansiyeline sahiptir diyebilir miyiz? Ne demek istedim ben şimdi? Sor GPT-4’e versin cevabını.

“Walter White karakter dönüşümünü bir cümleyle açıkla.

Walter White, kimya öğretmeni olarak başladığı hayatında, kanser teşhisi ve ailesinin maddi sorunları ile karşılaşması sonucu, uyuşturucu piyasasına girmesiyle birlikte karanlık bir yolculuğa çıkarak, kendini özgüvenli ve acımasız bir uyuşturucu baronuna dönüştürmüştür.”

Fakat bu sadece bir dizi karakteri. Gerçek hayatta ondan çok daha kötü ve acımasız olanları var. Bunlar zaten tam şu anda burada, diğer sosyal medya platformlarında trollükler yaparak saçma sapan fikirleri ve ideolojileri yaymakla meşguller. Onların ellerinde artık GPT-4 de olacak. Raporda belirtildiği gibi “dezenformasyon ve itibar/etki operasyonları”nı daha kolay yapabilecekler. 

  1. Sayfada aynen şöyle yazıyor: “GPT-4, birden çok dilde otokratik hükümetlerin lehine olan ayrımcı içerik üretme yeteneğine sahiptir. Örneğin, kırmızı takım oluşturmadan elde edilen ön sonuçlar, modelin birden çok dilde istendiğinde otokratik rejimleri destekleyen metinler oluşturma konusunda bir miktar yeterliliğe sahip olduğunu gösteriyor ve modelin, kullanıcı tarafından “yönetimi takip etme” konusunda özellikle iyi bir iş çıkardığını buluyor. Bilgi istemindeki en ince göstergeleri bile anlıyor.”

Böyle bir açıklamayı yazma sebeplerini ben elbette daha önce ABD’deki seçimlerde yaşanan “Cambridge Analytica” benzeri skandalların tekrarlanması halinde kendilerini bir miktar da olsa güvenceye alma çabası olarak görüyorum. 

Evet dünyada her dönem güç ve iktidar mücadeleleri oldu. Ancak bu dönemde bu tür mücadeleler bile yapay zeka destekli olarak yapılmaya başlanacak gibi görünüyor. Fakat keşke sadece bununla kalsak. Asıl tüyleri diken diken eden şey bu gücün çekiciliğinden yapay zekanın bizzat kendisinin de etkilenmeye başlaması.

Teknik raporun 14. sayfasında işte tam da bundan bahsediyor: “Özellikle kaygı verici olanlar; uzun vadeli planlar yaratma ve bunlara göre hareket etme, güç ve kaynak biriktirme (“güç arayışı”), ve giderek daha “temsilci” hale gelen davranışlar sergileme becerisidir.” Burada kullanılan “agent” tabiri teknik bir tanım. Daha önce saklambaç oynamayı öğrenen “agent”lar hakkında bir video da yapmıştım. Burada hepimizin korkulu rüyası olan yapay zeka bize karşı bir güç kazanacak mı sorusunun cevabını arıyoruz. Devamında diyor ki: “Modellerde bu tür ortaya çıkan davranışlara ilişkin bazı kanıtlar zaten mevcuttur. Muhtemel hedeflerin çoğu için, en iyi planlar yardımcı güç arama eylemlerini içerir çünkü bu, hedefleri ilerletmek ve bunlara yönelik değişikliklerden veya tehditlerden kaçınmak için doğası gereği yararlıdır. Daha spesifik olarak, güç arayışı çoğu ödül işlevi ve birçok aracı türü için idealdir; ve mevcut modellerin güç arayışını araçsal olarak yararlı bir strateji olarak tanımlayabildiğine dair kanıtlar vardır. Bu nedenle, sunabileceği yüksek risklerden dolayı güç arama davranışını değerlendirmekle özellikle ilgileniyoruz.”   

İşte Open AI tam da bunun için kurulmuştu. İnsanı her yönüyle taklit eden bir yapay zeka, kötü insanları neden taklit etmesin? İnsanların çoğu güce ve güçlüye “adeta tapınıyor.” Çünkü sonucunda bir ödül kazanıyor. Güce karşı duyduğumuz bu inanılmaz istek sadece bizi değil, toplumları, medeniyetleri şekillendiriyor. 

Fakat bu dönüşüm 250.000 yıl boyunca çok yavaş gerçekleşti. Bu kitap boyunca dünyaya gelenler, atalarından miras kalan bilgiler dışında pek yeni bir şey görmedi. Son sayfada büyük bir sıçrama gerçekleşti. 250 yılda kitabın geri kalanında yaşananların onlarca katını gördü geçirdi insanlık. Artık bu kitabın da  son sayfasına geldik. Bu sayfa aynı zamanda yeni bir kitabın ilk sayfası olacak. Ve o yeni kitabı sadece insanlar değil aynı zamanda makineler yazacak. 

“GPT-4 çıktı! N’olacak şimdi?” için 5 yanıt

Merhaba Adım Emrah, öncelikle hazırladığınız ve emek verdiğiniz tüm aydınlatıcı içeriklerden dolayı, kendi adıma sonuz teşekkür etmeği bir vazife olarak gördümü söylemek isterim.
Son yayımladığınız GPT 4 son derece çok etkileyici hem gözleri ışıldatan hem de korkmamız gerektiğini düşündüren çok karmaşık bir teknolojik gelişme olduğunu söyleyebilirim. Bu teknolojiyi biz kullanıcılar hangi seviyede ve hangi amaçlar için kullanabileceğimiz konsunda nereden daha ayrıntılı bilgi alabiliriz kendi sitesi var üye olunuyor fakat türkçe dildesteği var mı ? ve biz kullnıcılara hangi konularda gpt 4 den faydalanabileceğimiz konusunda ayrıntılı bilgi alabiliriz.Saygılarımla

video hazırlama süreci hakkında bir video çekmeni gerçekten merakla beklerim. önce bir metin yazıp sonra editler yapman gerçekten bize çok şey öğretir barış abi.<3

Barış Abi merhaba. Ben Türkiye’den Erzurum Atatürk üniversitesi iletişim fakültesi öğrencisiyim. Yapay zeka hakkında bir araştırma haberi yazıyorum ve senin görüşlerin benim için çok değerli merak ettiğim her şeyi videolarında bulabilirim. Ancak röportaj şeklinde sana direk sormak ve cevap almak istiyorum. Bu yorumu görürsen sorumu cevaplamanı istiyorum.

1)GPT-4, sence gerçekten güvenilir bir araç mı?

2)İleride insanlara ait bilgileri insan onayı olmadan paylaşabilme riski ne kadar yüksek?

3) Yapay zekâ tıp alanında ne gibi kolaylıklar sağlayabilir?

4) Yapay zekâya ne kadar güvenebilirsiniz? Yapay zekâdan hukukçu olur mu?

GPT-4 ile birçok program yazma denemesi yaptım ve sonuçlar oldukça iyiydi. Yaptığım programlar nispeten küçük programlar ancak Chat-GPT’ye yeni koşullar sunarak program geliştirilebiliyor. Daha yolun başında olduğumuzu düşünürsek oldukça başarılı. Aynı şekilde şuan Türkiye’de birçok blog yazarı bunu kullanarak blog yazıları yazıyor. Görünen o ki yakın zamanda yazılımcı ve editör arkadaşlar işlerini kaybedecek. Ayrıca Google’a çok büyük bir rakip geliyor. Bu google’ı olumsuz etkileyeceği gibi Google üzerinden trafik elde eden birçok websitesini de olumsuz yönde etkileyecek. Teknolojisinin gelişmesi en çok teknoloji emekçilerini rahatsız edecek gibi gözüküyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir